Yoongi son senesi olduğu için ve performansı düştüğü için kendini derslere vermişti ve hoseok ile ilgilenmiyordu, jihyo ve kang işleri için yurt dışına çıkmışlardı.
Hoseok'da üniversite de 1. sınıfını geçmek için ders çalışıyordu, karnı acıktığı için sesler çıkartırken kalkarak yoongi'nin odasına gitti.
Yoongi çözemediği soru yüzünden çok sinirlenmişti ve 5. Yöntem ile çözüşüydü, hoseok kapıyı açarak içeri girdi "hyung" dediğinde yoongi "şimdi olmaz"
Hoseok "ama yemek" yoongi sinir ile "küçük müsün hoseok git yap kendine" sinir ile söylendi, hoseok yutkunarak geri çekildi.
Odadan çıkarak kendi odasına gitti, yatağına oturdu "ama ben acıktın mı diye sorucaktım" göz yaşları aktı "neden kızdın ki" hıçkırdı, yoongi'ye karşı çok hassas dı ve en küçük bir bağırtıda ağlıyordu.
Kalkarak mutfağa gitti, bir tane havuç alarak yıkadı, odasına giderek o havuç'u yemeye başladı.
Ertesi gün yoongi okuluna giderek sırasına oturdu, yanına arkadaşları jungkook, namjoon, taehyung ve jimin gelmişti, jimin "hey sakin olsana"
Yoongi "sus" diyerek diğer soruyu çözmeye başladı.
Jungkook "bu namuyuda geçmiş" gülerek konuştuğunda taehyung da güldü, namjoon "komikmi bok" dediğinde kafa salladılar.
Hoseok sınıfına giderek sırasına oturdu, yanına tek arkadaşı jin geldi, gülerek "günaydın hoseok"
Hoseok kafasını salladı "günaydın" dediğinde sınıf dolmaya başladı.
Sınıfında olan woonyu "ığğ bu parazit torbası hala okula geliyormu" hoseok'a bakarak yüzünü buruşturduğunda hoseok kafasını eğerken jin sinir ile "o çeneni kırarım woonyu"
Yujae "ne o, pire torbasını koruyarak ne elde ediceksin jin, boşver artık onu" diyerek sırıttı, jin kaşlarını çatarak "yujae en akıllıları sensin ama insanlık öğrenememişsiniz, o benim arkadaşım, sırf hastalığından dolayı onu ötekileştiriyorsunuz, bu çok acınası bir şey, size acıyorum" diyerek hoseok'a sarıldı.
Woonyu yine birşey söyleyecek iken yujae "kes woonyu, geç yerine" arkasına dönerek söylendiğinde woonyu kafasını salladı ve yerine geçti.
Jin "yoongi'ye zorbalığa uğradığını söylemedin mi hala" sorduğunda hoseok kafasını sallayarak"bu aralar sınavına çalışıyor, fırsatım olmadı"
Jin kafasını salladı "en kısa zamanda söyle"
"söylerim"
İçeri hocaları girmişti.
/
