"Sen ne yaptın mal herif!"
Minho sinirli bir şekilde Hyunjin'e bağırdığında yüzündeki sırıtış solmuş, dudaklarını büzmüştü.
"Ne yapmışım ya"
Minho derin bir iç çekti.
"Ulan gerizekalı, kimseye söyleme demedim mi ben sana?"
"Ama bestieme söylemesem olmazd-"
"Başlatma bestiene! Ulan salak, rezil ettin beni bütün okula it herif!"
Hyunjin mahçup bir şekilde oynadığı ellerindeki gözlerini Minho'ya çıkardı.
"Ben ne bileyim Rosé'nin gidip hemen Momo'lara yetiştireceğini ya..."
Minho parmaklarıyla alnını ovuşturdu ve tekrar Hyunjin'e baktı. Tam bir şey diyecekken arkadan kahküllü bir kız geldi ve Hyunjin'in koluna yapıştı.
"Kanka koş dedikodu var!"
Hyunjin sanki kurtuluşu buymuş gibi gözlerini heyecanla açtı ve kısa boylu kıza döndü.
"Yemin et"
"Valla."
Minho onları izlerken Hyunjin kolunu kahküllü kızın omzuna attı.
"Yürü kız Jisoo. Rosé'yi bulalım."
Birlikte yürüyerek gözden kaybolduklarında Minho sinirle soludu. Hyunjin neredeyse bütün okula Seungmin'den hoşlandığını ve ona çıkma teklifi edeceğini söylemişti.
'Bütün delilerde beni bulur' diye geçirdi içinden ve sınıfa doğru sinirle yürümeye başladı. Etrafındaki gözlerin üstünde olması ve fısıltılarla onun hakkında konuşmaları onu daha çok sinirlendiriyordu.
Yumruğunu sıkıca sıkmış sert ve hızlı adımlarla ilerlerken birinin bileğini tuttuğunu hissetmesiyle arkasını döndü.
Karşısında Seungmin'i görmeyi beklemiyordu.
"Selam Minho."
Seungmin ona gülümseyerek selam verdiğinde afallamıştı.
"Se-selam Bay Kim."
Seungmin etrafına bakındı ve tekrar ona dönüp gülümsedi.
"Benimle gelebilir misin? Bir şey konuşmamız lazım da."
Minho okuldaki dedikodu hakkında konuşucaklarını düşündüğünde strestle gözlerini kaçırdı.
"Şey... Gelirim"
"Güzel. Gel bakalım."
Minho yavaş adımlarla onu takip etmeye başladı. En sonunda daha önce hiç görmediği bir odaya girdiler.
Seungmin kapıyı kapattı ve Minho'ya dönüp gülümsedi.
Minho odayı hızlıca inceledi. Odada bir kaç masa ve sandalyeler vardı. Onun dışında bomboştu.
Seungmin etrafı inceleyen Minho'ya baktı ve boğazını temizledi. Minho dikkatini ona verdiğinde tekrar gülümsedi ve sandalyelerden birini işaret etti.
"Otur lütfen."
Minho gösterdiği yere otururken Seungmin de karşısına oturdu.
Bir süre odada bir sessizlik oluştu. İkisi de hiç bir şey demeden birbirinin yüzünü inceliyordu.
En sonunda bu sessizlikten rahatsız olan Minho bu sessizliği bozmaya karar verdi.
"Şey.. beni ne için çağırmıştınız acaba?"
Seungmin ani gelen soruyla ne yapacağını unuttu. En sonunda aklına gelmiş gibi gülümsedi.
Minho stresle ayaklarını yere vurarken alt dudağını dişliyordu.
"Minho, daha gelmemin üzerinden bir hafta geçmiş olsa bile dersime çok ilgili olduğunu fark ettim."
Minho rahatlıkla derin bir nefes vermiş, dişlediği dudağını yalamıştı.
Seungmin'in bakışları yavaşça Minho'nun dudaklarına kayarken yutkundu ve konuşmaya devam etti.
"Ayrıca... bana kütüphanede yardım ettiğin gün yardımseverliğini de takdir ettim."
Minho gülümsedi.
"Seni buraya çağırmamın nedeni... Bana bir konuda daha yardımcı olmanı istiyorum."
Minho anlayışla başını salladı.
"Ne zaman isterseniz size yardım ederim Bay Kim,"
Sırıttı ve dudaklarını tekrar yaladı.
"Güzel hocama yardım etmemek saygısızlık olur."
Bunu söyledikten hemen sonra gözlerini Seungmin'in boynunda ve dudaklarında gezdirmişti.
Seungmin tekrar yutkunurken bu çocuğun neden bu kadar etkileyici olduğunu düşünmeden edemedi.
"Ne konuda yardım isteyeceksiniz peki?"
Seungmin zar zorda olsa bakışlarını Minho'nun gözlerine çıkarmayı başardığında gülümsedi.
"Ben aslında sadece edebiyat öğretmeni değilim. Hobi olarak dans etmeyi de seviyorum ve kursta dans dersleri vermişliğim bile var. Bundan müdürümüz haberdar ve oldukça mutlu."
Derin bir nefes aldı ve gülümsemesini bozmadan konuşmaya devam etti.
"Bu ay sonu okulumuzda bir parti düzenlemeyi düşünüyor. Benden ay sonu partisi için bir etkinlik düzenlememi istedi. Bende bunun için bir dans yarışması düzenlemeye karar verdim."
Minho anladığını belli eden bir ifadeyle başını salladı.
"Senden ise bana bu konuda yardımcı olmanı istiyorum. Dans yarışmasını tek başıma düzenlemek zor olur diye düşünüyorum. Tabi sende istersen-"
"Tabii ki size yardım edeceğim Bay Kim! Dans ettiğinizi bilmiyordum. Bende dans etmeyi çok severim!"
Minho heyecanlı bir şekilde konuştuğunda Seungmin kıkırdadı.
"O zaman anlaştık?"
Minho ayağa kalkarken iki parmağını alnına koyup 'anlaştık' anlamına gelen selamı verdi ve odadan çıktı.
...
Ay çok zor fic yazmak
Bana biraz yardımınız lazım
BOK GİBİ İLERLİYO NASI İLERLETİCEM FİKİR VERİN NE YAPSINLAR NE ETSİNLER BİŞEY DİYİN ALLAH İÇİN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
deep thoughts // 2min
Fanfiction"dersime bu kadar ilgili olman güzel Lee Minho." "ilgim derse değil, size Bay Kim." [Askıda!!]