Ah, tamam. Bu beni biraz korkutmuş olabilir. Ama asla korkumu belli etmedim. Zaten genel olarak duygularımı belli edemiyorum. Veya insanlar anlamıyordu. Bu onların sorunu, anlaşılmamaya alıştım.
O lafları söyledikten sonra suratına bön bön bakmakla yetindim. Şaşırmıştım çoğunlukla. Hiçbir şey demeden yanından çekip gitmiştim. Hah, peşinde olduğumu düşünüyordu. Ben ve birinin peşine düşmek mi? Dedektiflik mi? Tamam sahilde o küçük çocukla konuştuktan sonra bayağı ilgimi çektiği doğruydu ama aloooo benden bahsediyoruz yani umursamaz kız Efsa'dan. Sorunları vardı bence. Hemde büsbüyük sorunları vardı. Ne diyorum ben ya diye söylenerek eve giriş yaptım ve direk odama gittim.
Diğer insansanlar ne güzel yapıyordu. Hiçbir şey düşünmeden ve bilinçsizce yaşıyorlardı. Böyle söyleyince kötü durabilir ama öyleler. Bende o yolu seçebilirdim. Kitaplarımı ve gözlerimi, kulaklarımı kapatsaydım düşünmeden yaşardım. Görmezdim yaşananları, duymazdım kötü lafları. Mutlu olurdum, halimden memnun olurdum. Ama ben zor olanı seçtim. Okudum saatlerce düşündüm her gece. Ben bunları bunları yaptım dedim. Niye yaptım ki dedim sonra. Kendimle çeliştim. Dedim ya işte, zor olanı seçtim.
Çoğu kez ailemden kaçıp arkadaşlarıma, kitaplarıma ve sigarama sığındım.Ah, bilemezsiniz ne çok kez sigaramın dumanıyla dertleştim. Öyle ya, insanlara güvenecek mecaliniz kalmayınca cansız varlıklara anlam yüklüyorsunuz. Aynı evde ben varım, abim var, babam ve annem var... Ama bir aile yok. Olmayan ailenin eksikliğini tüm hücrelerimde hissettiğim zamanlar oldu. Bir çok kez kafamı duvarlara vurdum. Suçu kendime yükledim. Çünkü herkes hatayı kendimde aramamı söylüyordu. 17 yıllık hayatım boyunca hiç gurur verici şeyler yapamadım. Ama yaptım veya yapabilirim gibi kelimelerle de kendimi kandırmadım. Dediğim gibi hiç gurur verecek türden şeyler yapamadım. Çünkü sizinle gurur duyacak bir babanız yoksa yapamazsınız. İstemezsiniz, sadece her lanet günün, lanet oksijenlerini içinize çekerek geçmesini beklersiniz.
Bir sigara yaktım. Kendimi de yakmıştım çoğu kez. İflah olmaz hatalarımın olduğu doğrudur. Ama hayatımda değiştirebildiğim bir şey varsa eğer, o da şudur ki; artık hatalarımı sadece kendime yüklemiyorum. Çünkü o hataları yapmama neden olan insanlar vardı ve en önemlisi de o hataları yapmamı engeleyen kimsem yoktu. Ben bu kadardım işte. Geçmişi düşünerek kendi yarasını kanatan, yarasını sarmaya çalışmayan biriydim. Ve o anda karar verdim. Aylardır beni bu boşluktan kurtaracak bir karar olacaktı. Uygulamaya geçmesi zor olsa da, bunu başarabilirim diye güven verdim kendime. Kimsenin bana sağlamadığı o güveni, ben kendime verdim.
Düşüncelerimi bölen telefona sinirli bakışlar atarak yürüdüm koltuğa doğru. Okul arkadaşlarımdan birisi arıyordu. Aslında yanlış kelime kullandım. Hani olur ya bazen insanlar birden giriverir hayatımıza ve birden hayatımızın her anını bölüşmek isteriz. Onları anlatacak bir kelime yoktur bazen. O kadar çok varlardır ki içimizde, içimizi kuş gibi hafifletirler. Okuyunca aklınıza birileri gelmiştir elbette. Umarım aklınıza gelen kişiyle yollarınız hep birbirinize rast gelir. İşte bunları anlatırken aslında Emir vardı benim aklımda. Telefonu cevapladım. Uzun bir konuşma oldu. Bana nerde olduğumu, neden hastaneye gittiğimi ve ona ne sebeple haber vermediğimi sordu. Bende kısa bir özet geçtim ve 'size geliyorum zaten yoldayım ' diyip suratıma kapattı. Cidden sinirli olmalıydı. Beni koruyup kollayan ve hep yanımda olan tek kişiydi o. Zaaflarımı ve kötü zamanlarımdaki hallerimi en iyi o bilirdi. Ne kadar kırılgan olduğumun farkındaydı. Bu yüzden de bu kadar merak edip, bu kadar kızması çok normaldi. Ama zaten iki şebeklik yapıp kendimi affettirebiliyordum. Şimdiye kadar bir gün bile küs kalmamıştık. Neyse ki çabuk geldi. Bol köpüklü bir türk kahvesi yapıp anlatmaya başladım. Tabi o gizemlerin kralını anlatmayıp es geçtim. Zaten o kadar da önemli bir şey değildi ki. Kim bilir bir daha ne zaman görürdüm...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızıyı Örten Siyah
Novela JuvenilSigara kokan, erkeklere sevişmeden sevmeyi öğreten bir kadın. Yorgun, dengesiz, güçlü bir kadının hikayesi bu yazdığım.