10.

4.5K 428 351
                                    


*Han ağzımdan anlatım*


H- Dövmek mi?


M- Evet köle.


Bunu demesiyle yüzüme bir yumruk attı. Ardından karnıma. Yüzüme bir yumruk daha atınca burnuma dokundum burnum kanıyordu.

Minho yakamdan tutup beni duvara yasladı.


M- Yalvar bana!


H- Ne?


M- Yalvar!


H- Asla!


Yakamı bıraktı ve karnıma bir yumruk daha attı bunu yapmasıyla yere düştüm. Ona yalvarmak istemiyordum. Sadece bunun bitmesini bekliyorum.

İnsanlar tuhaf bir şekilde bize bakıyordu. Karnımı tutup kendime sarıldım. Ardından Minho parmağı ile beni gösterip yemekhaneye baktı.

M- Benden başka kimse ona karışmayacak tamam mı!

Sırtıma da bir tekme atıp yanımdan ayrıldı. Ben de kendime gelip revire gittim.

Hemşire artık adımı biliyordu. Burnumu silip soğuk su verdi. Zil çalınca mecbur sınıfa gittim. Tahtada duran Minho'yu görür görmez başımı öne eğip sırama oturdum.

Ders başlamıştı hoca bize bir dahaki dersin beden olduğunu ve teneffüste soyunma odasına gitmemiz gerektiğini söyledi.

*Zil sesi*

Zil çalınca eşofmanımı ve t-shirtimi çantamdan alıp soyunma odasına gittim. Kabine geçip eşofmanımı giydim sıra üstüme geldi.

Üstümü çıkardıktan sonra soyunma odasından bir ses geldi.


M- Han Jisung hangi kabinde.


Seslice yutkundum herkesin benim olduğum kabini işaret ettiğine emindim.

Minho kapıyı zorlamaya başladı.


M- Açar mısın sincap!?


H- Git başımdan!


M- Aç yoksa çıkarsan çok fena olur.


H- A-ama.


M- Aç dedim.


H- İstemiyorum dedim!


Hızla üstüme siyah t-shirti geçirdim ve kabinden çıktım. Minho'nun sinirli bakışları ile karşılaştım.


X- Arkadaşlar biz sıçmadan çıkalım.


Bunu demesiyle tüm salon çıktı ben de çıkacaktım ki Minho kolumu tuttu.


H- Bırak!


M- Hayır!


Son kişide çıkıp kapıyı kapatınca o an sıçtığımı anladım...

Minho kolumu bırakınca gerilemeye başladım. Arkamdaki soğuk duvarı hissedene kadar...


M- Acıdı mı?


H- N-ne


M- Seni o kadar dövdüm acıdı mı diye soruyorum.


Bunu demesiyle bana doğru yaklaşmaya başladı. Aramızda bir el kadar mesafe kalınca durdu.


M- Acımıştır eminim.


Ona değil yere bakıyordum. O an ağzımdan nefes alıyordum. Tek istediğim şey zilin çalmasıydı.


M- Neden kabinin kapısını dediğimde açmadın?


H- Sence? giyindiğim için olabilir mi acaba??


M- Han dediğimi yapacağını söyledim sana, yapmazsan pençelerime düşeceğini de söyledim.


H-...


M- Ama dediğimi yapmadın :)


Korkuyla başımı yerden ona doğrulttum.


H- Ne demek i-istiyorsun?


M- Sana ne dediğimi hatırlıyor musun?


H- Hayır.


M- Hatırlıyorsun biliyorum... Ama yine de söyleyeceğim.


H- Söyleme...


Ağlamaya başlamıştım.


H- Yalvarırım söyleme.


Elini belime doğru getirdi ve beni kendine çekti. Elimle onun göğsüne hafif ve yavaş yumruklar atıyordum.


H- Kes şunu.


M- Eğer dediğimi yapmazsan... Dudaklarını dudaklarım ile kapatacağımı söylemiştim...


H- Hayır... hayır... hayır sakın!


Gözlerine yalvarır bir şekilde bakıyordum ama o sırıtıyordu...Korkunç sırıtıyordu.


***


(Yazım yanlışı varsa kusura bakmayın)

MyZorba (Minsung)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin