Luis
Etrafımdaki insanların sesleri her şey bana zarar verecekmiş gibi hissediyorum. Bütün sesler yabancı. Uyanmalıyım. Gözlerimi yavaşça açtım. Ines göğüsüme başını koymuş dinliyor gibiydi. Dalga geçmek için "ağlıyor musun?" dedim. Hemen doğrularak "bu normal bir yangın değil öyle olsaydı çabucak bayılmazdın, nefesi çektiğin an yığıldın." Bakışlarından kaçmaya çalışıyordum çok rezilce hele ki ilk izlenimde. Peki iyi tarafından bakalım ben olmasam şu an hayatta olacağı bile şüpheliydi."Hemen gitmeliyiz"dedi ayağa fırlayarak. Ben de peşine takıldım kapıya geldik kapıyı zorladı ama açamadı. Kapıyı zorladım ve sonunda bütün gücümle kapıyı kırdım. İçeri girdik. Bacağı sıkışmış yarı baygın birini gördüm. Ellerimle kaldırmayı denedim. Fena sıkışmıştı. Bir anda duvar çöktü adamım ayağının sıkışan yeri oynadı. Kolunu omzuma atarak kaldırdım. Ines yanımdan geçti. Camı kırarken "Acele ET!" diye bağırdı. Ines'e adamı pencereden teslim ettim. Derin bir nefes aldım ve mutfaktaki insanların yanına gittim. Onları çıkartmalıyım. Gittiğimde her yer duman altındaydı. İki insanı omzunda taşıdım son kişiyi de sürükleyerek de olsa Ines ' e teslim ettim. Tam çıkacakken arkama baktım ağlayan, elinde oyunca ayısı olan mor elbiseli küçük bir kız vardı. Kızın yanına bir hışımla gittim. Aldığım gibi o yer çöktü. Çok hızlı ve güçlü bir şekilde dışarı çekildim. Sonunda dışarıdaydık.
Her yerim ezilmişti. Çok sıcaktım. Midem... Ines'in üstüne atlarken koltuğuna çok sert çarpmamdandı. Her şeyin yaşadığına şükrediyorum. Nefes alabiliyor, yanımda ortağımı görebiliyordum.
Sendeleyerek onun yanına gittim. İtfaiye ve birkaç polis arabasının sesini işittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
299
ActionAjan olan Ines ve Luis'e bir gün görev verilir. Nijerya'ya giderek amaçları olan ölümcül virüsü engellemeye çalışırlar.