Eve gelmiştim. Hercaiyle konuşmak iyi gelmişti. Yine evde bir misafir vardı, onlara hoş geldiniz deyip odama çekilmiştim.
Hercai: İNANAMIYORUM
Hercai: ÇILDIRICAM
Hercai: BANA SARILDIN
Hercai: SEN BANA SARILDIN
Hercai: BEN SANA SARILDIM
Hercai: Çok güzel kokuyorsun, sümbül gibi
Hercai: AKLIMA GELDİKÇE DELİRİYORUM
Alisa: Sakin
Hercai: NE SAKİNİ
Hercai: SEN
Hercai: BANA
Hercai: SARILDIN
Hercai: Senin bana sarılmanı geçelimde
Hercai: İyi misin sen?
Hercai: Orda pek konuşamadım
Alisa: İyiyim, abimi bulsam daha iyi olacağım
Alisa: Babam abimi bulmaya çalışıyor
Alisa: Bilmiyorum ama
Alisa: Ne yapmalıyım
Alisa: Nasıl davranmalıyım
Hercai: Belki de abin şuan iyidir
Hercai: Kendi hayatını kurmuştur
Hercai: Baban ona bir şey yapamamıştır
Alisa: Bilmiyorum
Annemin bana seslenmesiyle dikkatim dağılmıştı. "Alisa, bir gelebilir misin?" Annemi dinleyip hemen yanına gitmiştim.
"Kızım, şu çöpü atabilir misin?"
"Şuan mı?"
"Evet." Kafamla onaylayıp çöpü elime almış dışarı çıkmıştım. Çöpü atmış geri dönecektim ki biri eliyle ağzımı kapamış beni bir yere doğru sürüklemeye başlamıştı.
Kurtulmaya çalışmıştım fakat başarılı olamamıştım. Beni bir arabaya bindirmişti ki beklemediğim bir yüzle karşılaşmıştım. Babamla,
"Kızım." Onun kızı değildim, onun hiçbir şeyi değildim.
"Bırak beni, ne istiyorsun benden. Hayatım güzel giderken hayatımı boka çevirmeyi mi? Baba mısın sen? Babalık kelimesini bu kadar aşağılayan biri misin sen? Çocuklarına şiddet uygulayan, çalıştıran, kaçıran bir baba mısın sen? Bu mu babalığın senin! Babalık değil bu aşağılığın teki-"
Lafım yanağımda acı hissetmemle bölünmüştü, bana vurmuştu. Ama ne kadar umurumdaydı onun bana vurması? Gülmeye başlamıştım.
"Babalığı bu kadar iğrenç yapan biriyle tanışmamıştım hiç, seninle de tanıştığıma göre sıra iğrenç bir anneyle tanışmakta sanırım. Nerede annem olacak kişi?" Bunu dememle etrafımda annemi aramıştım. Yoktu.
Kimse benle konuşmuyordu. Arabada bir sürü kişi vardı ama kimsenin umurunda bile değildim. Bu adamla herhangi bir yere gitmek istemiyordum.
Buradan kaçmalıydım. Araba yavaşladığında arabadan atlayacaktım. Canım acıyacaktı belki de ama en azından bunlardan kurtulacaktım.
5-10 dakika sonunda araba biraz da olsa yavaşlamıştı. Kapılardan biri kilitli değildi o da babamın yanındaki kapıydı. Rol yapmalıydım.
Ayağa kalkıp babamın yanına geçtiğimde sorar gözlerle bana bakıyordu. "Nereye gidiyoruz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sümbül| Texting
Romance0532*****: Sevgili Sümbülüm 0532*****: Bugüne kadar sana olan sevgimi hep içimde sakladım 0532*****: Seni ağlarken görünce sana kasımpatı vermek istemiştim aslında 0532*****: Ama kim olarak verebilirdim ki? 0532*****: Bu yüzden yazım sana. 0532*****...