Sarı Hamsi

165 14 3
                                    

"Biz dar sokaklarında
Dinmeyen yağmurunda."

Bu sözlerden sonra başka bir ses duydum.

"Yarrağımı ye Sinan."

Yarınki Fenerbahçe-Trabzonspor maçından dolayı daha akşamdan yurt iki tarafın atışma seslerinden yıkılıyorken yarın akşam kim kimi siker bilemiyordum.

Ama biliyordum ki, biz yenecektik.

"Sen bir nefes aldığım her an
Sen bir özlem içimde hep buram buram."

Buram buram sikeceğiz sizi yarın statta.

"Buram buram kokuyor sik kafalı."

Erkek yurdundayız, ama bu orospu çocuğuna sabah sinmiş kokusu.

"Tek başına bir yıldız geceyi aydınlatır Onurlu tarihimiz efsaneyi anlatır."

Öteki odalar her ne kadar alışsada her seferinde gelip bizi sikecek gibi duvara vuruyorlardı. Ve birazdan da nöbetçi öğretmen bizi uyarmaya gelir ve kendi tuttuğu takımı savunurdu.

"O tek yıldız sana girsin Sinan."

Üç yıldızın 15 köşesini sokarım ben buna ama.

"100 önce doğdu şanlı efsane
100 yaşında mutlu ol Fenerbahçe."

Şanlı sikeceğim seni Ufuk.

"Ufuk seni benzetmeden önce kapat şunu."

İki taraftan gelen müzik sesini bastıran bir kapı sesi duyuldu. Birisi kapıyı siker gibi tıklıyordu. Tekmeliyordu herhalde orospu çocuğu birazdan yatağın yanında yatan arkadaşın üzerinde düşecekti kapı.

"Trabzon alır gençler, yatın artık."

Emir hoca matematiğe çalışmayıp aldığım 5 notu için beni pişman ederken karşı oda sesi daha çok açtı.

"Saçmalama Emir, sen Galatasaylısın."

Artık matematiğe çalışmadığım için pişman değilim.

"Ama sen Trabzonsporlusun Miço."

Tugay telefonunu yatağın üzerine atıp ranzanın üst katından atlayıp kulağını kapıya dayadı. Piç dedikodu peşindeydi yine.

"Miraç Hocaya Miço mu dedi o?" Tugay bağırarak konuşuyordu ve haliyle şarkıları kapattığımızdan karşı oda duydu.

"Denizci mi bu amına koyayım?"

Karşı odadakiler kapının ırzına geçmeye başlarken Tugay kapıyı açtı.

"Kerem denizde sikerim seni."

Karşı odadan birkaç bağırışma geldikten sonra kapıya vurma sesleri kesildi ve kapı açıldı. Kerem dağılmış tipiyle karşıda duruyordu.

"Gel pezevenk."

Tugay Çömlekçi'de oturduğundan biraz alındı bu duruma haliyle. Kollarını göğsünde bağlayarak konuştu.

"Burası deniz mi salak."

Serkan ayağıyla Tugay'ın kafasını ittirdikten sonra kapıyı kapattı.

"İkiniz de hoş olmayan şeyler yapacaksınız bir gün bu ikisiyle, bi durun."

Serkan'ın bacağını çekip ranzadan aşağıya attım. Tugay kafasına basıp yanağını ittirdi.

"Belanı sikerim Serkan." dedim.

Odanın kapısı açıldı ve tipsiz Ufuk içeriye girdi.

"Hayırdır kim seni sikiyor Sinan?"
onu ciddiye alabilirdim. Ama asla izin vermiyordu.

"Sen." dedi Serkan ve Tugay kafasına daha çok bastı.

"He, o zaman sıkıntı yok." diyerek kapıyı
kapattı. Ananı ama. 1-0 kaybediyorum.

Kapıya gidip açtım ama çoktan odasına girmişti. Birkaç adım attım ve odanın kapısını açtım.

"Ben üstte olurum bir kere Ufuk." dedim hemen, bizde her şey karşılıklıdır.

"Dur sen dur, yarın Trabzon'u siktikten sonra seni sikeceğim."

Ona cevap verecektim ama kafama yediğim tokatla ağzımı kapattım.

"Boş boş konuşmayın gençler ve yatın artık." Miraç Hocaya hafifçe döndüm. Anamı sikecekmiş gibi bakıyordu.

"Boş olduğunu kim söyledi hocam?" dedim. Miraç hoca kafama bir tane daha vurdu. Kulağımı çekince sessizce inledim.

"Hocam aramıza girmeyin lütfen, hem buraya kadar gelmiş arkadaş."

Miraç hoca hiçbir şey söylemeden kapıyı kapattı ve beni de kendi odama gönderdi. Günü 1-1 bitirmiştik en azından.

Sonra da uyudum amına koyayım.

Trabzonlu Sevgilim(bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin