Havaalanına adım attığım an içime kaplayan heyecanla baş etmeye çalışıyordum.
Hızlı hızlı valiz alım noktasına ilerledim. Kafamın içinde bin tane düşünce dolanıyordu.
"Annemler nasıllar? Bilge nasıl? Ayşenur ve Ece nasıllar?"
Koskoca 4 yılımı Fransa'da geçirdikten sonra herkese olan özlemim 4 kat fazlasına çıkıyordu.Her ne kadar sınav için Haziran'da ufacık uğramış olsam da sadece sınava girip dönmüştüm.Ve kimseyi görememiştim.
Üniversiteye kayıt yaptırma işlemleri için biraz aceleci davranmalıydım çünkü zaten Türkiye eğitimim için 1 yıl geride kalmıştım ve Bilge,Ayşe ve Ece çoktan birinci sınıflarını bitirmiş,ikinci sınıfa geçmişlerdi.
Dış hatlar kapısından çıkmamla annemin üzerime atlaması bir oldu.
"Beren!Kızım!" Gülerek ona sarıldım ve kokusunu içime çektim.
OH BE! Artık ailemin yanındayım.
Babama da sarıldıktan sonra karşıdan kocaman gülümseyerek kollarını bana doğru uzatan Bilge'yi görmemle tutmaya çalıştığım gözyaşlarıma akma emri verip canım dostuma doğru koştum.
"Bizi es geçiyorsun,kırıyorsun ama!" diye bağırıp dudaklarını büzen birer Ece ve Ayşe'yi görünce "Sizi çok özledim!"diye üzerlerine atladım.
Hep birlikte arabaya atladığımızda mutluluk dolu gözlerimle yanımda olan dostlarıma ve aileme baktım.
----------------------------------
"Pazartesi gidip hemen kaydını yaptıralım.Bekletmenin anlamı yok."dedi babam ben 2.tabak makarnamı bitirirken.
"Ama baba İstanbul tee nerede.Sen işlerini hallet de öyle gideriz acelesi yok."
"Beren doğru diyor.İşlerini bir hallet de öyle gideriz.Hem çocuk daha yeni geldi bir dur da nefes alsın.Arkadaşlarıyla vakit geçirsin.Eski evini özlemiştir." dedi annem bana göz kırparak.
Babam iç çekerek "Yahu gidelim diyorsam gidelim.Neyi uzatıyorsunuz?Hem arkadaşlarının hepsiyle aynı şehirde olmayacak mı bu çocuk?Ne özlem gidermesi.Bilge ile aynı evde olacağını saymıyorum bile!" dedi.
Haklılık payı olan bir isyandı.Ama çocukluğumu geçirdiğim yerde olmakla arasında fark vardı.
Bilge "Ah evet!Aynı evde kalacak olmamız beni çok heyecanlandırıyor!" dedi kulağıma fısıldayarak.
Gülerek karşılık verdim.
Ayşenur ve Ece okullarına yakınlık açısından farklı yerlerdelerdi.Fakat biz Bilge ile aynı okulda olduğumuzdan aynı eve çıkarak masrafı bölüşmeyi düşünmüştük.Kızlar biraz surat asmışlardı ama grup içerisinde Bilge ile benim dostluğumuz her zaman daha ön planda olmuştu.Yani herkesi çok sevsem de Bilge benim için dosttan ziyade kardeşti.
Hiç kardeşim yoktu.Ama seçebilseydim Bilge'yi kesinlikle kardeşim olarak seçerdim.Ama onun abisi Kerem salağını asla ama asla ama asla seçmezdim.
Öfff!Sahi o da bizim okuldaydı.İki üst dönemdendi.Hoş yıllardır onu görmemiştim.Anca instagram da veya diğer sosyal mecralarda paylaşımlarından takip ediyordum.
İnstagram yanıltıcı olabiliyor biliyorum ama gerçekten oldukça....büyümüş.
Yemekleri yiyip odama geçtikten sonra hemen dedikoduya başlamıştık.
Kızlar bütün kaçırdıklarımı görüntülü aramalarımızda anlatsa da üzerinden tekrar geçmezsek ölürdük.
"Off onu deli gibi seviyorum!"dedi umutsuzca yastığa kafasını gömen Ayşenur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH EŞİM
RomanceLiseyi Fransa'da okuduktan sonra ülkeme geri dönmek benim için çok özel ve güzel bir duyguydu. Çocukluk arkadaşlarımı geride bırakmış olmanın acısı ve özlemiyle onları görmek için sabırsızlanıyordum. Ayrıca üniversite için de en yakın arkadaşımın gi...