Bedenimde kabuk bağlamış izlerin üzerinde öpüşlerini hissediyorum sevgilim. Güzel bebeğimin güzel öpüşleri.
düz yazı/text
Seme Tae
Uke Kook
#taekook #bxb
Jackson Bir derdim yok kuzen. Yalanına ortak oluyorum.
Taehyung Sana ondan uzak dur dedim Bu kadar zor mu?
Jackson Eninde sonunda öğrenecek.
Taehyung
Bu senin işin değil rahat bırak beni
Jackson Neden Taehyung. Neden yalan söylüyorsun?
Taehyung Zorbalık yaptığın bir çocuğu neden bu kadar düşünüyorsun?
Jakcson Peki sen neden senin kuzenin olduğumu söylemiyorsun :D
Taehyung Elimi kolumu bağlayan sen değilmişsin gibi konuşmayı kes
Jackson Bu hallerin hoşuma gidiyor :) Tüm iplerin benim elimde olması..
Taehyung Seni mahvederim Jackson
Jackson Peki ya o çok sevdiğin arkadaşın? O mahveder seni.
Taehyung Bana ne yaptığı seni ilgilendirmez Ondan uzak dur dedim Bana ne yapıyorsan yap
Jackson Ben değil ama baban yapar.
Taehyung Senin yüzünden 2 gün o odada mahsur kaldım. Yetmedi mi?
Jackson Sana ne olduğu umurumda değil. Arkadaşının canı yansın biraz :)
Taehyung Bana bak Jackson onun teline zarar gelirse seni mahvederim anlıyor musun beni
Görüldü.
Onun ne suçu var Ondan uzak dur
Görüldü.
Jakcson lütfen
Iletildi.
Taehyung'un ağzından..
O kadar bunalmıştım ki, ne yapacağımı şaşırmıştım artık. Jackson'ın dediklerini düşünüyordum bir saattir. Jungkook benim için değerliydi. O benim arkadaşımdı. Jackson'ın Jungkook'a yaptığı şeylere sessiz kalmak hiç kolay değildi. Ama buna katlanmak zorundaydım. Ona zarar gelmemesi için. Bu 2 haftada çok benimsemiştim Jungkook'u sanki yıllardır arkadaş gibiydik. Odamdan çıkıp mutfağa yürümeye başladım. Koridoru geçerken sessiz olmaya çalışıyordum. Çünkü babam şuan çalışma odasındaydı, beni duymasını istemezdim. Mutfağa geçince annemi gördüm. Yemek hazırlıyordu. Anneme arkadan sarılıp saçlarını kokladım. Hayatımdaki en iyi şey olabilirdi annem. Onunla yaşadığımız şeyleri hep beraber atlatmaya çalışmıştık. Annem benim her zaman destekçimdi. Her zaman yanımda olan kişiydi. Bende aynı şekilde onu asla yalnız bırakmazdım. Babamdan korumaya bile çalışırdım onu. Ama sadece çalışırdım. O adama baba demek bile zulüm gibiydi. Onun babalık zannettiği şey bizim karnımızı doyurup sıcak bir yer vaad etmesiydi. Ama kesinle zannettiği gibi bir durum yoktu ortada. Onun sayesinde vücudumda baş kaldırmış yaralar yeni yeni geçiyordu. Sanırım artık eskisi kadar kızgın değildi bana.
Lise yılının ilk başlarında hiç arkadaşım yoktu. Olmasınıda beklemiyordum zaten. Okula iri yarı korumalarla gelen tek ben vardım çünkü. Herkes korkuyordu o iri yarı adamlardan. Birgün liseden eve özel aracımızla dönmüştük yine. Babamın şoförü arkamdan benimle beraber gelirken kolumdan tutup beni arka bahçeye yönlendirmişti. Bir anda kafasını boynuma gömünce neye uğradığımı şaşırmıştım çığlık atmaya çalıştım. Babam çığlığın sesini duyunca arka bahçeye gelmişti. Beni şoförü ile görünce çok yanlış anlamıştı. Şoför babama, oğlunuz benden hoşlanıyormuş beni buraya kendisi getirdi deyince deliye dönmüştü. Şoförünü işten, benide kalbinden kovmuştu sanki.
O günden beri hayatı zindan ediyordu bana. Annemden ayrılıp su içmek için sürahiye yöneldim. Kapı çarpma sesi gelince irkildim bir anda. Adım seslerini duyunca babamın geldiğini anladım. Babam mutfağa kızgın bir boğa gibi girince yine birşey mi yaptım diye düşünmeye başladım. Ama hayır yapmamıştım. Babam kolumdan tutup beni mutfaktan çıkardı. Arkama dönüp bakınca annem korku dolu gözler ile bana bakıyordu, yine. Babam beni tekrardan o odaya getirince anladım olacakları. Beni yere bir çöp gibiymişim gibi fırlatınca bacaklarım ağrımıştı. Konuşmaya başladı,
"Demek aşık olduğun bir erkek var ha!" Demişti.
Ben dediklerini idrak etmeye çalışırken o hala bağırıyordu.
"Hayır baba yemin ediyorum kimseden hoşlanmıyorum." Demiştim.
"O zaman kuzenin yalan mı söylüyor!" Babam tekrardan bağırınca sinirle doldum. Jackson'ın işiydi demek bu.
Ayağa kalkıp ilk defa nereden bulduğumu bilmediğim bir cesaretle babama bağırdım.
"Bir kez olsun bana inan baba. Bir kez olsun kimin ne dediğini umursama! Sadece bir kez!!"
Babam irice açılmış gözleri ile bana bakıyordu. Yanağıma tokat attığında sağ gözümden bir yaş akmıştı. Son olmasını diledim. Tekrardan vurduğunda morartmak istediğine ikna olmuştum. Babam,
"Eger bir daha o Jungkook denen çocuk ile konuşursan o çocuğu sen bile koruyamazsın." Demişti.
Kalbim anlık korku ile atmaya başlayınca nefesim kesilmişti sanki. Babam dediğini yapardı. Bu zamana dek arkadaşım olmadıysa onun sayesindeydi hep. Beni yalnızlığa mahkum etmişti sanki. Babam Odadan çıkınca yere çöktüm. Gözlerimden yaşlar akmaya başlayınca Jungkook'u düşündüm. Ne yapacaktım ben? Nasıl uzak duracaktım etkilendiğim çocuktan?
642 kelime.. AY GEBERDIM YAZARKEN. COK KOTU HISSETTIM BOLUMU YAZARKEN. yemin ederim yaa Neysehhhhh okuduğunuz icin tesekkurler. Oy kullanmayi ve takip etmeyi unutmayin. Olaylara başlıyoruz :)) 🍇🍇🍇💗💗
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
