6

9 2 4
                                    

                                  Luis

Kapıyı kapatıp gittiğinde bir kez daha duygularının benimkinden daha derin olduğunu hissettim. Sadece göstermeyi bilmiyor ya da istemiyor diye düşündüm.

Birkaç dakika sonra doktor elinde sargı sargı bezi ile odaya girdi. Belimi bütün sargıyla sardı. "Ağrınız neredeydi". Elimle gösterdim. Eliyle hafifçe o bölgeyi yokladı. "Orada kas dokusu biraz zarar görmüş, fazla hareket ettirme" diyerek odadan çıktı.

Düşüncelerim kendine geldi. Kim? Nereden biliyorlar? O mu yoksa onlar mı ? Asıl soru görev verilen ajanların biz olduğumuzu nasıl biliyorlardı? Görev verilen ajanların diğer ajanlardan görevleri bile bilinmez. Karargahdakiler bile bilmiyorken nasıl dışarıdan birileri bilebilir ki? Ya dışarıdan değilde içimizdelerse? Korku kalbimi ağrıtıyordu. Ama hayır, bunun ihtimalini bile düşünmemeliydim çünkü karargaha sadece seçilen kişiler girip çıkabilirdi. Kimliği olmayan ya da yanlışlıkla girmiş olsa bile tetik çekildiği gibi yaşatılmaz, sakat bırakılmazdı. Ayrıca sistemin güvenliği aşılamazdı. İhtimal dışı şeyler bir yana görev verileli iki saat bile olmamıştı. Şimdi neden bu kadar az bilgiyle bizi çabucak göndermeye çalıştıklarını anladım. Eğer biraz daha kalırsak şehir harabeye dönecek gibiydi.

Genelde ve hatta çoğu zaman karşı tarafın bilgisini ne olursa olsun ajan kısmı daha iyi sızar, alır ve bilgi dahilinde hareket ederdi. Buradaki durum ise tam tersiydi. Nasıl oluyor bilmiyorum ama onlar görev ajanlarını biliyor ve bizi takip ediyorlardı. Ürperdim. Gizliliğimiz ve bilgimiz yoktu. O zaman ajan olmamızın ne anlamı vardı? Polisler gibi girip çıkardık. Saçma ve gülünç olmasına rağmen bir o kadar da gerçekti işte.

Ines'e bunları söylemeliyim. Onu görmek için ayağa kalktım. Kalktığım gibi midem kasıldı. Bunu kesmeyi denerken daha çok canım acıyordu. Öylece yerimde kalıyor, hiçbir şey yapamıyorum. İşkence masasındaymış gibi geçmesini bekledim. Zor da olsa yavaş yavaş gevşerken terlerimin arasında derin bir nefes almayı başardım.

Kasılan vücudumun yerine terli vücudum aldı. Hala hareket etmede zorlansamda yürüyebiliyodum. Kapıyı açıp dışarı çıktığımda pencerenin arkasındaki hareketlilik yavaşlamıştı. Etrafa bakarak geçindim. Sonunda Ines'in kapısındaydım.

299Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin