SAR BAŞA

30.4K 1.3K 927
                                    

Bu hikaye, yaralanan, kanayan, kabuk bağlayan ve sadece artık izi kalan sana adıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu hikaye, yaralanan, kanayan, kabuk bağlayan ve sadece artık izi kalan sana adıyorum. Kimsin bilmiyorum, ama seni tanıdığıma eminim...

Okumaya başladığınız tarih yazın bakalım..

Bu hikaye tüm ayrıntılarına kadar kurgu olup, gerçeklikle hiçbir bağlantısı yoktur..

SAR BAŞA

 

İki kişiydi onlar. Hep oradaydılar, yan yana iki ruh; iki kalp…

Karşı konulamaz bir bağları, benzer insanlarla da karşılaşsalar her şeye rağmen birbirini bulacak iki bedendi onlar.

Ama bir şey vardı:

Soğuk ve ıssızdı bir taraf. Gemisiz bir liman ve yokluk içinde umutsuzlukla arayış içerisinde kayıp biri.

Başkasıyla karışmış, orayı çürütmüş ve yok etmişti soğuk taraf. Aldanmıştı veya öyle inanmak istemişti. Saflıktan ırak, kurak ve kokusuz çiçeğin yaşam çabaları yeşermemişti; o artık ölü bir yürekti. Bir yanı kuru toprakken, soğuk tarafın diğer yanı ne diye güneş görmeyi isterdi? Gömmüştü gerçek sandığı kokusuz çiçeğin yanına yüreğini…

Savaşçı biri… Kendisi için, artık, yalnızca… Ölü ve bencildi.

İki kişiydi onlar. Hep oradaydılar, yan yana iki ruh; tek kalp kaldılar…

Durun, dahası var…

Her şeye rağmen iç ısıtan gülümsemesi ve yaşama sevinciyle dolup taşan diğer taraftı. Kurak topraklar arasından çıkan, mücadele eden, çöl gülü olan biri…

Kuru toprak en yakınındakilerdi. Açmaması için elinden geleni ardına koymayan sıcak güneş, onun yalnızca gülümseyişine dokunmuştu; öyle izin vermişti, aptallık etmişti... Buna bedeldi ruhu, ziyan etmişti gülümseyişine onu. Yıpranmıştı, susuz kalmıştı, bazen çaresiz, ama asla ümitsiz değildi; en azından ruhunu saymazsak… Çöl gülü, ne diye su beklemeliydi ki? Feda etmişti ruhunu, üç günlük gülüşleri için…

Kayan yıldız misali, tutunmuş kaybolan dilekleri ancak onun dilindeydi. Kendisi için değil, bazen, ruhu içindi. Diri ama kaybolmuştu.

İki kişiydi onlar. Hep oradaydılar, yan yana tek ruh; tek kalp kaldılar…

Şimdi zamanı gelmişti işte, eksik parçalar bir aradaydı. Biri yitik, diğeri kayıp dönmüşlerdi. Bunlar soğuk ve sıcaktı; ıssız ve kalabalıktı; biri yok, diğeri vardı. Ama bazen biri var, diğeri yoktu…

Birbirinin yerini dolduran iki kişi.

 

Tıpkı film şeridi gibiydi.

SAR BAŞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin