ghostly kisses

özel bölüm

Snow White • Dennis Lloyd
-

M

Hyunjin, kafasını geriye attı ve derin bir nefes aldı. Kendini yaklaşık yirmi dakikadır tutuyordu. Felix'i önündeki bilardo masasına yatırıp herkesin içinde içini doldurmamak için zor duruyordu.

Tam bir grup olarak çıktıkları ilk turu, bugünkü sahneyle sonlandırmış ve kutlamak için bilardo oynamaya gelmişlerdi.

Ve Felix, geldiklerinden beri bariz bir şekilde Hyunjin'i kışkırtıyordu.

Oyun oynuyordu, Hyunjin de bunun gayet farkındaydı. Eh, işine de geldiği için artık harekete geçmeye karar vererek ayaklandı. Tam Felix'in arkasına geldiğinde durdu ve sopayı toplara temas ettirmeye hazırlanan, hafifçe masaya eğilmiş sevgilisine yaslandı.

Felix sonunda aldığı etkileşimle alt dudağını ısırdı ve gözlerini kapatarak titrek bir nefes aldı. Hyunjin'in tüm kıvrımlarını arkasında hissediyordu, birbirlerine yapışmışlardı.

"Yanlış tutuyorsun."

Felix, ensesine değen nefeslerle ve derin sesle iyice yükseldiğini hissederken, arkasındaki adama hemen sadede gelmeleri için yalvaracaktı nerdeyse.

Hyunjin Felix'in oyununa girer girmez adapte olmuş, neredeyse kontrolü eline almıştı şimdi. Felix'in zaaflarını çok iyi biliyordu. Fısıltı, kışkırtıcı hareketler, bastırılma duygusu, Hyunjin'in sadece seks sırasında çıkarttığı o boğuk ve derin ses...

Bunların hepsi Felix'in yalvarmaya başlamasına yetecek zaaflarıydı.

Felix, vücuduna yayılan uyarılmayla sırtını tamamen Hyunjin'in göğsüne yasladı. Etraftaki kimsenin fark edemeyeceği yavaşlıkta kalçasını oynatarak arkasındaki penise sürtündü.

"Doğrusu nedir Hwang?"

Hyunjin, Felix'i tekrar hafifçe masaya doğru eğdi ve kendi de onunla birlikte eğildi. Elindeki bilardo sopasını, üst üste olan elleriyle düzgünce konumlandırdı. Penisi hâlâ Felix'in kalça arasındaydı ve Felix, mini eteğinin altından onu rahatlıkla hissedebiliyordu.

Ağlamak istiyordu.

Hyunjin'in de yardımıyla sopayı hareket ettirerek topla buluşturdu ve topların masada dağılmasına sebep oldu.

Yavaşça, tekrar arkasındaki penise kalçasını yaramazca sürterek doğruldu ve hâlâ dibinde olan adamın kollarında, ona doğru döndü. Şimdi burun burunalardı.

"Sabrımı sınıyorsun bebeğim." Dedi Hyunjin derin nefes alarak.

Felix ise bunu duymasıyla cilveli bir şekilde kollarını sevgilisinin boynuna doladı ve iyice yaklaştırdı kendine. Dudakları birbirine temas ederken asla ilerisi için adım atmıyor, nefeslerinin karışmasına sebep oluyor ve karşısındaki adamı sonuna kadar kışkırtmaktan geri durmuyordu.

"Öyle mi, hiç fark etmemiştim." Dedi cilveyle gülümseyerek alt dudağını ısırırken. Gözleri parlıyordu.

Hyunjin ise alt taraflarında kabaran penisini hangi pozisyonda kullanabileceklerini kafasında tartıyor, sevgilisi için en büyük zevki nasıl yaşatacağını düşünüyordu.

Gerçi biraz daha bekleseler, ikisi de ayakta boşalacaktı.

Ortamdaki herkes alkollüydü fakat yine de grup arkadaşlarının hepsiyle aynı ortamdalardı. Her ne kadar birkaç dakikadır kendi dünyalarında olsalar da.

Hyunjin'in elleri Felix'in beline tutundu kısa bir süre sonra. Çok değil, birkaç saniye sonra elleri Felix'in kalçasına indi ve arsızca avuçladı. Felix ise sonunda hareketlenen sevgilisiyle içindeki arzuyu bastırmaya tenezzül bile etmiyordu.