2 | The Last Three Years

72 7 70
                                    

-------

"Abi, yoruldum."

  Touya arkasını döndü ve küçük kardeşine baktı. Saatlerdir yürüyorlardı. Ormanın derinliklerinde uygun bir yer bulacaklardı kendilerine, sonrasında ne yapacaklarına karar verirlerdi. Touya güneşin konumuna baktı. Gerçekten uzun zaman geçmiş olmalıydı, Shoto'nun yorulması oldukça normaldi.

"Biraz mola verebiliriz. Üzerine oturabileceğimiz bir kütük bulalım."

  Birkaç dakika içinde dinlenecek bir yer buldular. Kısa süreli bir sessizlik oldu, bu sessizliği bozan ise Shoto'nun ağlamaya başlamasıydı.

"Hey, sorun ne? Geri dönmek istediğini söylemeyeceksin, değil mi?" dedi Touya telaşla, aniden ağlamaya başlayan kardeşi onu ürkütmüştü.

  Shoto göz yaşlarını silmeye çalışıyordu ama o kadar uzun zamandır duygularını içinde biriktirmişti ki durması pek mümkün gibi durmuyordu. Abisinin ona sarılması ise hiç yardımcı olmamış, aksine daha da şiddetli ağlamasına neden olmuştu.

"Geri d-dönmek istemiyorum. Onu bir daha görmek -hık- bile istemiyorum." diye kekeledi Shoto. Biraz sonra sakinleşmişti. Touya kollarını küçük bedenden ayırdı. Uzun zaman önce küçük kardeşinden fazlasıyla nefret ediyor ve kendi sahip olamadıklarına sahip olduğu için onu kıskanıyordu. Şimdi ise içinde bulundukları durumu küçük kardeşinin gözünden değerlendirince sempati beslemeye başlamıştı küçük kardeşine. Biraz önce evden ayrılırken onu da yanına almasının temel nedeni Enji Todoroki'nin şaheserini elinden almak olsa da şimdi onu o evden kurtarmış gibi hissediyordu. Neler olduğunu da öğrenmeliydi üstelik.

"Anlatmak ister misin Sho? Burada olmadığım onca zaman ne oldu?"

  Shoto içini çekti ve doğruldu. Anlatmaya nereden başlaması gerektiğini düşündü birkaç saniye. Sonra ise abisini daha fazla bekletmeden en başından anlatmaya başladı.

"Senin ölümün üzerine önce Natsuo abim öfkeden delirmeye başladı. Annem de çok üzülmüştü ama hiçbir şeyi belli etmemeye çalışıyordu. Natsuo önce anneme bağırıp çağırmaya başladı. Nasıl bu kadar sakin kalabildiğini anlamadığını falan söyledi. Sonra babama yöneltti nefretini. Ablam, abimin ilk önce anneme kızdığını çünkü babamın yüzünü bile görmek istemediğini söyledi bana.

"Daima babama laf söyleyip durdu. Ama ona her katil dediğinde babamın gözü dönüyordu. Birçok kez Natsuo abimi dövdü-"

  Bu noktada Touya ağzından bir küfür kaçırdı. Babasının ailesine şiddet uygulamasından nefret ediyordu. Annesine, kardeşlerine ve kendisine atılan her yumruğun bedelini bir gün elbette ödetecekti. En kısa zamanda. Yumruklarını sıkmış bir şekilde devam etmesi için Shoto'ya işaret verdi.

"Natsuo abim asla vazgeçmedi. Hatta her seferinde daha da kötüleşiyordu. Bir keresinde onu babamın yemeğine tükürürken bile gördüm. Ama annem de gördü ve bu sefer Natsuo abime kızan o olmuştu. Fuyumi abla ise hiçbir şey yapmıyordu.

"Annem seni kaybettikten sonra sürekli kaybolmak istediğini söylemeye başladı. Fuyumi ablaya sorduğumda bana annemin çok üzüntü içinde olduğundan evden kaçmak ve senin yanına gitmek istemesini kast ettiğini söyledi.

"Annem bana pek iyi davranmıyordu. Natsuo abim dedi ki yüzümün bir yarısı babama çok benziyormuş, annem de bundan nefret ediyormuş. Natsuo abime sorduğumda kendisinin benden nefret etmediğini söyledi. Sadece babama asla benzememem gerektiğini söyledi. Yoksa ne Touya abim (yani sen) ne de Natsuo abim beni affedermiş.

"Bir gün annemi telefonda konuşurken duydum. Bana bakmaktan nefret ettiğini söylüyordu. Babama benzediğimi söyledi. Ama ne Fuyumi abla ne de Natsuo abi benden bunun için nefret etmişti, annem neden böyle düşündü anlamadım. Sonra annem onu dinlediğimi gördü. Çok korkunç bakıyordu. Sonra elindeki çaydanlığı aldı ve şey... Su yüzüme döküldü."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 18 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Die In A Fire | Shoto & Touya TodorokiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin