Dolunay

VAMPİRLERLE TANIŞMA

"Vampirler ." dedi Hakan

"Eğer Burak avcıların elinde değilse vampirler tarafından kaçırılmış olmalı."

Bide başımıza vampirler çıktı, henüz yeni kurt adamlar için fazla düşman edinmiştik. Enes çaresizce sordu :

" Ee peki nerede bulabiliriz bu vampirleri ? "

" İşte onları bulmak o kadar kolay değil onların belli bir yer yok aynı kurt adamlar gibi. Etrafa bir kaç kurt adam yollayıp beklemekten başka çaremiz yok."

Bu sırada ben de gözlerimi açmıştım. kafamı kaldırıp etrafı inceledim. Güneş gözüme vuruyordu sabah olmuştu ve dışarıdan inanılmaz derecede yoğun bir kan kokusu alıyordum ne olduğuna bir anlam verememiştim. Ayağa kalkmaya çalıştım ayağım o kadar sıkı bağlanmıştı ki bir kaç denemede yerimden bile oynamadım en sonunda ayağa kalktım. Kapıya doğru bir adım attım ama sanki duvar gibi şeye çarpıp yere düştüm. Tekrar denedim yine düştüm, tekrar, tekrar, tekrar...

En sonunda gücüm tükenmiş bir şekilde yere oturdum buradan çıkmak için aklıma başka bir şey gelmiyordu. Sonunda bir şey fark ettim, bulunduğum yerin etrafı siyah tane tane otlar tarafından çevriliydi. Sanırım duvar sandığım şey bu otlardı. Önümde ki kapı yavaş yavaş aralanıyordu, kan kokusu daha da yoğunlaşmıştı. Kapı tamamen açıldı ve karşımda Samet duruyordu.

Samet bizim liseden arkadaşımızdı.

" Sende ne arıyorsun burada ?"

" Seni biz kaçırdık, şimdi bize diğerlerinin de yerini söyle."

Hiçbir şey anlamamıştım biz derken Samet'de mi kurt adamdı yoksa bir avcı mıydı ? Peki diğerleri derken ? bunların hepsini Samet'e sordum.

" Bizler vampiriz ve siz kurt adamlardan pek hoşlandığımız söylenemez. Şimdi bana diğer sürünün nerede olduğunu söyle !"

Aldığım o yoğun kan kokusunun sebebi belli oldu VAMPİRLER.

" Sürünün nerede olduğuna dair bir fikrim yok tek bildiğim ve hissettiğim yakında burada olurlar."

Bu konuşmanın üzerinden çok geçmemişti belki 2-3 dakika çatıdan büyük bir uğulama sesi duyuldu bu sürünün geldiğine işaretti kurt adam hislerim beni yanıltmamıştı ve sürü artık buradaydı. Vampirlerin buna hazırlıklı olduğu sanmıyorum. Hakan önce siyah otları etkisiz hale getirdi ve otlar bir anda ortadan kayboldu daha sonra Enes gelip benim elimi çözdü ve büyük bir dövüş içine girdik, Sayıları oldukça fazla olduklarını biliyorduk ve hemen buradan çıkmanın yolunu aradık. Hakan geldikleri yoldan bizi çıkarmayı başardı ama karşımıza iki vampir çıktı Enes'le onlara sağlam bir dayak atıp oradan uzaklaştık.

Bu olanların ne demek olduğunu hala çözememiştim ve Hakan'a vampirlerin neden beni kaçırdığını sordum.

" Vampirler de aynı avcılar gibi kurt adamların düşmanıdır ve eğer bu kadar zayıf olursanız pek fazla şansınız olmayacak. Bir daha ki sefere kendinizi kollayın." Dedi gayet sinirli ve bir o kadar da ciddi bir suratla ve sürüyle birlikte gittiler.

E ama benim soracak daha bir sürü sorum vardı neyse artık bir daha ki sefere.

Enes'le öylece kalmıştık ve sonra okula gidiyorduk. Enes koçun bana maça gelmediğim için bir hayli öfkeli olduğunu söyledi. Doğru ya dün akşam basket maçımız vardı. Okula gittiğimizde koç'tan sağlam bir fırça yedim. Durumu açıklayamazdım ya. Okulda Enes yine kaybolmuştu sanki onu kantinde Ayda'la yemek yerken gördüm. Okuldan sonra Enes'e bu Ayda ile olan yakınlığını sordum ve bana benim kaçırıldığım akşam Ayda'ya çıkma teklifi ettiğini onunda kabul ettiğini söyledi. Oo bu benim için biraz ağır mı olmuştu en yakın arkadaşımı kayıp ediyordum sanki.

Neyse, Vampirler hakkında daha fazla bilgi edinmek için Hakanın yanına gitmeye karar verdik. Hakan'ın yanına gittiğimizde onu bulamadık. Aramaya kalktığımız da etrafta sürüden 2-3 kurt adam vardı. Enes,

" Hey dostum Hakan nerede ? " dedi.

Enes' in sorusunu yanıtsız bıraktılar. Enes bir daha sorusunu sordu. Yine Enes'in sorusunu yanıtsız bıraktılar. Hakan girdi, bize kızmış görünüyordu, Enes hemen atladı,

" Dostum biz de seni arıyorduk."

Der demez Hakan Enes'e çok sağlam bir yumruk geçirdi. Bende Enes'i savunmak için Hakan'a bir yumruk attım ama Hakan yerinden dahi oynamamıştı. İkimizi de iyi patakladılar 5-10 dakika içerisinde, bayılmıştık. Ayıldığımız da başımızda bekliyorlardı. Kendimize gelmemiz biraz zaman aldı. Kendimize geldiğimizde bize neden böyle bir şey yaptıklarını sorduk.

Hakan yanıtladı :

" Kız gibi dövüşmeyi kesin artık, düşmanlarımız sizi tanımaya başlıyorlar, kendinizi savunmayı öğrenmelisiniz."

Enes atladı :

" Sizden dayak yiyerek kavga etmeyi öğrenemeyiz. "

Hakan Enes'e bir tane daha yumruk attı. Ben sinirlenmiştim " Yeter artık " şeklinde bağırdım ve hakana çok sağlam bir yumruk attım. Enes ayağa kalkıp diğer kurtlara saldırdı ve oradan uzaklaştık ama vampirler hakkında bir şey öğrenememiştik.