4'

152 20 4
                                    

(Rosé'nin anlatımıyla)

Lisa ile aynı odada kalıcağıma hala inanamıyorum. Onunla nasıl baş edeceğimi düşünemiyorum bile.
Valizimi son kez kontrol edip annemle babamla kısa bir süreliğine veda ettim.

"Dikkat et oralarda kaybolursun falan ormanlık alan sonuçta"  hah dersin 3 yaşındaki bebeğim.

"Ben küçük değilim anne başımın çağresine bakabilirim" beni hala çocuk olarak görmeleri sinirimi bozmaya yetiyordu.

"Olsun sen yine dikkat et, güzelce git güzelce dön" başımı "Tamam" anlamında sallayıp anneme ve ardından babama sarıldım. Sanki sonsuza dek gelemiycemde neyse.

Evden çıkıp servisin gelmesini bekliyordum. Aradan 2 dakika sonra servis geldi. Hemen binip boş yer aradım. Sadece Lisa'nın yanı boştu. Ah, cidden mi yani...

"Şansıma tüküriyim" diye mırıldandım. İstemeye istemeye Lisa'nın yanına oturdum.

"Sanada merhaba Rosé"
Kafama ona doğru çevirip "merhaba" dedim.

"Ay sana merhaba diyende zoruna gitti galiba merhaba demek"
Sakin ol rosé sakin ol. Tam bir şey diyecekken

"Hey! Rosé nasılsın" dedi jisoo.
Bana göre şu hayatta en iyi arkadaşlarımdan birisi olabilir.
"İyiyim sen nasılsın Jisoo"

"Sağ ol bende iyiyim"

Neden se seyahatlerde hep uykum geliyor. Gözlerim kapanıyordu tutmaya son verip uykuya daldım.

*

Gözümü açtığımda omzumda bir ağırlık hissettim. Kafamı çevirdiğimde gözlerim fal taşı gibi açıldı. Lisa omzumda uyuyordu resmen. Tam iticeğim sırada
"Yapmayın lütfen yapmayın" diye mırıldandı Lisa

Sanırım kabus görüyordu. "Lisa uyan"
Dedim ama uyanmadı. "Hayır...hayır"
diye mırıldandı. Elimi yanağına koyup kafasıno hafifçe salladım. "Lisa kalk hadi bak kabus görüyorsun" dediğimde korkuyla gözünü açtı.

Çantamdan su çıkardım" Al iç kendine gel biraz" elimdeki suyu alıp kafaya dikti. "Teşekkürler rosé" diyip şişeyi geri uzattı.

Şişeyi elinden alıp "Daha iyi misin"
dedim. "İyiyim tekrardan teşekkürler"

*

Kampa 2 saat içinde varmıştık. Gerçekten çok güzel havası vardı tam benlikdi. Ormanlık alanlar her zaman favorim olmuşdur. "Evet arkadaşlar herkes beni dinlesin" diye bağırdı öğretmen. Herkes dikkatini oraya verdi.

"Biliyorsunuz odalar 2 kişilik. Herkes odalarına geçip dinlensin ileri dümdüz yürüyün orada kapılarda oda numaraları yazıyor. Herkes biliyor dimi oda numaralarını"

Herkes "Evet!" diye bağırdı.

"Çok güzel haydi bakalım odalara"
Gerçekten harika bir yerdi.

"Roséee" kafamı sesin geldiği yöne doğru çevirdim. Bu Jisoo'ydu
Hızlı adımlarla yanıma gelip koluma girdi. Gülümseyerek "Selam Jisoo"
dedim.

"Sana bir şey sorabilir miyim Rosé"
Hafif bir tebessümle "Tabi sorabilirsin, dinliyorum" dedim.

"Lisa'ya aşık mısın" sorduğu soruyla duraksamıştım. Bu soruyu beklemiyordum açıkçası . "Neden bunu merak ediyorsun tabikide hayır" dediğimde Jisoo omzunu omzunu kaldırarak. "Hiç merak ettim sadece" dedi.
Şüpheli. Aman bende iyice bizimkilere benzedim.

"Sen beni boşver de Jennie ile aran nasıl" dediğimde şaşkınlıkla bana baktı. "Sen... nereden biliyorsun bunu" ananın neyse ehehe.

"Sence Jisoo jennie arkadaşım ya hani" aydınlanmış gibi "Haa evet doğru valla ne yalan söyleyeyim hoşlanmıyorum değilim ama içimde beni sevmediğini düşünüyorum."

Koluna tekrardan girerek yürümeye başladık. "Bence öyle düşünme onunda sana karşı hisleri vardır belki." dediğimde gözleri parladı.

"Gerçekten mi" dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım.

Bir 10 dakika yürüyüşten sonra odalarımıza varmıştık. "Sonra konuşuruz Rosé"

"Tamam Jisoo"

Herşey güzel ilerliyordu. Tabi Lisa'yla ne kadar dayanabilirim bilmiyorum.
Lisa kapıyı açıp önden girdi.
Bende arkasından girip kapıyı kapattım. Valizleri kenara koyduk.

Oda muhteşemdi. "Çok güzel"

"Neresi güzel Rosé alt tarafı bir oda"
Sinirlenmeyecem sinirlenmeyecem.

"Sen ne anlarsın be " dediğimde üstüme doğru yürüdü. O geldiğinde ben geri adımlıyordum. "Lisa ne yapıyorsun" hiç birşey demeden üzerine doğru yürümeye başladı.

Sırtım duvarla buluşunca kenara sıkıştığımo anladım. Lisa bir iki adım daha attığında dibime kadar gelmişti.

"Lisa! geri çekil"elimle onu ittim ama bir boka yaramadı. İki elini başımın yanına koydu. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Elini kaldırıp saçıma dokundu. Gözlerime kitlenmişti. Elini itekleyip "ne yapmaya çalışıyorsun Lisa" dedim.

Ama tek kelime etmedi. Sadece gözlerime odaklanmıştı...

Selam canikolar nasılsınız bakalım güzel bir sonla bitirdim. Yazım hataları varsa affolun .Lgs olduğu için çok fazla aktif olamiycam.
Oylamayı ve bol bol yorum atmayı unutmayın 💕

Hadi bana paydos ✌️

Broken hearts Chaelisa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin