00

242 30 33
                                    


"kanka yalvarırım başka bir şey yapalım bokunu yiyim ya. haydi kaşına gözüne kurban olduğum. bak ikimiz de daha yeni 18 olduk kendimizi korumayı bile bilmiyoruz, ayrıca bi ara sen beni hayalet sanıp bayılmıştın ve 4 saat uyanmamıştın!"

jisung, kamerasını ayarlayan arkadaşına doğru isyan edermişçesine konuşmuştu. hyunjin ise bir kamerasına bir telefonuna bakarak onu yanıtladı. indirdiği bu uygulama lanetli yerlerin konumlarını gösteriyordu.

"sus, bak çok izlenecek bu video."

"izlenmeni de seni de sikeyim, başımıza ne belalar gelebilir haberin varmı?"

hyunjin'in ani sevinciyle sıçradı jisung. "yükLENDİ!"

"of hyunjin of!" koşarak dışarı çıkan hyunjin'in arkasından söylene söylene ilerledi jisung, günün sonunda başına alacakları beladan habersizlerdi.

o sırada hyunjin kamerayı jisunga devretmiş ikisini çekmesini istemişti. jisung mızmızlana mızmızlana kaydı başlattığında onun aksine hyunjin o eşsiz gülümsemesini takındı.

"hepinize merhaba arkadaşlar! kanalıma hoşgeldiniz, bugün lanetli yerleri gösteren bu uygulamayla oraya gideceğiz ve cidden garip şeyler var mı yok mu birlikte öğreneceğiz. jisung ve ben o kadar heyecanlıyız ki!"

o sırada jisung'un heykel misali duran suratına baktı. "o uykusunu iyi alamadı şuan, yoksa çok heyecanlı. herneyse konum yaklaşık 30 dakikalık uzaklıkta bir yeri gösteriyor. şimdi oraya ilerleyelim!"

hyunjin telefonunu ekrana tutarak konumu göstermişti, sonrasında jisung'un sesi ilişti kulaklara.

"böyle bir aktiviteyi yapmak için özellikle mi gecenin ikisini tercih ettin zeki arkadaşım?"

"evvEEETTT!"

yaklaşık yarım saat kadar yürümüşler ve tenha yerlere iliştiklerini anladıklarında hyunjin telefonunu cebine atıp kamerayı almıştı. jisung'u soracak olursanız o aklına gelen tüm duaları okumakla meşguldü.

"arkadaşlar sanırım geldik," kamerayla etrafı gösterdi.

"bakın burada inşaatı yarım bir ev var, camları kırık. ama fazla büyük ya, girsek mi jisung?" son kozu olan yavru köpek bakışlarını atarak jisung'dan yanıt bekledi.

"hyunjin siktir git kanka, asla olmaz. etrafa bak amk resmen 'eğer sikilmek istersen gir' dermiş gibi."

"o zaman ben tek gireyim, oradaki şeylere yem olayım, sonra soğuk bedenim oradan oraya fırlatılsın, sonra ben öleyim tamam mı jisung? sen beni hiç sevme zaten, hiç düşünme beni, hyunjin kim ki zaten? onun nesini umursuyorsu-"

sözüm jisung'un elimi tutması ve binaya doğru ilerlememizle bölündü. "elimi bıraktığını görmeyeceğim biliyorum seni çıldırmış gibi oradan oraya koşacaksın. bayılacak gibi olursan da çantamda su şeker ne halt alıyorsan al."

hyunjin jisung'un sırtına atladı. "ASLAN JİSUNG YA!"

el ele binaya adımlarken korksa da belli etmedi jisung, hyunjin kameraya doğru bir şeyler konuşurken içeriye girmişlerdi bile.

ilk katta inşaat malzemeleri vardı ve çok eski oldukları ilk bakışta anlaşılırdı. onları es geçip üst kata çıktılar. o sırada dışarıdan fark edemedikleri sesleri duydular.

fısıltıyla konuştu hyunjin. "sanırım burada bizden başka insanlar da var arkadaşlar. jisung gel onlara bizimle arkadaş olup olmak istemediklerini soralım."

"kafana geçireceğim şimdi dur arkada."
sonunda o insanları gördüğünde jisung, koruma iç güdüsüyle hyunjin'i bugün 93736262. kere arkasına alıp etrafı izlemeye başladı. o sırada dudaklarından istemsizce "hassiktir.." kelimesi döküldü.

vampir,, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin