AŞK'ın ÖZGÜR hali

51 3 6
                                    

#~•~#
#•|•#

...

Yalnızlıgı denemek diyor şair. Yalnızlıgı da dene nasıl yankılanır derinden derine. İyi midir kötü mü cıkaramazsın. İnsan hep yalnız kalmak ister ama hic basaramaz. Cunku gercek dunyadan soyutlasa da kendini anıları, dolayısıyla da acıları yalnız bırakmaz  hicbir zaman. Mutlulukları hatırlamaz demiyorum elbet. Lakin hic bir insan mutlu anlarını oyle uzun uzun dusunmez. Orda her sey yolundadır cunku. Tıpkı iki goz kapagı arasına sıkıştırılan hayaller gibi... Oysa acılar oyle midir ? İcini yıpratır insanın, bedeni asar da ruhunu sıkar. Acı anılar diyorum ya hani zaman gectikce adı pismanlık olur onların. Sonra kendine yedirememeye baslar insan. En sonun da da tecrübe edinmek koyar adını. EN KORKAK HALİYLE. Kendi kendini avuttugunu bile bile. Zaman gectikce anılarında dokunup gecer sana. Öyle bir hal alırsın ki aglayasın gelir aglayamazsın. Yenilmissindir cünkü. Hemde bircok kez. Belki bir belki birden fazla kisiye ya da olaylara, olanlara yenilmissindir. Zaten nasıl veya kime yenildigin onemli degildir senin icin. Hatırlamazsın bile cogu kez. Çünkü yenilmek GURURUNA FAZLA, KALBİNE ACI GELİR. Seni bir tek sen bilirsin gercekten. Zaten icinde baska dısında baskasındır hep. Neyin fazla neyin eksik geldigini de bulamazsın. Gerci dert de etmezsin ya bunu bilirsin cunki EKSİGİN FAZLANI ELBET BULACAKTIR. Yalnızlık bazen sıgınmıslık olur sana. Nefes aldıgın bir kose, ıssız bir kuytu bazense dipsiz, sonsuz bir kuyu... O kuyudan cıkmalısın. Bilirsin ki o kuyudan kurtulamazsan sabaha cıkamazsın. O yüzden yalnızlıgı denemek diyor sair.

'~ Deneyin ama yalnızlıga HAPSOLMAYIN. '~

°•°•\\

Geri donersin ama hatıraların eskidir ya yeniden döndük iste ayrıldıgımız yere. Binbir turlu sey gecerken aklımdan en sevdigim ve bir gun o olabilmek icin can attıgım ögretmenim bir siirin mısralarıyla kendime getirmisti  beni. "Yalnızlıgı denemek". İnsan yalnızlıgı nasıl dener ki diye bogusurken zihnimde, kelimelerim can cekisircesine soluk buluyordu kagitta. Yukarıdaki gibi. Haa unutmadan bu derse basladıgımız andan itibaren sadece bir sene gecmemisti ömrümüzden elbet. Bölum secmenin heyecanıyla tanıdıgımız fakat bir sene boyunca  aynı okulu paylasmıs olsakta yabancı oldugumuz yeni arkadaslarımla aynı sınıfı paylasacaktık. İsimlerimiz tek tek okunmus ve yeni sınıflarımıza gecmistik. Cemre'den ayrılmıstım,  o Eylem ve Şimal'le aynı sınıftaydı. Bende Semanur ve Beren ile. Zaman gectikce kaynasıyorduk. Sınıf ogretmenimiz yeni gelen ingilizce ogretmeniydi. Yesil gozleri ve makyajsız yuzuyle bile ne muazzam bir kadındı anlatamam. Cok da tatlıydı tabii. Yeni senemizde boyle baslamistı iste. Yeni bir adımaa merhaba deyisimizdi bugün.

Yenidenn...

Okulumuzda artık bizden kucuklerde  vardı. Eylem'in bu aralar takıldıgı bir cocuk vardı. Bizim okulda kuzeni varmıs ona emanet etmis bizimkini.  -bak sen bak emanet etmismis de koruyacakmıs kendini korusun çömez! - diyemesem de icimden konustugum gercegini es gecemicem elbet. -insanız sonucta- Eylem onu  gosterdi bize.  Aman yarabbiim !! O da neydi. Degil tabi kiii sacmalamayın (!) ama o an cok degisik  seyler olmustu. İcimde  anlatamadıgım ama durduramadıgım seyler. İlk goruste ask (!) Orda koymustum kafama. Adını sordum hemen. ÖZGÜR. Nasıl olmustu ki bu ? Acaba benim gibi hapsolmus bir ruha sahip biri miydi yoksa oylesine bir özgürlük müydü onda kii ??  Bilemiyordum. Tek bildigim sey bizim aramızda oyle ya da boyle bir sey olacaktı, kucuk olmasına ragmen hemde...

"#"

Yeni sınıfımı cok seviyordum. Can ile ayrı sınıflardaydık. Malum bölum farkı. Lakin o platonigiyle aynı sınıftaydı. Kızı hic sevmezdim. -en masum duygularımla tabi kii.-  desteklemiyordum, zaten aralarında da bir sey yoktu henuz. Can seviyordu iste. O ara dusundugum tek sey Özgur dü zaten. Ortak bir arkadasımız vardı, Alp. Onun sayesinde ulastim ona. Konusmaya basladık. O kadar heycanlıydım ki mutluluktan ucacaktım. Sadece adını bildiginiz ve bir kere gordugunuz  birine ne hissedebilirdiniz ?  Cevabını bilmiyordum ama artık onunlaydım . 27 Eylül saat 22.27. Gercekten adımızın hakkını veriyor muyduk yoksa iki mahkumun ÖZGÜR lüge olan aclıgı mıydı beraberligimiz ? Gorecektik bizde...

Gunum gecem Özgür olmus. Can ile aram acilmıstı. Eskisi gibi olmamak canımı yakıyordu fakat cok mutluydum. Özgür ile gorusemiyorduk. Kucuk oldugundan iliskimizi de sakliyorduk henuz. Arada gizli kacak  bulusuyorduk o kadar. Bazen sadece yan yana yurudugumuz anlar oluyordu. Tesadufen tabii (!) o anlar bile paha bicilemezdi benim icin. Konu donup dolasip Can 'la yakinligimiza geliyordu. Tek tartisma konusu buydu zaten. Birgun yine yakinligımızdan rahatsiz oldugunu,   istemedigini soyledi. Bende iki yıllık arkadasligimi bitiremeyecegimi,  hayatima yeni girmis biri olarak bana karısamayacagını soyledim ona. Ahh benim özgur ruhuum. Cok kırılmıstı fakat  bu konu kapanmıstı artık. Karsımdaki o kucuk adamın ruhunu hafife almıstım. Son sözü; haklısın...

~~~

İnsan bazen nefes almak istiyor bazense nefes nefese kalmak...
Peki kendine ait o nefesi hangi ruhta bulacak ??
Özgür ruhuma yandaş bir beden arıyordum.

Hepsi buydu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 27, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

3 Mahsen Tek AnahtarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin