Kitabı bulalı 3 gün olmuştu. 3 gün içinde değişen pek bir şey olmamıştı. Kitap hâlâ açılmıyordu sadece ilk bulduğumda üzerinde tuhaf semboller belirmişti. Bundan daha tuhafı ise o yazıları okuyabilmemdi "Tanrıçanın laneti" Ne demek olduğu üzerine çok düşünmüştüm ama bir türlü bir cevap bulamıyordum.
Bu süre zarfında bir annem olmadığını da öğrenmiştim. Ama yokluğunu o kadar hissetmemiştim de. Bu 3 günde odamdan hiç çıkmamıştım. Babam, ara ara beni kontrole gelip özlem gideriyordu. Onun yakınlığı bana samimi ama gizemli gelmişti. Sanki sorgulamam gereken bir şey vardı ama ben neden böyle hissettiğimi ya da neyi sorgulamam gerektiğini hiç anlayamıyordum.
Yatağımda oturmuş düşüncelerimi savuşturmaya çalışıyordum. Bu kadar karışıklığı düşünmek, mental sağlığımı kötü etkiliyordu.
"Diana bana hazırladığın kıyafetleri getirir misin?" Diana sanki ona hakaret etmişim gibi bakıp " lütfen Arşidüşesim bana rica etmeyin ben sizin hizmetkarınızım." Diyerek beni uyardı.
"Diana bu tartışmayı çok yaptık. Yeter artık benim tavırlarımı sorgulama hadsizliği mi gösteriyorsun?" Normalde ona bu şekilde davranmazdım. Özellikle onu tanıdığımda bunu yapmak karakterime hakaret olurdu. Fakat tartışmanın bir daha yapılmaması için otorite mi kullanmak mantıklı olandı. Çünkü Diana asla vazgeçmeyecek gibiydi.
" Ne cüret prensesim? Asla." Zafer kazanmış kibirli bir gülümsemeyle rolümü sürdürerek " O zaman bu tartışma bir daha yaşanmayacak." Diyerek onu buna ikna ettim.
" Bir daha asla Prensesim." diyerek beni onayladı ve dolapta hazırlamış olduğu kıyafetleri giyinmeme yardımcı oldu. Bu gün benim dönüşümün şerefine bir eğlence düzenlenmişti. Babam her ne kadar benim dinlenmem için erteleyeceğini söylesede, ona karşı çıkarak bu eğlencenin bana iyi geleceğini söylemiştim. Söylediklerim üzerine Arşidük de daha fazla inadını sürdürmeyerek hazırlıkları başlatmıştı.
Üzerime bu kadar düşmesi açıkcası iyi hissettiriyordu ama yanlış bir duygu gibi hissetmekten de kendimi alamıyordum. Acaba babamla öncesinde kavgalıydık da o ben kaybolunca kavgayı kenara koyarak ilişkimizi düzeltmiş miydi? Bu kadar basit bir şey gibi de değildi.
O zaman sorun ne anlamlandıramıyordum. Diana işini bitirince aynaya baktım kızıl saçlarıma uyum sağlayan dekolteleri dantelle kaplı olan bu elbise kıvrımlı vücut hatlarım için dikilmiş gibiydi gerçekten bayılmıştım. Makyajımı da ona uygun olması için koyu bir rujla tamamladığımda oldukça seksi görünüyordum.
" Harika görünüyorsunuz efendim." Diana nın söylediklerine gülümseyerek teşekkür ettim.
Diana yı hazır olduğumu söylemesi için babamın yanına gönderdim. Kısa bir süre sonra geldiğinde babamın koluna girdim.
"En az annen kadar güzelsin Prensesim." Ona gülümsedim " Teşekkür ederim baba. Sen de o güzel kadının seni seçmesine sebep olacak kadar mükemmelsin." Babam sözlerimden memnun olmuş olacak ki gururla başını kaldırdı. Biz basamakları indiğimizde insanlar kraliyet selamı vererek bizi selamladılar.
Sonrasında babam ufak bir konuşma yaptı ve ben de yanıma gelen insanların soruları geçiştirmekle uğraştım en sonunda hepsi bittiğinde Sıkıntıdan patlamak üzereydim benim için düzenlenen bu balo hiç de benim için gibi durmuyordu.
Arkamdan gelen kalın erkeksi sesle o tarafa döndüm "Keyif almıyor gibisiniz Arişidüşesim" karşımda duran genç mavi gözlü buğday tenli ve oldukça güzel yüz hatlarına sahip olan adama baktım. Açıkçası hayran kalmıştım bunu oldukça belli etmiş olmalıyım ki adam kaşlarını kaldırarak bana imayla baktı "Ensest misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESİMİ DİNLE
Fantasiaİkinci bir şans tanrıçanın küçük kızına. Emrim ölüm meleğine; Dokunma ruhuna közden ellerinle. Seni azad ettim ışığı henüz verilmiş ruh. Kaderini yazacak kalemi kırdım. Her şey senin elinde küçük tanrıçam. İyi ki doğdun sana.