Bir sürünün ne demek olduğunu dahi bilmiyorduk Meraklı gözlerle etrafa bakıp ne olup bittiğini anlamaya çalışıyorduk, Enes dayanamayıp,
"Sürü de ne demek" diye atladı.
Bu sırada Hakan içlerinde lider vasıflı olan kişi bize sürüyü açıkladı,
" sürü, bir kurdun delta veya alfa olduğunu simgeler eğer bir kurdun sürüsü varsa o delta veya alfadır. Kurt adamların 4 çeşidi vardır,Delta,Alfa,Beta ve Omega. Delta, en hızlı ve güçlü olanı, gözleri siyah renktedir, genelde bir sürüleri vardır ama sürüye ihtiyaç duymazlar. Alfa ise Delta kadar güçlü olmasa bile güçlü ve hızlıdırlar, sürüye liderlik ederler, hepsinin sürüsü vardır, gözleri kırmızı renktedir. Beta ya yeni kurt adam olmuş yada güçlenememiş ve sürünün bir üyesi olarak kalmıştır, gözleri sarı renktedir. Omega ise yalnız kurt adamlara verilen addır. En zayıf halkadır. Eğer bir sürüye girmezse yaşaması fazla uzun sürmez, gözleri mavi renktedir."
İçimizden bir his bu sürüye katılmamız gerektiğini söylüyordu. Dönüp Enes'e baktım oda bana baktı ve :
"Teklifinizi kabul ediyoruz." Dedik.
Aklımızda o kadar çok soru vardı ki cevaplanmayı bekleyen hangisinden başlasaydık. Tam bu sırada inanılmaz bir gürültü koptu,sanki dünya yıkılıyor gibiydi içeriye gaz bombası gibi bir şey atıldı zorlukla nefes alıyordum tam bayılmak üzereydim ki Enes beni oradan sürükleyerek çıkardı. Üstünden fazla geçmeden içeri bir takım adamlar geldi ve yerde baygın şekilde yatan 2-3 kişiyi alıp gittiler. Biz tüm bu olanları duvarın arkasından izliyorduk Enes beni oradan uzaklaştırmasaydı beni de alabilirlerdi. Ee Hakan ve yanındakiler neredeydi ?
Biraz sonra yanımıza geldiler, sanırım olacakları anlamış olmalılar ki onlarda kaçıp dışarıda saklanmışlar. Hakan'a tüm bu olanların ne demek olduğu ve bize kimin saldırdığını sorduk. Hakan da son derece sakin ve bu olanlara alışmış bir şekilde,
" Bu gelenler avcılardı, neden geldikleri de belli bizi yakalamak için. 4 yıl önce onlarla bir anlaşma yapmıştık ama geçen dolunay da bir kurt adam yakalayarak bu anlaşmayı bozdular ve artık barış bitti. Her an kendini kollamalısın." dedi
Tüm bu konuşmalardan sonra aklıma hemen Ayda'nın babası geldi. Ayda bize babasının eski bir avcı olduğunu söylemişti peki ama neden eski ? Oradan çıktıktan sonra Enes'e hemen Ayda'yla konuşmamız gerektiğini söyledim, Saat gece yarısına geliyordu neredeyse, Enes'e onu yarın okulda bulabileceğimizi söyledim. Gece tüm bu olanları düşündüm sabah erkenden kalktım ve Enes'i kaldırdım .
" Lanet olsun bu okula dostum sabahın köründe kalkmaktan nefret ediyorum." diye bana çıkıştı.
Hemen üstümüzü giyindik ve koşarak okula gittik. Ayda'yı sınıfta bulduk,
" Bize acilen babanın neden avcılığı bıraktığının söylemen gerekiyor ! "
Ayda biraz şaşırmıştı " Ne bu aceleniz beyler ? "
"Sorumuza cevap ver."
" Bizde avcılık nesilden nesile devam eder. Babamda gençliğinden beri avcılık yaparmış, ben küçükken annemle birlikte bir kurt adam yakalamışlar. Babam onu hemen öldürmeleri gerektiğini aksinin zayıflık olacağını söylemiş ama annem onun zaten yaralı olduğunu ve onu öldürmelerini yanlış olacağını söylemiş ve onu yaralı şekilde bırakmışlar, sonra sonra diğer avcılar bu olayı öğrenmiş ve annemi öldürmüşler.Babam da o gün bu gündür avcılık yapmıyor."
"Annen için gerçekten üzüldük, bizim şimdi gitmemiz gerekiyor."
Ayda'nın babasının eski bir avcı olduğuna sevinse miydik bilemedik. Enes'le bu konuyu Hakan'dan gizli tutmamız gerektiğine karar verdik. Ders koç'un dersiydi ve biraz basket antrenmanı yaptım, bu kurt adamlık olayı yüzünden bayağıdır boşlamıştık basketi. Koç bize akşam maçımız olduğunu ve herkesin akşam burada olmasını söyledi. Antrenmandan sonra bir duş aldım ve okuldan çıktım, Enes'i hiçbir yerde bulamamıştım son kez çalıştığı kafeye bakmaya karar verdim ama oraya da gitmemişti. Tabii ya muhtemelen Ayda'nın yanındadır diyip evin yolunu tuttum.Enes'le Ayda baya yakınlaşıyolardı birbirlerine şu sıralar.Bende eve gelmiştim kapıya geldiğimde 2 kişi evin önündeydi bir terslik olduğunu anlamıştım. Tam o sırada bir ses duydum tam hatırlamıyorum ama bir ok sesiydi galiba birden yere yığıldım. O sırada Enes'in başıma gelenlerden haberi yoktu. Enes cesaretini toplamış Aydaya çıkma teklifi ediyordu. Ayda Enes'e cevap olarak :
"Bende bu teklifi yapmanı bekliyordum." deyip dudağına bir buse kondurdu.
Enes'le Ayda akşamki maç için okula gitmişti. Ayda tribüne oturdu. Enes ise sahaya indi. Ama sahada beni bulamamıştı. Maçı bizim takım kazanmıştı. Enes maçtan sonra beni aramış ama bulamamış kimden yardım isteyeceğini düşündü ve o kişi Hakan olduğuna karar verdi. Hemen Hakan'ın yanına gitmişti ve beni bulamadığı söylemişti. Hakan önce ne yapması gerektiğini düşündü. Avcıları düşündü önce. Avcıların toplandıkları mekanı basmaya karar verdi. Yanımıza sürüden bir kaç kurt adam alıp avcıların mekanına gittik. Oraya gittiğimizde kimse yoktu, sessiz bi ortam vardı.Sanki yıllardır bomboştu. Hakan'a şimdi ne yapacağımızı sordum. O da
"Burak'ı avcılar kaçırmadıysa geriye bir grup kalıyor..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunay
WerewolfAlt tarafı bir ısırık neler yapabilir ki ? Isırılan ve ısırıldıktan sonra hayatları büyük ölçüde değişen gençlerin hikayesi.