Seni kaybetmek & Kâbuslar

71 8 19
                                    

Karnım çok ağrıyo off biri gelmişte iç organlarıma yumruk atmış gibi

Ayrıca bugünde 3'e kadar uyanık kalıcam ama bedenimin bana nah çekebilr LDLSĞSKSPSŞXSŞ

Ayrıca olaylar çok hızlı gelişip saçmalaşmış olabilir, öyle olmuşsa lütfen söyleyin değiştireyimm<3

----------
Genel bakış açısı:

(Bisikletleri Kou'nun evine bıraktılar.)

Kou, Mitsuba'yı sırtında taşıyordu.

Mitsuba kıpkırmızı olmuş, kalbi deli gibi çarpıyordu.

Sıkıca tutunuyordu Mitsuba Kou'ya.

Bir anda duraksadı.

Sanki bırakırsa ellerinden kayıp gidecekmiş gibi hissetti bir an, daha da sıkı tuttu. Hatta o kadar sıkı tutundu ki tişörtü yırtılacak gibi olmuştu.

Kayıp gitcekmiş, parçalara ayrılacakmış gibi hissediyordu, bırakmaktan, dokunuşunu hafifletmekten korktu...

Neden böyle hissediyor?..

Neden?..
...

Bir anda aklına kâbusları geldi.

Kou paramparça oluyor, hafifçe esen rüzgarla birlikte havada çözünüp yok oluyordu kâbuslarında...

Bu kâbusların sıklığı onu korkutmaya başlamış, uyuyamaz olmuştu.

Kâbusları aklına ne zaman gelse Kou'yu kaybetme korkusundan kaçamaz, kendini tutamayıp ağlardı Mitsuba.

Kou'yu kaybetme fikri onu derinden parçalayan, mahveden birşeydi.

Bu sefer kendini ağlamamak için ne kadar tutmaya çalışsa da başaramamıştı.

Hıçkırıklar içerisinde boğulan Mitsuba, Kou'ya sımsıkı sarılıyordu.

O sırada Kou, ne olduğuna dair gram haberi yoktu. Anlamıyordu pembelinin neden ağladığını.

--M-Mitsuba?..
-

Cevap alamadı Kou, sessiz hıçkırıklar içinde boğuluyordu Mitsuba'sı hâlâ.

İlerde çift kişilik bir bank vardı. Hızlı ve dikkatli adımlarla oraya gidip Mitsuba'yı banka oturttu.

Endişe içinde baktı Kou Mitsuba'ya.

Mitsuba ağlamasını dindirmek için dudaklarını birbirine bastırıyordu. Ancak işe yaramadığı her halinden belliydi.

Kou, Mitsuba'ya sımsıkı sarıldı.

Bu, ne kadar Mitsuba'nın ağlamasını şiddetlendirse de bir şekilde onu sakinleştirmişti.

Bir süre öyle kaldılar.
.
.
.

Yavaşça geri çekildi Kou.

-Daha iyi misin?
-

Evet anlamında başını salladı Mitsuba. Kendisini açıklaması gerektiğini düşünmüştü.

Hafif bir tereddütle konuşmaya çalıştı.

Birşeyler söylemeye çalışıyor, korkudan mırıldanarak söylüyordu.

Derin bir nefes aldı, herkesten iyi biliyordu böyle mırıldanırsa Kou'nun onu duymayacağını.

O nedenle derdini daha sesli anlatmaya başladı..

-S-son zamanlarda kâbuslarımda seni kaybediyorum.. Elimi uzattığımda paramparça oluyorsun, koşuyorum kaçıyorsun, sarılıyorum soyutlaşıyorsun ve, v-ve!

Mitsuba tekrar ağlamamak için derin nefesler aldı.

-Sonra sabaha kadar parçacıklarının havada ç-çözünmesini izlemek zorunda kalıyorum.. Gözlerimin önünde yok olmana şahit oluyorum..

Mitsuba, Kou'nun ellerini kendi elleri arasına aldı.

-Seni kaybetmekten çok korkuyorum Kou! İki saniye bıraksam sanki yok olacakmışsın gibi geliyor.. Sensiz bir hayat yaşamaktan çok korkuyorum!..
Sensiz olmaktansa ölmeyi tercih ederim..
(Evlenme teklifi lan bu)

Bunları söylerken ağlamaya tekrar başlamıştı.

Kou, Mitsuba'nın yanağını hafifçe öptü.

-Ağlama lütfen.. daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum..

Kou'nun sesi ağlamaklı çıkmıştı.

Mitsuba kıpkırmızı oldu.

-

-Bunu nasıl açıklayacağımı bilmiyorum ancak..

Derin bir nefes aldı Kou, yanakları vişne rengine bürünmüştü.

-Sen benden kaçsan, nefret etsen bile senden uzaklaşmam, yanından ayrılmam. Yapamam..

.
.
.
.

--------

Angst çok gereksiz oldu ama yazarken bir anda aklıma geldi o yüzden yazdım KEOWĞQLQĞLSĞWQ

Lan bir yandan Manowar dinliyorum hâlâ nasıl odaklandığımı inanın bende bilmiyorum

amk tek günde 3 yb attım lan helal bana

448 kelime

Makumiii<3

Sıra Arkadaşım // MitsukouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin