Bildiğim kadarıyla her şey gazetedeki haberi okuması ile başladı. Haber şöyleydi;
"Kral Henry bu sabah odasında ölü bulundu! Hizmetçisi sabah odasına ilaçlarını vermeye gittiğinde kralı yerde kafası kesilmiş şekilde buldu.
-Odada her yer kana bulanmıştı. Onu gördüğüm an ağzımdan bir rçığlık koptu. Kralımızı o halde görmek en son isteyeceğim şeydi.
Leydi Edwina'nın ona dün gece hediye edilen özel hançeri kanlar içinde Leydi Edwinanın odasında bulundu. Herkes yeni reşit olan Leydi Edwina'dan şüpheleniyor."
Aslında herşey dünkü baloya kadar normaldi. Edwina, kuzenim, tek arkadaşım ve bana iyi davranan tek insandı. Hiçbir zaman sevgisinin karşılığını beklemedi. Onunla beraber büyümüştüm.
Fakat babası yani Kral Henry'i hiç sevmez, ondan haz edemezdim. Dedem öldükten sonra kendisinden büyük olan babam öldüğü için kendisi tahta geçmişti. Onu hiçbir zaman sevemedim, hiçbir zaman anlaşamadım.
Şimdi de kızının 18.yaş gününü kutlamak için bir balo hazırlıyordu.
Balo salonuna baktığımda her şey çok güzel görünürken bu ihtişam gözümü yoruyordu. Gümüş şarap bardakları, insanın iştahını açan yemekler ve göz alıcı süslemeler. Neredeyse bir haftadır bu salon için uğraşılıyordu ve gerçekten uğraşlara deymişti. Masamdan şarap bardağı mı alırken merdivenlerde Edwina'yı salona gelirken gördüm. Zümrüt yeşili elbisesi onu gerçekten çok güzel ve zarif gösteriyordu. Heyecanını çok güzel gizliyordu onu tanımasam zerre heyecanlandığını düşünmezdim. Günlerdir balo için hazırlanıyordu elbisesi, saçları, makyajı günler öncesinden seçilmiş, ayarlanmıştı. Arkasından yavaş adımlarla salona inen abisi Edward'a baktım. Kardeşine gururla bakıyordu. Kendisi karısı Leydi Bella ile sarayında kalıyor, buraya özel günler haricinde gelmiyordu. Onlar yanımıza yaklaşırken gözlerim salonun içinde Bella'yı aradı. Fakat salonda ne o ne de kardeşi Falcon vardı.
-Çok güzel görünüyorsun Athena.
Edwinanın sesiyle şaşırıp sesin geldiği tarafa döndüğümde Edwina ve Edward'ı masada, yanımda gördüm.
-Sende öyle Edwina.
Edwinaya gülümserken yanımıza Kral Henry'nin gelmesiyle bakışlarımı ona çevirdim. İri yarı ve kaba birisi olduğu her halinden belliydi.
-Edwina kızım. Tahmin ettiğimden de güzel olmuşsun.
-Sana layık olmaya çalışıyorum baba.
Mutlu aile tablosu çizmeye çalışsalar da sık sık kavga ettiklerini ben dahil tüm saray biliyordu.
Edwina'nın arkasından nişanlısı Falcon'un ve kardeşi Bella'nın gelmesiyle ortam birden sessizliğe büründü. Falcon krallık ve aile tarafından sevilmeyen, istenmeyen biriydi.
Özellikle kral ondan hiç haz etmez çoğu zamanda ondan lafını hiç esirgemezdi. Çoğunluk onun güvenilmez olduğunu ve Edwina'ya yakışır bi nişanlı olmadığını düşünüyor. Fakat Falcon kralı ve bu söylentileri hiç duymadan, sanki hiç yokmuş gibi hayatına devam ediyordu. Bana sorarsanız bende kendisinden pek haz etmem. Fakat Edwina onu son derece sever ve ona sonsuz bir güvenle bağlıdır. Falcon'un ise Edwina'ya bu derece bağlı olup olmadığı ise meçhul. Onun aksine Bella krallık tarafından sevilen ve saygı duyulan birisiydi. Herkesle iyi anlaşmaya çalışır özellikle kardeşi Falcon ile bir saniye bile ayrı kalamazdı.
Edward ile tek bir sorunu olmamış, bugüne kadar onu hiç sinirli görmemiştim.
-Edwina güzelim. Bugün tahmin ettiğimden de güzel olmuşsun. Bu hazırlığın bana mı yoksa biricik abine mi merak ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Krallar ve Soytarıları
Cerita PendekBildiğim kadarıyla her şey gazetedeki haberi okuması ile başladı. Haber şöyleydi; "Kral Henry bu sabah odasında ölü bulundu! Hizmetçisi sabah odasına ilaçlarını vermeye gittiğinde kralı yerde kafası kesilmiş şekilde buldu. -Odada her yer kana bulanm...