네(4)

689 46 5
                                    

Beyaz duvarlar, kırmızı renk bir koltuk ve etrafta kameralar.

Bugün başrolde oynayan kişiler -yani bu ben, taehyung, jimin ve yoongi oluyor- yayınlanan ilk bölümümüzü izlemek için toplanmıştık. Bana göre bu olay çok saçma olsa da son zamanlarda bayağı yaygındı. O yüzden itiraz etmeden gelip kuzu kuzu oturmuştum yerime. Soldan sağa doğru Taehyung, Ben, Yoongi, Jimin olarak dizilmiştik. Kameralar da hazır olduğunda yüzlerimizde bir gülümseme ile başlamıştık. İzlediğimiz bölüme yorum yaparken gülüp, şakalaşıyorduk. Bu bazen kameralara oynama ile olsa da arada cidden komik şakalar çıkıyordu ve içtenlikle gülüyorduk.

Bir ara ben yine bir şey hakkında konuşurken Yoongi gülmüş, anlık hareketle elini bacağıma koymuştu. Ben o an buna dikkat edememiş, konuşmaya devam ediyordum. O sırada birden Taehyung araya girdi. Benim gözüm ona dönerken, o hafifçe eğilmiş Yoongi'ye seslendi. Ben ise ona olan bakışlarımı çekip Yoon'a çevirdim. Taehyung, öylesine bir soru sormuş sonra ise gülümseyerek önüne dönmüştü. O sırada bacağımda olan eli fark etmiş, çekişini izlemiştim.

Açıkçası çokta siklememiştim. Yayına devam ediyorduk ve ben eğlenmeye başlamıştım. Tek hoşuma gitmeyen şey Taehyung'un kolunu omzuma atması ve sanki bir şeyden koruyor gibi kendisine yakın tutmasıydı. Dizinin popülerliği için sesimi çıkarmamış, kendine çekmesine izin veriyordum.

Son sahneye gelmiştik. Burayı izlerken bitmesi gereken yerde bitmemiş son bir sahne daha verilmişti ve tabi benim bundan haberim yoktu. Donmuş şekilde ekrana bakıyordum. Aerin kısmını  -senaryoda olmayan ve benim oyunculuk yapmadığım kısmı- bölüme eklemiş ve onunla bitirmişlerdi. Taehyung, gülümseyerek bana bakarken ben onu bile fark edememiştim. Ekrana bakakalmıştım.

"O sahnede Jungkook oyunculuk yapmıyordu. Tamamen kendi tepkisiydi." Taehyung'un sesi ile kendime geldim. Bakışlarımı ona çevirdim.

"Hadi ama şaşırmıştım! Haberim yoktu o sahneden." Herkes benimle beraber gülmüştü. Hafif sitemkar sesim, hoşlarına gitmişti. Taehyung'un bakışları ise farklıydı.

"Bazen çok şirin oluyorsun..." Kameraların farkındaydı ama unutmuş gibiydi de. Gözlerim ondayken yanaklarımı sıktı. "Ama onun dışında tam bir cadısın."

Güldüm. Yüzümü onun ellerinden kurtarmaya çalışırken kameramanlar bile bize gülmemek için kendilerini zor tutar hale gelmişlerdi.

"Jungkook, kafayı yiyecek." Jimin'in gülüşünü duydum. Dediği doğruydu, ben yanaklarıma dokunulmasından hoşlanmazdım. "Kesinlikle onu öldürecek." Keyifli sesi ile gülmeye devam ettim.

"Taehyung yavaş, düşeceksin." Yoongi'nin çıkan hafif sesi ile Taehyung gülerek çekilmiş, tatlı şekilde Yoongi'ye bakmıştı.

"Haklısın Yoongi-ah, düşecektim. Gerçi ben düşsem Jeongguk da düşerdi, uyarman iyi oldu." Keyifli sesi ile konuştu. Bende o sırads oturuşumu düzelttim. Kafama dank etti. Milyonlarca insanın içinde bana samimi bir şekilde, ismimle seslenmişti. Sahne adımla seslenirdi herkes, en yakınlarım hariç ve o bana sahne adımla seslenmemişti.

"Seni öldüreceğim Kim Taehyung." Yanaklarımı üzerimdeki hırkanın kol kısmıyla temizledim. Hareketim ve dediğim ile ortam yumuşamış eski haline dönmüştü.

Kameraya selam vermiş ve veda etmiştik. Kapandığında yerimden kalktım. Yamulmuş bedenimi dikleştirip, gerindim. "Evet, şimdi kendine bir ölüm seç." Taehyung'a döndüm. Hafif kaşlarım çatıkken, o gayet keyifli duruyordu. Nasıl bir haz alıyordu bu durumdan?

"Ben hepsine razıyım Jeongguk." Keyifle söylediği cümlenin içinde nedense doğruluk sezmiştim. Onu öldürsem sesi çıkmazmış gibi ama bunu şimdilik göz ardı ediyordum.

Apocalypse |TaeKook| ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin