Clint mutfaga dogru ustunde sadece bir ok ve esortmaniyla gidiyordu. Saat tahminince 5 ya da 6'ydi. Hava daha gunes dogmadiginda soguktu. Ciplak ayak dolasmak gercekten mantikli degil. Ayak parmaklari suana kadar buz kesmedigine dua etmeliydi. Yuzunu soguktan burusturup parmaginda okunu dondurdu.
Bu saatte uyanmaktan nefret ediyordu ama klasik kabuslarindan birini gormustu. Kimse uyanik degildi ve hava karanlikti. Stark bile bu saatte osura osura uyuyodur diye icinden gecirdi. Aslinda kimsenin uyanik olmamasi garip hissettiriyor. Tek basina. Tamam asla insani guvende hissetirmiyordu. Eskiden biraz daha gencken kesinlikle geceleri tercih ederdi. Sirkten kacip partilere aktigi ya da shielda ilk katildiginda ona ozel verilen aksam gorevlerini. Avci olunca kolaydi. Ama aksamlari bi kere bile av olsan artik eskisi gibi rahat hissettirmiyordu.
Sirti da artik agriyordu. Yaslaniyo muydu yoksa?
Tamam bu clint'in en buyuk korkusu. Ilk basta en genc yenilmez oydu. Simdi 29 yasindan gun alan ve kendinden kidemsizlere emir veren bi ajan. Vay canina.
Shield da herkesin ona caylak ve bela diye seslendigi donemi hatirlayinca bi anda kendini orta yas krizine gircekmis gibi hissetti. Tabii ki aslinda ordaki herkesten daha yetenekliydi. Saniyeler icinde karsindakini hareketsiz kilabilirdi. Ama sonucta ilk yillarda caylakti. Ajanlarla icmeye gittiklerinde herkes caylak gel surda dart oynayalim gel surda bilardo atalim diye tutturudugu zamanlarda bi bakima yeteneklerini sinarken bi yandan da eglenirdi.
Acil bi zaman makinasina ihtiyaci vardi. 20'lerinin basindaki versiyona donmeye suanda gercekten ihtiyaci var. En azindan iki yil onceside yeterli. Yada sagir olmadan oncesi. Su sikik aletler olmadan duymayi gercekten ozlemisti.
Yerlerde cok soguk.
Clint her sey hakkinda dusunurken mutfaga girdi. Sadece 1 bardak su alicakti. Gece gece dili damagi kurudu.
Ama girer girmez donmeye karar verdi. Cidden susuzluktan olse suan en iyisi.
Steve'le kis askeri mutfakta sessizce oturuyorlardi.
Duyma yetisi olsa bunu daha once fark ederdi ama ne yazik ki iste. Simdi fark edilmisti ve iki super askerinde bakislari ona dondu.
"Gunaydin"
Steve ona basina sallayarak seslendi. Kis askeri ise bakislarini yukari cevirdi. Bilerek clint gorus alanindan cikarmiodu ama goz temasinada girmek istemiyordu. Clintte zaten onu gormese daha mutlu olurdu.
Yuzum oarmagi istemsiz segirdi.
Yayi.
Yayina ihtiyaci vardi.
Guvende degildi.
Ama kaptan amerika burdaydi.
Koca kaptan amerikanin gunaydinini geri cevirmek amerikaya ayip olucagi icin arkasina donup yururken cevap verdi. Bi bakima aslinda kaciyordu.
"Gunaydin kaptan"
Mutfakta iki saniye bile durmamisti ama simdiden icindeki huzursuzluk butun gununu mahvetmisti. Sabah uyandigunda gordugu ilk yuz kis askeri olsa sizinde gununuz mafolur.
Bucky'ninde ondan bi farki yoktu. Yuzunu eksiltti. Adamin sesini bile duymasi demir kolunu titretiyordu. Atak gecirmeye yakin hissediyordu kendini. Oysa uzun suredir tedavileri cok iyi gidiyordu. Roninle ayni yerde bulunmasi gercekten bucky barnes sansina layik bi seydi.
Demir kolu kasilmisti. Hareket etyirebikcegini sanmiyordu.
Bucky her ne kadar korktugu icin kendini azarlasada icten ice korkmakta hakli oldugunu biliyordu.
"Galiba seni sevmiyor"
Steve bunu ciddi bi sekilde soyleyince bucky istemsiz guldu. Gercekten eski dostu onu nasil yumusatacagini 70 yil gecsede biliyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hawkshow //winterhawk//
FanfictionKaptan amerika bi gun yenilmezlerin her seyi bulundurdugu salonuna bucky'le birlikte girer. Roninle kis askeri daha onceden tanismislardir ve birbirlerinin en buyuk korkulari olmudlardir.