3

52 12 28
                                    

İki gündür okula gitmiyordum. Aileme hasta olduğumu söylüyordum, onlar da doğal olarak evde kalmamı istiyordu. hatta hastaneye götürmeyi bile teklif etmişlerdi. Tabikide bir şekilde hastaneye gitmemek için bahane buldum. Öylece iki gün yattım ve sadece düşündüm.

Perşembe akşamıydı, yarın okula gideceğimi bildiğim için kendimi huzursuz hissediyordum. Akşam yemek dahi yemiyecektim ki ailemin zoruyla bir şeyler atıştırdım. Şimdi ise yatağımda uzanıyordum. Boş boş telefonda geziniyordum. Bir anda telefonuma bildirimler düşmeye başladı bende gelen bildirimlerin üstüne tıkladım. Sınıftakiler Okul grubu açmışlardı. Saçma sapan konuşuyorlardı. Öylece mesajlarına göz gezdiriyordum. Dikkatimi çeken şey ismimin geçtiği bir mesajı görmemdi.

Unknown
Seungmin birkaç gündür yoksun. İyi misin kötü birsey yok değil mi?

Seungmin
Hayır önemli bir şey değil.
Merak ettiğin için teşekkür ederim.

Unknown
Önemli değil! Arkadaşımsın sonuçta merak etmem normal.😊
Kendine dikkat et!

Seungmin
Tamam sen de kendine iyi bak.
İyi akşamlar.

Arkadaş ha...
Kim olduğunu bilmediğim bir kişiyle yazışmıştım. Numarası kayıtlı değildi. Bende bu kişiyi merak ettiğim için grup profilinden aramaya başladım. Gördüğüm kişiyle gözlerim büyümüştü. Bu kişi yang jeongin di. Birkaç saniye ekrana öylesine baka kalmıştım. Onun olmasına neden bu kadar şaşırıyordum doğrusu bilmiyorum ama ondan başkasının da olmasını istemezdim gibime geliyor. Sanırım bana samimi gelen tek kişi o olduğundan dolayı böyle düşünüyordum. Aynen bu yüzdendi kesinlikle.

.....

Ertesi sabah okul saatimden 2 saat öncesine kurmuştum alarmı. yeonjun ve ekibinden kimseye rast gelmemem lazımdı. Ortaokulda genellikle okula geç giderdim, hayır aslında onlar yüzüne geç kalırdım. Okula erken giderlerdi ve genelde ara sokakta beklerdiler. Tabiki de tek kurbanları ben değildim benim dışımda birkaç kişi daha vardı. fakat onlar daha çok ayakçı takımı gibi bir şeydi. Harçlıkları alınıyor ve onların istekleri üzerine sürekli bir şeyler alıyorlardı. Tabi onlara da zaman zaman birkaç iğrençlik yapılıyordu.

Sabah alarm çalmadan kalktım. Bu gece Uyku tutmadı. Saate baktım 5.45 di. Cidden yaşadıklarım şaka gibi! birkaç ergen havalı olmak için aptalca haraket ediyorlardı ve insanların hayatlarıyla oynuyorlardı. Bu aptal insanların her biri oksijen israfı abi.

Saat erken olduğu için oyalanarak hazırlanacağım. Hazırladığım planım buydu.

Oyalanarak hazırlandım. Saat şimdi 6.30 du. İlk dersim 8 de başlıyordu. Yarım saat daha oyalanmam lazımdı çünkü okulun kapısını en geç 7 de açılıyordu. Bende o süre zarfında yemek yemeğe karar verdim. Alt kattaki mutfağa indim ve buzdolabından annemin akşamdan hazırladığı gimbab'ı çıkarttım. Bir elimde telefonum diğer elimle de yemeğimi yiyordum.

Yaklaşık 20 dakika sonra yemeğim bitti ve etrafı düzenlemeye koyuldum. İşim bittikten sonra evden çıktım. Durağa vardım ve otobüsü beklemeye başladım. O sırada gözlerimi kapatmış, kulaklığım ile müzik dinliyordum.

Bir anda omzumdan birisi dürttü. Sinirlenmiştim, Gözlerimi açtım ve kafamı kaldırdım. Beni dürten kişi yang jeongin di. Yüzümdeki sinirli ifade anında yumuşamıştı. Bunu fark etmiş olucaktı ki
"rahatsız ettiysem özür dilerim. Nasılsın diye sorucaktım"
Çekinerek tamamlamıştı cümlesini. 'ne kadar Sevimli' diye geçirdim içimden. Kafamı iki yana sallayarak "hayır hayır rahatsız etmedin. Dalmışım da. İyiyim sen nasılsın?"
Yüzüne hafif bir gülümseme taktı ve cevap verdi
"bende iyiyim seni görmek daha iyi etti!" dedi.
İster istemez yüzümde hafif ama içten bir gülümseme belirdi. O da buna karşı gülümsemesini büyütmüştü. Gülümsemesi büyüdükçe kısılan gözleri onu daha çok tilkiye benzetiyordu. İnsanın incelemekten sıkılmayacağı yüz hatları vardı bu çocuğun.

More than friendship// Seungin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin