9. BÖLÜM

7 0 0
                                    

İki hafta sonra...

Aslı bana caktirmasa da aglamaktan gozleri kizarmis bu cok acik. Onu bu halde gormeye dayanamadim. Bavulumu birakip kosup ona sarildim.

"En kisa zamanda seni İstanbul'a bekliyorum." dedim ama sesim catallasmisti bile.

Ondan ayrildim. Gozunden bir damla yas akti , isaret parmagiyla sildi , gulumsemeye calisarak "En kisa zamanda." dedi.

Taksiye bindim ve gidecegim yerin adresini verdim. Daha fazla kalırsam kaydımi buraya aldırmak zorunda kalacaktım. Halam evde yoktu Allahtan o yüzden onunla geceden vedalastik.

Enistemi de cok az gordum. Gordugum kisa zamanlarda bana cok tuhaf baktigi icin ondan uzak durmaya calistim.

Otobus biletimi alip hangi otobus diye etrafa bakinirken birini fark ettim. Tüylerim diken diken oldu o an.

İki haftadir onu hic gormedim ve pat diye simdi karsima cikmisti. Bu bama yapilan en buyuk şaka olmali.

"Se-senin burda ne isin var?" kelimelerden cok sesim ozelligini yitirmeye baslamisti. Zaten gozlerimi ondan ayiramiyorum.

Her an bir sey yapacak diye ödüm kopuyor. Bana sert bakarken bir an gulmeye basladi. " Yakinda görüşücez ufaklik o zamana kadar dikkat et." deyip goz kirpti ve omzuma carpip gozden kayboldu. Hemen otobusumu bulup yerime kuruldum.

Her zaman ki gibi kurtaricim kulakligim oldu. Neydi bu simdi? İlk karsilastigimizda arkamda Mete'yi gorup bayilmistim.

Uyandigimda sadece Mete vardi oda beni Asli'ya emanet edip gitmisti ve o gunden sonra bir daha hic gormemistim. Zaten bu kadar sevinc bana cok fazlaydi.

Her gun annem ,Eylul ve Gayeyle konusarak gecirdim ve sadece o guzel cennet gibi yerde iki hafta kalabildim.

Haftaya okullar aciliyor ve ben son sinif olarak ki daha onemlisi degiserek geri dönüyorum.

Saçlarimi kisaltip rengini açtırdım. Dış görünüşü bir haftada hallettik ama ruhsal olgunlugum beni bile aştı hele ki babama karşı.

Oturdugumuz evden de taşınmış babam. Beladan uzak durmaya çalıştım hep ama bu sefer belaya ben gideceğim.

İnsan bazen kararlar alır ve bunun bazı sonuçları vardır. Ben artık sonuçları bile görecek durumda değilim.

Bu kadar düşünmek yeter eski Yağmur öldü yaşasın yeni Yağmur. Aslında ölümüne korkuyorum ama bir karar verdim ve geri dönmeyeceğim.

Beni karsilamaya babam gelmisti. Bu cok ilginc bir durum. Beni pek sevdigini soyleyemem. Yeni saclarimi fark etmis olacak ki bir sure gozu saclarimda kalsada kendini topladi.

"Hos geldin kizim." deyip sarildi. "Hosbuldum." dedim ona anlamayan bakislarimdan attim. Yeni evi merak ediyorum. Yol boyu babamla konusmadik. Ben camdan bakarak yollari ezberlemeye calisiyordum.

Geldigimizde beni iki katli ufak bahceli ve cok tatli bir ev karsiladi. Durumumuz gayet iyi bunu biliyorum zaten hic parayla isim olmamisti ama bu eve gercekten bayildim. Disaridan bakarken babam bana mavi taslarin oldugu bir anahtarlik verdi.

Elinden hemen aldim cunku bu evi gercekten istiyordum. Babam onden iceri girdi arkasindan ben. Mutfak ve bir odasi vardi giriste. İkinci katta uc oda banyolar falan vardi.

Biraz dinlenip esyalarimi yerlestirdikten sonra aksam yemegi icin asagiya indim. Sofrada cok sessizdik. Ne konusabilirdim ki babamla ? Neden bana birden bu kadar iyi oldun? Yada bana sinirin nasil gecti? Bunlari soramazdim.

Madem gecmis siniri hic zorlamaya gerek yok. Sessizligi babam bozdu. "Al bu kredi kartini ve odani duzenle." dedi gayet normal bir ses tonuyla ve benim agzim acik kaldi.

"Ta-tamam baba."dedim heyecandan. Odama cikip gecici yatagima attim kendimi ve bu olanlari tekrar dusunup babamin bu haline sasirmaya devam ettim.

Gaye'ye yarin bulusmak icin mesaj attim. Mete'ye de mesaj atip kendimi huzurlu bir uykuya biraktim.

...

Gun boyu Gaye ile cilginlar gibi alisveris yaptik. Onu cok ozlemisim. Bol bol hasret giderebiliriz diye dusunuyordum ki yurt disina gidiyormus.

Tek arkadasimi da kaybetmenin acici canimi sıkmıstı. Emre ile ayrilmislar ve burda yapamadigini bu yuzden her seyi unutana kadar orada kalacagini soyledi. Hayatim pek yolunda gittigi soylenemez ama bu biraz fazla oldu.

Her zaman ki denizin karsisinda ki bankta oturup denizin beni sakinlestirmesini bekledim ama bu sefer işe yaramadi.

Gozlerimi kapatip kafami geriye attim belki rahatlarim diye. "Benim Yagmur'um cok gergin anlasilan." dedi Mete uzerime golge yaparak.

Onu gorunce gulmemek imkansiz. Sımsıkı sarildim. " Hosgeldin." dedim yarı ağlamaklı çünkü onu çok ozlemistim. "Bu kadar sıkarsan böyle bir arkadaşın olmaz haberin olsun." dedi ben geri çekilip utandım biraz ama bu halime o sadece kahkaha attı.

Banka oturup bir sigara yaktı. "Değişmişsin ama içinde ki hala benim Yağmur'um." dedi dumanı havaya uflerken. Derin bir nefes aldım ve "Seninle gece gezmek istiyorum." dedim bir cirpida yoksa hiç soyleyemecektim.

Sigarasını yere attı , sasirdigini belliydi ama ne olduğu anlamaya çalışırcasına yüzümü inceledi "Asla!!!" dedi ve yüzü hiç bir duyguyu barındırmaz oldu. "A-Ama Mete lüt..."

"Asla dedim Yağmur. Ne için bunu istiyorsun bilmiyorum ama asla bu dediğin olmayacak." deyip kalkıp gitti.

Önce ailem sonra en yakın arkadasimi. Hayat anlam veremediğim bir şekilde beni farklı yone doğru sürüklüyor ve ben buna bir dur diyemiyorum.

Gün batımı o kadar güzeldi ki bir süre daha bankta oturup manzarayı izledim. İnsanlarla konuşmak istemiyorum o yüzden kulaklıklığımı takıp sevdiğim listeyi açtım ve yavaşça yurumeye başladım.

Müziği değiştirmek için uğraşıyorum. Karşıdan karşıya geçtiğimi fark edemedim. Bir motosikletli son hızla bana geliyordu. O an şoktan hareket edemedim ve çığlık attım. Tam önümde durdu. Elimde telefonum yere düştü. Kulakligimdan ayrıldı. Karşımda ki motosikletli kaskını çıkardı ve gözlerimiz bulustu.

Telefondan ,

Soguksun çünkü kirilgansin diye

düşünmüştüm seni ilk gordugumde

Elinde gitarın üstünde gokkusagi

Vardı gözlerinde...

Bu sözler o gözler sanki içime işlemişti. O ise yere omuzundan düşen gitarını duzeltiyordu. Bana " Dikkat etsene be" diye bağırdığını yeni fark ettim. Yerden telefonumu alıp çantama attım.

"Ö - özür dilerim be-ben..." onun gözlerine bakarken konusamiyordum. "Özür dileme sen önce kekelemeden konuş ufaklık." deyip yanımdan hızlıca geçip gitti.

Açıkçası ona sinirlendim. Ufaklık diye bana Can diyordu ve onu hatırlamak sinirlerimi bozdu. "Gerizekali!!!!!" diye bağırdım arkasından.

Bir motosikletli daha gelip önümde durdu. Çattık bugün iki tekerleklere. "Arkadaşım adına özür dilerim." dedi elini uzatarak. Elini sıkıp "Önemli değil keşke o da senin gibi kibar olabilse." deyip gülümsedim.

"Bu arada ben Kaan."

"Ben de Yağmur." dedim.

"Adın güzelmiş Yağmur görüşmek üzere. " dedi ve o da yanımdan geçip gitti.

Bir daha gorusmemiz pek mümkün değildi ama içimden bir his gorusecegimizi söylüyordu.

*Her bölümün benim için ayrı yeri var ama bu bölüm benim için çok başka oldu. Ağlayarak yazdım bu bölümü umarım bir daha hiç ağlayarak yazmam.*

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 03, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YAĞMUR DENİZ'E DÜŞTÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin