"MİSAFİR"

177 5 0
                                    

Silah sesi duyuldu...

Ama vurulmamıştım. Çünkü Volkan önüme siper olmuştu ve kurşun koluna isabet etmişti.

"Napıyorsun amına koyayım?" bunu diyen tahmin ettiğiniz üzere Alparslandı.

"Can borcun vardı zaten defterden birini silerim artık."dedim ve Volkan'a göz kırptım. Alparslan'a soğuk bir bakış attım ve Eyşanla beraber odadan çıktık.

İkimizinde topukluları yankılanırken Eyşan'a dönerek "Bu gece bu iş bitecek."dedim ve odama geçince planımı anlattım.

....

(İz'in kombini altında dar ve deri bir pantolon varmış gibi düşünebilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(İz'in kombini altında dar ve deri bir pantolon varmış gibi düşünebilirsiniz.)

"Ben hazırım alarm sistemi çökertildi eminsiniz demi?"diye sordum beni dinleyenlere.

Kulağımdaki kulaklıktan "Her şey hazır rahatlıkla girebilirsin İz."diye ses gelince kulaklığı kulağımdan çıkarıp cebime attım.

Elimdeki bıçağı deri ceketimin kol kısmına sakladım ve silahıma susturucuyu taktığımdan emin oldum.

İçeriye giriş yaptığımda Filiz sağ olsun korumalar kan içindeydi. Her yerin temiz olduğuna emin olunca kartı okutarak içeriye girdim ve etrafı kolaçan ettim. Kimse yoktu.

Silahı belime yerleştirip telefonumu çıkardım ve Alpoşa yazdım.

Alpoş

Evin güzelmiş.

Koltukta baya rahatmış valla.

Pişt,uyuyor musun lan hala?

Ayıp ama burada misafir
gelmiş.

Sen camış gibi yat oldu canım.

Alpoş:Noluyor gece gece amına koyayım?

Alpoş:Bir dakika evin güzelmiş derken.

Basbaya güzelmiş işte.

Alpoş:Evimde değilsin dimi lan?

Yok canım hiç evinde
olur muyum?

Korumalarını felan nasıl
indireyim ben?

Alpoş:Tabii indiremezsin küçüçük kadınsın zaten.

Emin misin Alpoşcuk?

Alpoş:Lan korumalarım nerede?

Yukarıdan gelen tıkırtılar ile Alpoşcuğumun kış uykusundan uyandığını anladım ve telefonumu cebime yerleştirdim. Alparslan indiğinde "Alpoş Bey güzellik uykunuzdan (!) uyandırmadım inşallah." dedim alaycı bir tavırla. Alparslansa "Noluyor gece gece İz? Bu ziyareti başka zamana saklasan olmaz mı?"dedi fısıltıyla ama sert bir şekilde. "Oldu canım o kadar uğraşayım ben birde geri mi döneceğim bok dönerim ayrıca niye fısıldıyoruz ki?"dediğimde gizlediğim bıçağı dışarıya çıkarmıştım. Alparslan bıçağı görür görmez gözleri pörtledi ve "İz bak nolur git sonra söz veriyorum napacaksan yap ama şuan git."dedi. Bu adam iyi miydi? "Alparslan kafanı bir yere mi çarptın yavrum ya da ateşin mi var?"dedim ve elimle ateşini kontrol ettim. "Yo ateşinde yok." Acaba yaşlanıyor muydu? "İz hadi git sen."dediğinde arkadan "Abi kiminle konuşuyoysun."diye tatlı bir kız sesi geldi. (Küçük çocuk olduğu için hatalı konuşuyor yani yazım hatası değildir bu da gereksiz bir uyarıydı işte.) Alparslan ise hiç duymadığım şefkatli sesiyle "Abicim,güzelim yok bir şey hadi sen odana git."dedi. Küçük kız "Bu abya kim?"diye sorduğunda hemen elimdeki bıçağı çaktırmadan ceketime gizledim ve elimi uzatıp "Ben İzel senin adın ne?"dedim. Kızda elini uzatıp "Adım Hazal memnun oydum İzel."dedi ve elimi tuttu. Alparslan'ın kardeşu olduğunu şimdi öğreniyordum. Ben napıyordum? Az önce bu küçük kızın abisini öldürmek için geldim. Ya öldürseydim. Kim bilir nasıl üzülürdü. Belliydi abisini çok seviyordu. Alparslan kollarını açtı ve Hazal'ı kucağına aldı. Hazal "Siz sevgili misiniz?"diye sordu. İkimizde aynı anda "Allah korusun."dedik. "Değiliz Hazal neden sordun ki?"dediğimde Hazal Alparslan'ın kucağından indi ve benim kucağıma gelmek istedi. Bende kollarımı açtım ama Alparslan çocuğu bir bırakmıyordu. "Yemeyeceğim çocuğu."dedim ve Hazal kucağıma geldi. "Abimin sevgilileri hep buraya geliyoyda ondan soymuştum."vay it Alparslan vay. "Alparslan çok güzel örnek oluyorsun çocuğa." dedim ve bana gözlerini devirdi. Demek sevgililerini eve getiriyor. "Birde geçen Sude abla ağlıyoy diye abimin odasına gittim yatıyoylaydı meğeyse duygusallaşmış bu yüzden ağlıyoymuş."dedi Hazal. "Yaa demek duygusallaşmış. Kesin öyle olmuştur." Fuckbodysi falandı bu Sude herhalde. Yatakta ağlıyorsa iş görmezdi. Neyse banane. "Sude abya çok güzel ama sende çok güzelsin."dedi ve elini çenesine koyarak düşünmeye başladı. "Yok kayay veydim sen daha çok güzelsin."dedi ve zaferle Alpoşa gülümsedim. O ise yüzünü buruşturarak bana bakıyordu. "İzel ben su içmek istiyoyum. Bana su veyiy misin?"diyen Hazalla beraber mutfağa yöneldim. Tam o sırada ise gözümün dibinden geçen bir kurşunla güvende olmadığımızı hissetmiştim. Alparslan yağmur gibi yağan kurşunlarla "İz duvarın arkasına geçin hemen!."dedi.

Etrafı kontrol edip Hazalla beraber duvarın arkasına geçtik. Ağlayan Hazal'a baktım içim parçalandı. Planım yatmıştı. Ben bu küçük kızın abisine zarar veremezdim. Vermemeliydim. Alparslan'ı öldürmeyecektim. Onu zekamla ezecektim. Onu zekamla bitirecektim. Zekamla kazanacaktım ve Alparslan karşımda göt olacaktı.

YERALTI MELEĞİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin