0.9

8 1 0
                                    

Eve gelmiştim. Hercaiyle konuşmak iyi gelmişti. Yine evde bir misafir vardı, onlara hoş geldiniz deyip odama çekilmiştim.

Hercai: İNANAMIYORUM

Hercai: ÇILDIRICAM

Hercai: BANA SARILDIN

Hercai: SEN BANA SARILDIN

Hercai: BEN SANA SARILDIM

Hercai: Çok güzel kokuyorsun, sümbül gibi

Hercai: AKLIMA GELDİKÇE DELİRİYORUM

Alisa: Sakin

Hercai: NE SAKİNİ

Hercai: SEN

Hercai: BANA

Hercai: SARILDIN

Hercai: Senin bana sarılmanı geçelimde

Hercai: İyi misin sen?

Hercai: Orda pek konuşamadım

Alisa: İyiyim, abimi bulsam daha iyi olacağım

Alisa: Babam abimi bulmaya çalışıyor

Alisa: Bilmiyorum ama

Alisa: Ne yapmalıyım

Alisa: Nasıl davranmalıyım

Hercai: Belki de abin şuan iyidir

Hercai: Kendi hayatını kurmuştur

Hercai: Baban ona bir şey yapamamıştır

Alisa: Bilmiyorum

Annemin bana seslenmesiyle dikkatim dağılmıştı. "Alisa, bir gelebilir misin?" Annemi dinleyip hemen yanına gitmiştim.

"Kızım, şu çöpü atabilir misin?" 

"Şuan mı?"

"Evet." Kafamla onaylayıp çöpü elime almış dışarı çıkmıştım. Çöpü atmış geri dönecektim ki biri eliyle ağzımı kapamış beni bir yere doğru sürüklemeye başlamıştı. 

Kurtulmaya çalışmıştım fakat başarılı olamamıştım. Beni bir arabaya bindirmişti ki beklemediğim bir yüzle karşılaşmıştım. Babamla,

"Kızım." Onun kızı değildim, onun hiçbir şeyi değildim.

"Bırak beni, ne istiyorsun benden. Hayatım güzel giderken hayatımı boka çevirmeyi mi? Baba mısın sen? Babalık kelimesini bu kadar aşağılayan biri misin sen? Çocuklarına şiddet uygulayan, çalıştıran, kaçıran bir baba mısın sen? Bu mu babalığın senin! Babalık değil bu aşağılığın teki-"

Lafım yanağımda acı hissetmemle bölünmüştü, bana vurmuştu. Ama ne kadar umurumdaydı onun bana vurması? Gülmeye başlamıştım.

"Babalığı bu kadar iğrenç yapan biriyle tanışmamıştım hiç, seninle de tanıştığıma göre sıra iğrenç bir anneyle tanışmakta sanırım. Nerede annem olacak kişi?" Bunu dememle etrafımda annemi aramıştım. Yoktu.

Kimse benle konuşmuyordu. Arabada bir sürü kişi vardı ama kimsenin umurunda bile değildim. Bu adamla herhangi bir yere gitmek istemiyordum.

Buradan kaçmalıydım. Araba yavaşladığında arabadan atlayacaktım. Canım acıyacaktı belki de ama en azından bunlardan kurtulacaktım. 

5-10 dakika sonunda araba biraz da olsa yavaşlamıştı. Kapılardan biri kilitli değildi o da babamın yanındaki kapıydı. Rol yapmalıydım.

Ayağa kalkıp babamın yanına geçtiğimde sorar gözlerle bana bakıyordu. "Nereye gidiyoruz?"

Sümbül| TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin