5

31 7 0
                                    

Son derse gelmiştik. Saate baktığımda 15.51 olduğunu gördüm. Jeonginler beni yanlarına çağırmıştı. Bende önceden reddettiğim için ayıp olmasın diye kabul ettim. Yanıma jeongin oturmuştu. Yanlarına geldiğimden beri gerilemiştim bir de yanımda jeongin olunca daha bi gerildim. Uzun süredir tek oturuyordum yanımda birinin oturması tuhaf gelmişti. Hoca son dakikalar olduğu için boş bıraktı biz de arkaya dönerek minho ve jisungla konuşuyorduk. "birisi şu çocuğu uyandırsın ben uğraşmak istemiyorum." demişti minho arka sırasındaki felix'i göstererek. "dur ya ne acelesi var. Hani eşyasını toplayacak desek... Okula adam akıllı eşya mı getiriyor." "haklısın jisung."

Hoca son iki dakika kala bize seslendi. "çocuklar bugün biraz geç çıkmak zorundasınız. Zil çalınca bir kaç arkadaşınız kulüp kağıtları dağıtacak. Kulüplerinizi seçiceksiniz ona göre. Haftaya da uygulanmaya başlayacak." sınıfın moreli bir anda düşmüştü. Hoca ise 'kolayca elimizden kaçabileceğinizi mi sandınız' dermiş gibi zafer gülüşü atıyordu."yuh bu kadar erken mi daha ilk haftadayız" dedi jisung ve felixi dürtmeye başladı. "uyan uyuyan güzel bomba gibi bir haberimiz var." felix mızmızlanarak kafasını sağa sola sallıyordu henüz gözünü bile açamamıştı bu hali çok tatlı gözüküyordu. "aslında erken dağıtmadılar. Haftanın son günü yani kurs başlatmak için ideal bir zaman." dedi jeongin. Minho nefesini bıkkın bir şekilde vererek "tamam jeongin en çalışkanı sensin tamam anladık." jeongin bu söylediği ile minhoya göz devirdi.

Zil çaldı. Kağıtların sınıfımıza dağıtılmasını bekliyorduk."Hangi kulübe katılmayı düşünüyorsunuz?" hepsi birden bakışlarını bana çevirmişti aralarında uykulu gözlerle bakan felix de vardı. "çok güzel soru...eeee neye katılabiliriz gerçekten?" jisung da ayrı bir soru yöneltti bize. Bende o sıra düşünmeye başladım."buldum! Ben müzik kulübüne katılıyorum." dedi jisung. "ooo iyi karar. Bende sanırım yemek kulübüne katılacağım" "minho olabildiğince az insan zehirle tamam mı?" minho gözlerini jisunga dikince jisungun eli ayağı birbirine dolandı. Minhonun omzuna eliyle patpatlayarak "ahahaa şaka yapıyorum canım yaptığın yemekleri ilk ben tadıcağım hatta hahaaha.." söylediklerinin aksine jisungun suratı yardım istercesine bakıyordu. Minho da başını yana yatırıp tatlı bir gülümseme yaptı "tabiki de canım arkadaşım." onların bu haline gülmemek elde değildi. "eee seungmin sen hangi kulübe katılmayı düşünüyorsun?" jeongin sormuştu. Hala karar vermemiştim ama aklımda olan kulübü söylemeyi düşündüm. "beyzbol kulübünü düşünüyorum ama kesin değil sadece aklıma gelen şey bu." anladığını belli ederek kafa salladı "aaa çok iyi. Ben hala neye gideceğimi bilmiyorum." biraz durdu düşündü.

"Seungmin beyzbol oynayabiliyor musun?" "az çok biliyorum evet" "eğer bana da oynamamda yardım edersen... Seninle beyzbol kulübüne katılabilirim. Aklıma başka yer gelmiyor. Hem yalnız kalmış da olmazsın ne dersin?" cümleleri çekinerek sıralamıştı. Arada gözlerini gözlerimden kaçırarak devam etti cümlesine. Gerçekten o çok kibar ve tatlı birisi. Gözlerinin içi parlıyordu adeta."t-tabiki de zorunda değilsin sadece sormak istedim!" uzun süre düşüncelerime dalmış olmalıyım ki cevap vermemiş ve onu strese sokmuşum. "yani tabiki de öğretirim. Temel şeyleri biliyorum. Hem sana öğretir hem de kurstan destek alırsan kolayca öğrenebilirsin zaten." heyecanla bana baktı ve kocaman gülümsedi hatta gözleri ile beraber gülümsedi. Mutlu olduğu her halinden belli oluyordu. Gerçekten küçük çocuklar gibi çok tatlı...

"çok çok teşekkür ederim seungmin-sensei elimden gelenin en iyisini yapıcağım!!" diyerek elini alnına götürdü. Bu haline kısa bir kahkaha attım. O da bana eşlik etti. "jeonginin ilk defa bir şeyi bu kadar çekinerek sorduğunu gördüm. Waow yani!" jeongin sahte bir sinirle jisungun kolunu cimcikledi. "achh acıdı be şerefsiz. Ufff bebek ekmeğin eli ne kadar ağır. Sen böyle değildin n'oldu sana böyle." kolunu ovuşturarak söyleniyordu jisung. "arkadaşlar ben resim kulübüne katılıyorum." diğerleri felixe şaşkınca döndüler. "sen ve resim ha? Ne alaka şimdi olm sen kedi çizemeyen adamsın." minho bunu söylediğinde felixin dudakları büzülmüştü. "şerefsizler o kadar mı cidden..."
Hepsi bir ağızdan "evet" dediler. "hain arkadaşlar. Bir daha sizinle konuşanı hyunjin sevsin puugh." "aaah şimdi anlaşıldı." jeongin parmaklarını şıklatarak konuştu jisung devam etti "hyunjin için katılıyor." herkes kafasını salladı. Minho konuşmaya başladı "e. na. yi." felix üzüntüyle bakarak "çok kötüsünüz." dedi ve geri sırasına yattı.

More than friendship// Seungin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin