Yanlış Anlaşılma

~3~

Babamın yanına geldim ve arabayı park etmek için yer aramaya başladım. Bir tane angut benim park yerime arabasını park etmiş. Babamın yanına çıkmayacak olsam arabanın hışını çıkartırdım ama şuanda babam bekliyor. Arabanın sahibi şanslıymış. Büyük kapıdan içeri girince Tahir amca beni karşıladı.

"Merhaba kızım hoşgeldin."

"Hosbuldum Tahir amca. Babam nerede?"

"Baban bir toplantıya girdi. 1 saat içerisinde biter. İstersen seninle oturalım."

"Yok Tahir amca ben Yeliz ablaya bakıyım."

"Tamamdır kızım. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa babanın odasının yanındaki odadayım,biliyorsun."

Ulan Tahir amca eğer amca demeseydim sana bise derdim de neyse. Lan odanın yerini biliyorsam niye tarif ediyon. O kadar salak mıyım ben yaa.

"Tamam Tahir amca teşekkür ederim."

Tahir amcanın yanından ayrılıp Yeliz ablanın yanına geçtim.

"Merhaba Yeliz abla. Babam toplantıdan çıkana kadar beklesem olur mu?"

"Olur tabi kuzum. Bir şey içer misin?"

"Yok Yeliz abla teşekkürler."

Yeliz abla gerçekten de iyi birisiydi. Her buraya geldiğimde canım sıkıldıkça yanına uğrarım ve dedikodu yapardık.

Babamın toplantısı yaklaşık 1 saat sonra bitmişti bende babamın odasına doğru gittim. Bir tane adamla konuşuyorlardı. Babam yaşlarında falandı. Kapıyı tıklatıp odaya girdim.

"Hosgeldin kızım. Geç otur."

"Hosbuldum baba."

Amcaya da merhaba dedim ve oturdum. Amca 40 50 li yaşlarda birisiydi. Kim olduğunu iyice merak etmeye başlamıştım. Bu düşüncelere dalarken babam kim olduğunu söylemeye başladı zaten.

"Kızım bak bu Ahmet amcan. Bizim büronun ortağı. Yani avukat. Ahmet amcanın 1 tane de oğlu var o da avukat ve artık o da burada çalışacak."

"Memnun oldum Ahmet amca. Bende savcı olmak istiyorum. Umarım 3 4 sene içerisinde olacağım."

"Maşallah maşallah. Yaşın kaçtı senin?"

Napcakti şimdi bu adam benim yaşımı. Oğluna falan mi isteyecekti. Neyse sonuçta oğluna isterse kendi zararına olur. Benim sorunum degilllll.
"Şuan 18 yaşındayım Ahmet amca."

"Hmmm anladım kızım."

Galiba cidden oğluna isteyecekti. Ulan daha yaşım kaç benim. Bari oğlu yakışıklı olsun ya. Bide yakışıksız(evet yakışıksız) çıkarsa o zaman ayvayı yerim. Neyse benim temennim beni istememesi yönünde.

Ahmet amca odadan çıktıktan sonra babam konuya direkt girdi.

"Deniz"

Deniz dediyse bi bokluk vardır.

"Efendim baba"

"Seninle ciddi bir konu konuşacağım"

"Tabi baba dinliyorum"

"Babannen komadaydi hatırlarsan"

"Evet baba hatırlıyorum"

"Babaannen vefat etmiş"

Babaannemi severdim ama o kadar çok da sevdiğim soylenemezdi. Önceden anneme yaptıkları,ona yaptığı bir sürü hakaret... Hiçbirini unutmadım. O yüzden sessiz kalmaya devam ettim.

"Ben cenazesine Antalyaya gideceğim. Belki gelmek istersin diye düşündüm. Gelmek istemezsen de haklısın kızım. Gelmezsen anlarım seni"

"Teşekkürler baba. Gelmemeyi tercih ediyorum ben. Yani senin de dediğin gibi gelmek içimden gelmiyor. Anneme yaptıklarını unutmadım ben hala."

"Haklısın kızım. Tamam ben gideceğim. Sen zaten Esrayla kalıyorsun demi"

"Evet baba Esrayla olacağım"

"Tamam kızım. Dikkat edin. Senin şu telefon işini noldu?"

"Baba bulduk aslında telefonumu ama alamadık daha. Halledicez onu da"

"Tamam kızım"

"Başka bir şey yoksa ben gidiyorum baba"

"Yok kızım görüşürüz"

Gidip babamı öpüp yanından ayrıldım.

Aşağı indim ve arabaya doğru yürüyordum. Bir yandan da çantamdan arabanın anahtarını arıyordum. Bi anda büyük bir şeye çarptım. İlk başta duvar sandım ama bu daha çok kaslı bir seydi sanki. Kafamı kaldırıp yukarı baktım. Wooooww dedim içimden.

__________________________
Arkadaslaaarr 3. Bolum geldiiiii. Umarım güzel gidiyordur. Yani aklımda var bir şeyler ama bakalım nası olacak. Sizleri seviyoruuummm 🫶🏻🫶🏻