Arda, voleybol maçına hazırlanmak için ısınma hareketleri yaparken sahanın diğer tarafındaki futbol maçına hazırlanan arkadaşlarına baktı. Emre onu fark eder etmez deli gibi el sallamaya başladı. Arda, Emre'ye gülümserken halısahaya giren Ferdi gözüne çarptı.
Ferdi'nin kıvırcık saçları olması gerektiğinden daha dağınıktı. Forması elindeydi, üstündeyse hiçbir şey yoktu. Sinirli görünüyordu, Arda şimdiden sahadaki arkadaşları için üzülmeye başladı. Ferdi'nin bütün sinirini karşı takımdan, abilerinden, çıkaracağından adı kadar emindi.
Arda, ısınmayı bitirdikten sonra ayağa kalktı. Filenin karşısına, İsak'ın yanına geçti. Elindeki voleybol topunu sektirirken takımını izlemeye gelenlere baktı. Voleybol takımını, futbol takımından daha çok izlemeye gelenler vardı. İsak, bunun sebebinin Arda olduğunu söylerdi hep. Haksız da sayılmazdı, Arda bütün güzelliğiyle voleybol sahasının ortasında dikilirken kim gidip de futbol takımını izlerdi ki? Futbol takımı bile devre arasında tellerin ardından voleybol takımını izlerdi.
Özellikle Ferdi, ne kadar yorgun olursa olsun oturup dinlenmek yerine Arda'yı izlemeyi tercih ederdi. Çünkü onu; üstüne tam oturan, belinin kıvrımlarını dahi ortaya çıkaran lacivert formayla ve bembeyaz bacaklarını açıkta bırakan kısa şortla görmek herkes gibi Ferdi'nin de çok hoşuna gidiyordu. Ferdi'nin diğerlerinden tek farkı, Arda'yı o formayla görmese dahi ona aynı duyguyla bakıyor olmasıydı. Ferdi gerçekten de Arda'dan çok hoşlanıyordu.
Arda, tüm odağını voleybol maçına vermiş bir şekilde on beş dakika boyunca oradan oraya atlayarak top kaybını önlemişken on altıncı dakikada halısahadan yükselen bağrış sesleriyle olduğu yerde öylece kalakaldı. Voleybol takımı maçlarını yarıda bırakıp yükselen seslere odaklandı.
Arda, Emre'nin yerde olduğunu fark ettiğinde koşarak halısahanın kapısına doğru ilerledi. Emre'nin kaşı yarılmıştı ancak çocuğun tek problemi yarılan kaşı gibi durmuyordu. Emre'nin kaşı umrunda dahi değildi çünkü o bileğinin derdindeydi. Ağlamak istemiyordu ama canı çok yanıyordu, bileği kopmuş gibi hissediyordu.
Arda, halısahaya girdiğinde Mert ve İrfan'ın Ferdi'ye ulaşmak için karşı takımın futbolcularıyla kavga ettiğini görmüştü ancak onları ayıracak vakti yoktu. Emre'nin yanına ulaştığında İsmail'in onun yanına çökmüş olduğunu fark etti. O da hemen dizleri üzerine çöküp Emre'nin üzerine doğru eğildi. Çocuğun kaşı çok kötü bir durumdaydı. Kasıtlı yapılmadığı sürece hiçbir faul Emre'yi bu hale getiremezdi. Arda üstündeki formayı çıkarıp dörde katladı ve arkadaşının kaşına bastırdı. Emre'yi sakinleştirmek için saçlarını okşadı, gözyaşlarını sildi. İsmail, tribünde oturan birkaç kişiye ambulansı araması için bağırdı.
Yanlarına ulaşan revir görevlisi Emre'nin bileğine soğuk kompres yaparken Arda ayağa kalkıp hâlâ kavga eden arkadaşlarının yanına doğru ilerledi. "Karşı takımdasın tamam, elbette sert oynayacaksın kimse sana ayağındaki topu bize ver de senin kalene gol atalım demiyor zaten. Hepimiz burada fauller yaptık ama senin bu yaptığına faul denilmez tamam mı? Sen resmen Emre'nin hayatıyla oynadın lan! Üstelik bilerek yaptın!" Arda, Mert'in ağzından çıkanları duyduğunda inanmak istemedi. Gerçekten Ferdi böyle büyük bir kötülüğü yapmış olabilir miydi?
Hiçbir tepki vermeden öylece duran Ferdi'ye baktı. Eğer takım arkadaşları Mert ve İrfan'ı tutuyor olmasa yine de böyle sakince durabilir miydi diye düşünmeden edemedi. İrfan, Arda'yı görünce diğerleriyle itişmeyi bırakıp onun yanına doğru ilerledi.
"Senin forman nerede?" İrfan'ın sorduğu soruyla Mert de karşı takımın oyuncularıyla tartışmayı bıraktı ve benchteki ceketini almaya gitti. Arda, Emre'yi işaret ederek "Kaşına tampon yapılması gerekiyordu." dedi. Mert'in getirdiği ceketi giyerken Ferdi'yle göz göze geldi. Ferdi'nin gözlerinde o eski yumuşak, hayranlık dolu bakışlar yoktu. Ona nefretle bakıyordu.
Ambulansın siren sesleri duyulduğunda Emre'nin yanına doğru ilerlediler. Emre sedyeye alındı ve ambulansın içerisine doğru taşındı. Yanına İsmail ve Arda binecekken o kargaşada Ferdi, Arda'yı kolundan tutup kendisine doğru çekti.
"Bunun sebebi sensin. Ben senin de bana karşı bir şeyler hissetmeye başladığını sanarken sen beni kullanıyormuşsun. Bir oyun uğruna hem de!" Arda, Ferdi'den kolunu kurtarıp ambulansa doğru koştu.
Ferdi'nin bu olaydan bu kadar etkilenip sinirini arkadaşlarından çıkarabileceğini hiç düşünmemişti.