Kapının önüne çıktığımızda etrafta koşusturan yüzlerce insanın arasında bize doğru gelen yaşlı bir adamı farkettim ve arkamı dönüp Melisa'nın kolunu tuttum.Adam önümde durduğunda suratına rahatlamış bir ifade yerleşti.
-Siz Nur hanımsınız değil mi?
Adam ingiliz aksanıyla o kadar mükemmel ve hızlı konuşuyordu ki söylediklerini idrak edebilmek için ilk önce duraksadım.
-Evet benim?
Suratımdaki tedirgin ifadeden olacak adam kendini tanıtma gereksiniminde bulundu.
-Ben eniştenizin arkadaşıyım.Kalacağınız hotelin sahibi.Adım John.
John bana dogru elini uzatınca bende elini sıkmak için hareket ettim.
-Siz de Melisa olmalısınız herhalde.
Melisa anlamsızca başını salladı.O da şaşırmış görünüyordu.
-Şuradaki siyah arabayla gidecegiz!
John arabanın yanında duran adama işaret etti ve adam koşarak gelip bavullarımızı aldı.
Yol boyunca John sürekli buradan ve saçma hotel anılarından bahsetti durdu.Biz de Melisa'yla camdan bize bir o kadar yabancı ama bir o kadar da yakın Londra'yı seyrettik durduk.Araba durduğunda şofor bizden once davranarak kapımızı açtı.Hotelin buyuk kapısına hayranlıkla baktım.Vay be burada mı kalacağız yani?
-Evet bayanlar gelin de bir şeyler içelim ha ne dersiniz?
Melisa'yla bir an göz göze geldikten sonra ikimizde aynı anda kafamizı salladık.
-Biraz dinlensek iyi olacak.
-Pekala.İkiniz için iki kişilik bir süit ayarladık sorun olur mu?
Melisa hemen atıldı.
-Yok hayır bence daha iyi olmuş.Değil mi Nur?
-Evet evet.
Oda kartını kaptığımız gibi resmen asansore uçtuk.12.katta kalıyorduk.
-Tanrim yol boyunca bir an hiç susmayacak sandım.
Cam asansorden katlara bakarken kıkırdadım.
-Aslında yol bitmeseydi hiç susmayacaktı.
"Ding"
İşte katımıza geldik.Bir an önce kendimi atıp derin bir uyku çekmek istiyorum.Hiç uyanmaya da bilirim.
Melisa kapıyı hızla actı ve kendini kenardaki yatağa attı.Benimde etrafı gezicek halim yoktu zaten.Sadece bavullarımızın odada olup olmadığını kontrol ettim ve kendimi yatağa attım.5 ay sonra.....
Aynanın karşısında çikolata kahves saçlarımı son bir kez tarayıp geriye attım.Sadece rimel sürmüştüm ama sanırım ilk gün için yeterli.Eveeet son 5 ayı güçlü uğraşlar ve buranın değişik kültürüne alışmakla geçirdik.Ama Melisa'nın da benim de çabalarımiz boşuna gitmedi ve hazırlık kursunu ingilizce testinden aldığımız 6.5lik ortalama sonucunda çok çabuk bitirdik.Melisa demişken.Nerde kaldı bu?
-Melisa?
Melisa dar eteğinin içine girmeye niyetliydi.
-Hadi ama giricem biliyorum!
Kafamı olumsuzca salladım.Neden okulun ilk günüynden etek giyeyim ki?Ben mi ne giydim?Rahat bir tişort ve belde biten bir jean giydim.Tisortü de jeanimın icine sıkıştırdım üstüne de bir deri ceket aldım.Tamamdır.
