Bedenimde kabuk bağlamış izlerin üzerinde öpüşlerini hissediyorum sevgilim. Güzel bebeğimin güzel öpüşleri.
düz yazı/text
Seme Tae
Uke Kook
#taekook #bxb
Sabah kalkınca sanki üstümden tır geçmiş gibi hissediyordum. Gözlerimi acı ile açınca yataktan kalkıp oturur pozisyona geldim. Bırakın okula gitmeyi yataktan dahi çıkmak istemiyordum. Ama dün gece Taehyung ile konuşmalarımız aklıma gelince kalkıp hazırlanmaya koyuldum. Kıyafetlerimi giyinip aşağı inince Rosita ve babamın kahvaltı yaptıklarını işittim. Yan bir bakış atıp kendimi evden dışarıya attım. Cidden yorulmuştum şu bir günde.
Okula yaklaşınca dik durmaya çalıştım. Okula girip sınıfıma çıktım. Sırada oturan Taehyung'u görünce rahatlamıştım. Bana gülümseyerek el salladığında bende el salladım ve yanına oturdum.
"Günaydın" deyip, defterlerimi çıkardım.
Taehyung,
"Günaydın Jungkook. Gözlerine ne oldu?" Deyince telâşlandım.
"Dün izlediğim dizi pek iyi bitmedi de biraz ağladım"deyip Taehyung'a ikinci yalanımı söylemiştim. Birinci yalanım dün birşey olmadığını söylememdi.
Öğle arası olunca Taehyung'a kantinde beklemesini lavaboya gitmem gerektiğini söyledim. Lavabodaki işlerimi hallettikten sonra ellerimi yıkamaya koyuldum, arkamda bir beden hissedince aynaya baktım. Jackson gelmişti. Takmamaya çalışarak ellerimi yıkayıp kuruttum.
Jackson,
"Arkadaşınla iyi anlaşıyorsun koo" demişti.
"Sanane Jackson, ondan uzak dur" demiştim. Sıkmıştı artık şu gizemli tavırları.
"Birinci dereceden akrabam olan kuzenimden nasıl uzak durmamı bekliyorsun koo?" Deyince işte o an dona kalmıştım.
"Ne saçmalıyorsun sen?" Deyince gülmeye başladı.
Jackson,
"Bana inanmıyorsun değil mi?" Demişti.
"Sana neden inanayım?" Deyince biraz daha yaklaşarak telefonundan bir fotoğraf açıp Taehyung, yanında tanımadığım, Taehyung'a acayip benzeyen biraz yaşlı duran bir adam ve Jackson duruyordu.
"Şimdi inandın mı? Git sor bakalım arkadaşın gerçekleri saklayacak kadar korkak mı? Dedi.
Gözümden bir yaş akarak yanağımdan süzüldü. Daha fazla durmak istemeyerek kantine inmeye koyuldum. Hiçbir şey olmamış gibi gözlerimi sildim. Taehyung bir masada oturup etrafına bakıyordu. Ne kadar masum duruyor diye geçirdim içimden. Yanına adımlayıp oturdum. Sohbet etmeye başlayınca hala az önce olanları düşünüyordum. Sormanın tam zamanı deyip sordum soruyu
"Bu okulda kuzenin veya tanıdığın biri varmı Taehyung?" Demiştim.
Taehyung duraksayıp yüzüme anlamsızca bakmaya başladı. İçimden lütfen yalan söyleme deyip duruyordum. Uzunca bakıp sonra korktuğum cevabı verdi,
"Hayır hiç tanıdığım veya kuzenim yok" demişti.
Birşey belli etmeyerek sustum. Kantinden çıkıp sınıfa gelmiştik. Kötü ve garip hissediyordum. Sahi ne bekliyordum ki? Geçip giden derslerde Taehyung'a bir kez olsun bakmamıştım. Jackson tarafından zorbalığa uğradığım çocuğun kuzeniydi ve bana tek kelime dahi etmemişti. Kullanılmış hissediyordum. Yoksa abartıyor muydum bilmiyorum. Çıkış zili çalınca hızla sıradan kalkıp kapıya yürüdüm Taehyung'un arkamdan seslenişini duysam da kulak asmadım. Gözlerimden yaşlar akınca hızla yürümeye devam ettim. Taehyung hala arkamdan geliyordu. Bahçenin çıkışına doğru ilerleyince kolumdan tutup çekti.
"Jungkook ne old-" gözyaşlarımı görünce lafı yarıda kalmıştı. Tekrardan,
"Jungkook neden ağlıyorsun iyi misin?" Demişti.
"Bir yalancıya göre çok soru soruyorsun" demiştim öfkeyle.
Taehyung beni sakin bir yere çekip,
"Ne oldu Jungkook ne yalanı?" Demişti. Hala rol yapıyor oluşu canımı sıkmıştı.
"Demek kuzenin veya tanıdığın yok oyle mi!" Diyerek bağırmıştım.
Taehyung durgunlaşınca öğrendiğimi anlamıştı.
"Bak ben söyleyecektim " dediğinde kolumu çekmeye çalıştım.
"Sana ondan zorbalık gördüğümü anlattım senin önünde beni resmen itti ve sen tek kelime etmedin. Öğrenmesem hiç söylemeyecektin belki de!" Diyerek bağırmıştım. Kurduğum en uzun cümle olabilirdi bu.
Taehyung,
"Senin iyiligin için sustum Jungkook yoksa sana zarar vereceklerdi!" Diye bağırınca irkildim.
"Kimler tanrı aşkına, benim kime ne zararım var?" Dedim.
Taehyung daha fazla dayanamayarak bağırdı,
"Babam ve Jackson. Jackson beni tehdit etti. Eğer sana kuzen olduğumuzu söylersem daha fazla yaklaşacaktı sana ve babama söyleyecekti. Söyledi de zaten" sonda sesi kısılınca durdum yerimde sakinleşmek adına.
"Yani bilerek yalan söylemedin?" Dedim teyit etmek isteyerek.
"Sana asla bilerek yalan söylemem Jungkook benim için çok önemlisin." Dediğinde kalbim hızla çarptı. Bu iki gün içinde çok şey yaşamıştım. Gözlerimin içine derin derin bakıyordu. Suratı suratıma yaklaşınca gözlerimi kapattım. Yanağımdan öpünce gözlerimi açtım.
"Sınavada çalıştıramadım seni" dedim üzgün bir sesle.
Taehyung,
"Olsun sonuçta çok iyi bir öğretmenim var" dedi yanağımı okşayınca. Resmen flört ediyorduk!!!
"Bana inandığın icin teşekkür ederim" dedi. Gülümsedim. Kötü geçen dakikaların sonu güzel bitmişti.
Beraber yürüyünce siyah arabanın içerisinde duran yaşlı adamın bizi izlediğinden habersizdik..
Pek içime sinmeyen bir bölüm oldu. Uzun bir aradan sonra bölüm attim EVET. insallah beğenmişsinizdir. Görüşmek üzere ballarım 😋💗💗
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
