1.1

11 1 0
                                    

Hercaiden

Sümbül'üm: Hercai

Sümbül'üm: Geri döndüm

Sümbül'üm: Ve sapasağlamım

Sümbül'üm: Seni seviyor muyum bilmem ama

Sümbül'üm: Seni özledim Hercai

Sabah uyandığımda gördüğüm mesajlarla şaşkınlığa uğramıştım. Geri gelmişti...

Alaz: İyisin... (09.18)

Sümbül'üm: İyiyim (09.21)

Sümbül'üm: Bizim eve mi geldin?

Alaz: Evet

Alaz: Yoksa evde kafayı yiyecektim

Alaz: Boş ver beni şimdi

Alaz: Bir şey yaptı mı o sana

Alaz: Dokundu mu, vurdu mu

Sümbül'üm: Sonra konuşalım mı

Alaz: Nasıl istersen güzelim

(Görüldü) 

O iyiydi... Bu düşünce bile beni mutlu etmeye yetebiliyordu. Bugün kesinlikle onu görmem lazımdı. Ablam odaya pat diye daldığında tüm düşüncelerimden sıyrılmıştım.

"Pişt, ne sırıtıyorsun öyle?" Ablam Alisa'yı biliyordu. Günlerdir onun için ağlayan birinin neden şuan sırıttığına anlam verememesi normaldi tabii. Kalkıp ablama sarıldığım esnada abimde odaya girmişti.

"Depresyondan çıktı mı bu?" Abim de Alisa 'yı biliyordu. Ablam kafasını bilmiyorum der gibi salladığında, kafalarındaki soru işaretini giderebilmek adına konuşmaya başlamıştım.

"Alisa geri geldi"  Abimle ablam da en az benim kadar sevinmişlerdi. Yıllardır sevdiğim bir kızın kaçırılma haberini duyunca yıkılmıştım. En başından beri abim biliyordu onu, 3 yıl önce öğrenmişti abim.

Duygularımın ilk başladığı zaman, bunca yıl saklayıp şimdi gizlice itiraf etmem ilginç gelmişti elbet. Ama belli bir süre sonra alışmışlardı. Şimdi sevdiğim kızın bulunduğunu öğrenmiştim ve şuan gizlilik umurumda değildi.

Alisa 'yı görmek istiyordum. Ona sarılmak istiyordum, hiç istemediğim kadar.

*

*

*

"Anne ben dışarı çıkıyorum!" diye seslendikten sonra çok beklemeden dışarı çıkmıştım. Dışarı çıktığımda gördüğüm yüz durmama sebep olmuştu. Karşı apartmanın önünde Alisa bir erkekle beraber yürümeye başlamışlardı.

Şaşırdığım tek şey yanındaki erkek değil yüzündeki yaralardı. Yüzünde birden çok yara vardı, babası yapmıştı... Peki o çocuk kimdi? Sevgilisi olsa haberim olurdu, söylerdi. Söylerdi değil mi?

Gerçi neden bana açıklama yapsın ki hayatında bir yerim yok. Yanındaki çocuk kolunu omzuna atmış saçını öpmüştü. Ben ona sarılamazken onu bunu yapması can sıkıcıydı.

Bana bir açıklamayı bile çok görmüştü, hem de duygularımı biliyorken bile. Bu durum yumruklarımı sıkmama sebep olurken yürümeye başlamıştım.

Kim olarak onu suçlu buluyorsam. Ama merakıma yenik düştüm ve onları takip etmeye başladım. 

Yaklaşık 15 dakika sonunda üstünde SATILIK yazısı olan bir eve girmişlerdi. Ev mi bakıyorlardı? Bu kadar ciddi miydi ilişkileri ve benim böyle mi haberim olacaktı!

Çıkmalarını beklemeden eve geri dönmüştüm. Odama girip kapıyı sertçe kapattığımda öfkeme hakim olamadığımı anlamıştım.

Alisa 'ya bunu yapamazdım, kendime bunu yapamazdım. Sevdiğim kızı sevgilisiyle izleyemezdim. Belki beni bir arkadaş olarak görüyordu ama ben artık onunla ne arkadaş olabilirdim ne de başka bir şey.

Şuan iletişimi kesemezdim, çok şey atlatmıştı, ama elimde değildi. Ona bu kadar yakınken onunla arkadaş olmak çok zordu.

Abim odaya girmişti. "Ne oldu? Ne bu sinir beyefendi?" abim yanıma oturduğunda sinirden kızarmış suratımı görmüştü.

"Ne oldu lan!"

"Alisa 'nın sevgilisi varmış" bunu derken kalbimin ağrıdığını hissediyordum. Onun sevdiği biri vardı.

"Nasıl bu kadar eminsin. Sence Alisa sevgilisi varken onu seven biriyle yazışacak kadar kalpsiz mi?" haklıydı Alisa öyle biri değildi. O zaman kimdi bu çocuk.

"Diyelim ki sevgilisi değil o zaman kim?" abim biraz düşündükten sonra mutlulukla 

"Abisi" demişti, olabilirdi. Ama bana söylememişti. Gerçi bana söylemek zorunda da değildi.

"Olabilir" bana da mantıklı gelmişti. Abisiydi.

"Saçma sapan senaryolar üretip kendini üzmekten vazgeç Alaz! Kız seni özlediğini söylüyor ama sen diyorsun ki sevgilisi var, saksını çalıştır Alaz. Kız senden hoşlanırken nasıl biriyle sevgili olabilir?"

Benden hoşlanırken mi? Benden mi hoşlanıyordu? Görmeden sevebilir miydi ki birini? Abim yatağımdan kalkmış ve odamdan çıkmıştı. Telefonumu alıp Alisa 'YA yazmıştım.

Alaz: Yanındaki abin mi?

Sümbül'üm: Burada mısın?

Alaz: Hayır

Sümbül'üm: Yanımda birinin olduğunu nereden biliyorsun

Alaz: Alışamadın mı hâlâ

Alaz: Kızım ben sherlock holmes'ın Türkiyede ki gölgesiyim

Sümbül'üm: Pekâlâ...

Sümbül'üm: Evet bu arada abim

Sümbül'üm: Bir abim varmış

Sümbül'üm: Ona ev bakıyoruz şuan sonra konuşuruz

Alaz: Tamam Sümbülüm

Alaz: Sonra görüşürüz

Belki de ona görünmemin vakti çoktan gelmiştir. 


Sümbül| TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin