3

18 2 2
                                    

Ines

Amcam'ın odasında elimde tepsi ile girdim. Amcam gözlüğüne uzanmaya çalışıyordu. Elini uzattı almaya çalıştı ancak dengesini kaybedip sarsıldı. Hemen elimdekini bırakıp yanına koştum.

Günden güne daha çok zayıflıyordu. Onun dışında kimsem yok. Öylece ölmesine izin vermeyecektim. Amcam benle pek konuşmazdı. O yüzden şaşırmıştım. Öksürmeye başladı. Yavaş yavaş öksürüğü kesildi iç çekerek "üzgünüm Ines ancak sona yaklaşt-" daha bütün umutlarımı kaybetmedim. "Böyle söyleme seni iyileştireceğim" dedim ona çıkışarak.

Bana tıpkı çocukluğumda olduğu gibi bu bir "emirdir" bakışı attı. Ondan hiçbir zaman sevgi veya şevkat görmedim ancak ondan asla nefret etmedim. Her zaman beni en iyisi olmam için her şeyi yaptı. Bir gün onun gibi onurlu bir komutan olacağımı söylerdi. Asla onun gibi olamazdım. Bir düzenbaz, hırsız, katil onun yanından bile geçemezdi.

"Ines senin hayata başlamanı istiyorum, istediğin gibi yaş-" doğru olmayacaktı bunu biliyordum. "Seni bırakmayacağım" diyebildim. Öksürmesi daha kötüleşti. Su bardağını ona verdim.

Üzgünüm amca ama bu defa emirine uyamam. O akşam bir kuyumcu soydum. İki altın bilezik, üç gümüş kolye ve bir elmas yüzük alabildim. Bu son seferimdi o yüzden bir daha hırsızlık yapmadım.

Kim bilebirdi ki hayatımı zehir eden kişiyle de o gün tanışacağımı?

Neden bunlar aklımdan geçiyor tıpkı bir şerit gibi?

Düşüncelerinden uzaklaşmak için Luis'e geri döndüm. Kabul edelim insanlarla konuşmakta çok kötüyüm. "Peki sen nasıl büyüdün?" Yemeğini yemeğe devam etti."Ben mi? Yetimhanede, senin kadar eğlenceli bir hayatım yoktu. On beşim de kaçmayı başardım. Aslında yemekleri dışında gayet güzel bir yerdi." Sorgularcasına "demek aileni hiç tanımadın?" Sırıtmaya başladı. "Bu benim ilk görevimdi zaten" dedi. "Peki görevin neydi?" Artık yüzüme sırıtıyordu. " Adlarını bilmiyordum, ne yaptıklarını, neden orada olduklarını ama tek verilen görev "öldürdü". Bana oğulları olduğunu ve geri dönmem gerektiğini söylediler daha fazla yalvarışlarını dinlemeden. Kadının kalbinden ve adamın kafasına sıktım. Böylece öz olan ailemi tamamıyla yok ettim." Konuşması bittiğinde bir psikopatla beraber çalıştığımı anladım.
Ona asla güvenmeyeceğim bana güvense bile bu karşılıklı olmayacak.

Luis'le her ne kadar konuşsak da etrafı inceliyor, insanların yüzlerine bakıyordu ve artık masanın üzerindeki büyük tahta dekoratife bakıyordu.

Bir anda çıtırtı sesi geldi. Luis'in elleri sırtımı ve belimi sertçe kavramıştı . "Ines ka-" ve üstüme yığıldı. Tahta dekoratif masayı ikiye ayırmıştı. Etrafa göz gezdirdim, her yer alevler içinde, herkes bağırarak kaçmaya çalışıyordu. Luis'i üzerimden alıp nefesimi tuttum. Onu dışarı çıkarmayı başarmıştım. Başımı göğsüne koyarak nefesini kontrol ettim. Nefes alıyordu.

299Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin