6#Çarpışma

171 7 2
                                    

Multi ; İlke ve giydikleri


Sabah üstümü giydim, saçımı yaptım ve otobüsle okula geldim.Ülkü'yü yeni sevgilisi alacağından yine otobüste yalnız kalmıştım.Çanta almaya gerek duymadım.2 kitabım vardı,içindeki ders notlarım hafif rüzgarda uçuşunca onları düzenlerken birşeye çarptım.Elimdekilerle beraber yere düşünce sinirle konuşmaya başladım.


"Ya niye önüne bakmıyodun yürürken.Hadi anladım düşürüyosun madem niye kaldırmıyosun?Filmlerdeki gibi kitapları toparlarken ellerimiz birbirine değecek biz de aşık olcaz.Sen beni dinlemiyo musun?Yardım etsene!"dedim ve yerdeki kitaplarımı topladım ve karşımda gülen Enis'i görünce şoka uğradım.


"Filmlerdeki gibi kitapları toparlarken ellerimiz birbirine değecek biz de aşık olcaz ha?"dedi ve kahkaha patlattı.Ben de ayaklarımı yere vura vura sınıfa girdim.Okul gayet normal bitti ama bu gün çıkışta klübe gidecektim ama hala nalet ders devam ediyodu.En sinir olduğum şey ise ehliyetim olduğu halde otobüsle gidecek olmam.Araba tamirde ve gelince de Ülkü kullanacak.Şanslı sürtük.Otobüse binip klübe gittim ama erken geldiğimi fark edip elime flüdümü aldım.Küçüklükte beri yalnızız ve ben kendimi müziğe adadım.Flüdü çalarken istemsizce gözlerimi kapatırım.Melodiyi çalmaya başladım ama bir süre sonra gelen ayak sesleri ile gözlerimi aralamak istedim ki malasef yapamadım.Şarkıyı çalmam itince gözlerimi açtım ve ışığa alışması için kırpıştırdım.Bir anda tüm herkesi karşımda görünce yerimden zıpladım.Enis bana şaşkınca bakıyordu.Yanaklarımdan akan ıslaklığı hissedince saçlarımı önüme alarak koşarak lavaboya girdim.Sırtımı kapıya yaslayarak yere kaydım.Dizlerimi kendime çektim ve toparlanmayı bekledim.


"İlke!Açar mısın şu kapıyı?"


Enis'in sesi içeride yankılanınca nefesimi tuttum ve duymaması için dua etmeye başladım.


"İLKE! ORADASIN BİLİYORUM HEMEN AÇ ŞU KAPIYI"diye kükreyince daga fazla dayanamadım ve kapıyı açtım.Enis kapıyı açtığım gibi kolumdan tutup beni sürüklemeye başladı.İçeri girdiğimiz gibi bir alkış fırtınası koptu.Eris'in burnunu saçlarımda gezdirdiğini hissettim.Kulağıma doğru eğilip fısıldadı.


"O kadar da kötü değilmişsin ha?!"Ona doğru döndüm ve tebessüm ettim ki o da ayna misali gülümsememe hemen karşılık verdi.Kolumda tutup sandalyeye oturttu.


"Evet arkadaşlar.Şimdi geçen günki ödeviniz iyice tanışmanız için olan için verilmişti.Şu ansa problemlerinizi daha iyi anlamak için grup arkadaşınıza problemin kaynağından ve yaşadıklarınızdan bahsetmenizi istiyorum.Sonrada eğer yaşıyorsa yüzleşmenizi..."cümlesini bitirmesine izin vermeden koşarak binadan çıktım.O kadar çok koşmuştum ki artık bina gözükmüyordu bile.Telefonum kaç defa çalmıştı ama en sonunda telefonumu sessize almıştım.Bir anda yere doğru çakılınca neye uğradığımı şaşırdım.Dizimi hareket ettiremiyordum ve kan içinde kalmıştı.Telefonumu aldım ve gözyaşlarımın arasında Enis'i arayamayacağım için Anıl'ı aradım.


"Alo,Anıl"Sesim o kadar ağlamaklı ve güçsüzdü ki...


"İlke?Sen iyi misin?Neredesin?"


"Düştüm ve kötü durumdayım.Yürüyemiyorum.Yaprak Büfe'nin oradayım."


"Bekle hemen geliyorum."dedi ve yüzüme kapattı.Yaklaşık on dakika sonra Anıl geldi ve şaşırmış gözlerle bana baktı.


"İyi misin?"Kafamı olumsuz anlamda sallayıp dizimi gösterdim.Elindeki bezle yavaşça dizimi silmeye başladı.İşini bitirmesine izin vermeden onu kendime çektim ve sarıldım.Kolları hemen belime yerleşti ve sarılışıma hemen karşılık verdi.Arkadan bir ses duyunca başımı o tarafa çevirdim.


"İlke,Sevgilim..."



Size o kim?









TesadüfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin