Suga:Hopeee!!!
Koşarak yanına yetişti. Ve bardağı uzattı. Ve birlikte bahçede yürüdüler...'4 hafta sonra'
Her şey çok iyi ilerliyordu. Suga artık tüm programlamayı kendisi yapabiliyor, istediği derse çalışabiliyordu. Ama bir sorun vardı. Hope ona ne kadar artık her şeyi tek başına halledebileceğini söylesede...Suga Hope'u aramadan derse başlayamıyordu. Sürekli onunla birlikte bir şeyleri yapmak istiyordu. Sorun şu ki .. Suga Hope'a çok sıkı bir şekilde bağlanmıştı.
Suga bunun farkındaydı. Ve hatta Suga...ona çıkma teklifi etmeyi planlıyordu. Sadece yarın okula gidip olacakları görmesi gerekiyordu.
...
Bugün ki güneş fotoğraf çekilemeyecek kadar parlaktı. Tüm enerjisini boşaltıyormuşçasına...
Suga okula hızlı bir tempoyla girdi. Sınıfa çıktı. Hope henüz gelmemişti. Bekledi bekledi ve bekledi ... Diğerlerinden aldığı habere göre... öğretmenlerin toplandığı bir birlik olduğundan bugün eğitim yapılmayacaktı.
Ve Hope o yüzden gelmemişti. Dış kapı kapanmadan okuldan kaçmayı başarmıştı. Koşarak Hope'un evine gitti. Ve onu nefes nefese aradı.
S: Hadi dışarı gel. Biraz vakit geçirelim.
H: Ne demek istediğini anlamıyorum?
S: Dışarı bak!!
H:... heyy...burada ne işin var..?
S: Hadi aşağı gel ve yürüyelim biraz.
H: Ter kokusundan hiç hoşlanmam.
Suga içeri girip duş almış ve Hope'un kıyafetlerini giymişti. Ödünçtü tabi ki!!! Tabii Suga geri verirse. Hope Suga'ya bir anahtarlık vermişti. Umut dolu olduğunu söylemişti. Umut getirmesini diliyordu. Verdiği anahtarlığın ucunda 'Mang' vardı. Suga bunu asla takmayacağını söylemişti.
Artık terli değildi. İkisi hazırlanıp dışarı çıktılar. Ve uzunca yürümeye başladılar...