Ve uyandım orospu çocukları.
Lütfen üzerinize alınmayın, size değil Ufuk Bey'e sinirliyim.
Şimdi ise 19.30'da olan maç için saat 18.30'da yurttan kaçmaya çalışıyorduk. Amına koyayım evde olsam pencereden falan kaçar eve gelince en fazla nutuk yerdim, yurtta olunca disiplin yeme tehlikesi olduğundan yoklamada ismini söyleyecek birisi lazımdı.
Bu da yetmezmiş gibi Ufuk beni yurttan kaçarken üzerinden atladığımız duvarın üstünden itmişti, kafam kanıyordu.
"Ben buna boşuna orospu çocuğu demiyorum." 10 dakikadır ona söyleniyordum. Bu kadar lafı yiyeceğini bilse yapmazdı bence.
"Sadece annesinin değil, anneannesinin de olması lazım ki bu kadar orospu çocuğu olabilsin." Tugay ve Serkan sabır çekerek bana baktılar son 10 dakikadır yaptıkları gibi.
"Bence sen Fenerbahçe'yi değil, Ufuk'u sevmiyorsun." dedi Tugay.
"Ya da seviyorsun." Serkan'a elimdeki buz torbasını fırlattım.
"Bu dolmuş nerede kaldı oğlum?" diyerek söylendi Tugay.
"Çok trafik var, geç gelir."
Yaklaşık 10 dakika sonra dolmuş geldi. Tıka basa dolu olan dolmuşun şoförü kafasını arkaya çevirdi ve 'arkaya ilerleyin' diye bağırdı. Ön tarafta oluşan 2 kişilik boşluğa 3 kişi sığmaya çalışıyorduk. Ve sığdık da ama orospu çocuğu ve arkadaşları -ben bunu kullanırım- ayakları kıçlarına vura vura koşarak kapısı kapanmakta olan dolmuşu durdurarak ufacık boşluğa sıkıştılar.
Buradan Akyazı'ya kadar bu kahpe nefesim kadar yakınımda olacaktı amına koyayım.
Dedemin kehribar tesbihleri vardı, onları öyle sesli döndürürdü ki neredeyse hipnoz olurduk. Bir de sesi vardı ki sadece duyanlar anlardı.
Bu kahpenin kehribar gözleri hemen dibimdeyken köyde hiçbir şeyden habersiz uyuyan dedem geliyordu aklıma.
Şerefsizin gözleri de çok güzelmiş.
Filmlerdeki kurt adamların da gözleri bu renk olur. Birden aklıma geldi.
Ben onun gözlerine bakıp farklı alemlere geçerken sırıttığını farkettim.
Dudakları da güzelmiş şerefsizin.
O sırada dolmuşta bir şarkı patladı.
"Söz veripte gelmedin, söyle sebep ne?
Zehirli bir ok muydu vurduğun darbe?
Seni melek sanmıştım, olmuşsun kahpe.
Zehirli bir yılan gibi girdin koynuma.""Hele zalım." diyerek eşlik etti Ufuk.
"Kahpesin Ufuk."
"Sana kahpeyim."
Birden gözleri yerine götünü görünce şoförün ani fren yaptığını anladım.
Götü de çok güzelmiş şerefsizin.
"Senin elinin ayarını sikeyim."
Türk dizisinde olmadığımızı fark edip kıçıyla bakışmayı kesip omuzlarından ittirdim onu. Ama nereye ittirebilirim en fazla amına koyayım biraz daha itsem öteki adama girecekti.
Başkası yerine bana girmesinin daha mantıklı olduğunu düşünüp biraz kendime çektim.
O anlamda değil.
Yaklaşık 5 dakika daha kardeş kardeş gittikten sonra nihayet stada gelmiştik. 10 dakika onun kehribar gözleriyle en yakın şekilde durduktan sonra şimdi gerçek hayata dönmüş gibi hissediyordum.
Girişte güvenlikten geçerken iki-üç kişi başımı götümü elledikten sonra nihayet oturacağımız yere geçmiştik.
"Bu dünya ki her şey yalan."
Taraftarın arasına biz de karışıp eşlik ettik.
"Senin sevgin gerçek olan.
Sonsuza dek hep sürecek.
Oğlum da seni sevecek."Eğer oğlum falan olursa Trabzonsporlu olacaktı tabiki.
"Kanka şimdi Ufuk ile senin çocuğun olursa Trabzonsporlu mu olacak Fenerbahçeli mi?" dedi Serkan.
"Öyle bir şey olmayacağı için Serkan." dudaklarını büzerek Tugay'a baktı.
"Bence takım tutmasın." derin bir nefes aldım.
"Yeter." dedim. Bu muhabbet o kadar boştu ki boşluktan dolayı beynim boşalıyordu.
"Fenerbahçe, sen çok yaşa
Canım feda olsun sana
Hiçbir şeye değişilmez
Senin sevgin bu dünyada"Karşı tribünden seslerle aramızdaki konuşmayı bırakıp taraftarlığımıza geri döndük.
"Bordo"
Sessizlik.
"Mavi"
Sessizlik.
'En büyük."
Sessizlik.
"Trazbon."
Bu maçtan sonra Ufuk'u yüzünü görmek istiyordum.
Bugün çok eğlenecektik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trabzonlu Sevgilim(bxb)
RandomFarkı takımları tutan arkadaşlar(!) Fazla küfür içerir.