beş

201 17 0
                                    

haechan, yavaş ve heyecanlı bir şekilde jeno ve markın yanına doğru yol almaya başladı. fazlasıyla tedirgindi ayrıca. markı görmeyeli aylar olmuştu, belki bir yıldan fazla olmuştur?

haechan üstüne fazlasıyla dikkat etmişti. dalga konusu olmak istemiyordu, özellikle mark tarafından. bunun düşüncesi bile ona gerçekten korkunç geliyordu. bunları düşünürken ikisinin yanına varmıştı bile. haechan boğazını temizleyip korkak gibi görünmemeye çalışıyordu. son kez lip balmını sürüp çardağa doğru ilerledi. ikisine de aynı samimiyette selam vererek jeno'nun yanına yerleşti.

ilk olarak gülümser bir şekilde jeno'ya döndü ve onun nasıl olduğunu sordu. biraz sadece jeno ile konuşuyormuş gibi oldu. bu sırada mark haechan'ın geldiğini fark bile etmemişti, telefondan başını kaldırmıyordu gerçekten. kaldırdığında haechan'ı gören mark gerçekten ne yapacağını bilememişti. o da ona karşı dalga konusu olmak istemiyordu bu yüzden hareketlerine dikkat etmeliydi, fakat buna önceden hazırlanmamıştı.

mark kafasını kaldırdığında haechan'ı selamladı, "hoş geldin.".

haechan da güler bir yüzle mark'ı selamladıktan sonra mark telefonu bırakıp haechan'a odaklanmıştı. bunu yapmamalıydı fakat onun yüzünü özlediğini fark etmişti. o esmer ten, güzel gülüş, ışıl ışıl gözler.. haechan tam bir sanat eseriydi, mark bakmakta kesinlikle haklıydı. birden mark'ın gözleri ışıl ışıl kırmızı parıldayan dudaklara gidivermişti. kendi içinden öpmeyi dilemişti.

sonrasında haechan "mark!" diyerek bağırdığında mark irkildi ve hemen dikkatini dağıtarak haechan'a aynı şekil bir karşılık verdi, "haechan!". ardından beraber gülmeye başladılar. jeno ilk başta bunun ne olduğunu anlamamış bir şekilde bakıyordu, ama alışacağını umuyordu.

üçü beraber takıldı o gün, dondurma yiyip, bir şeyler anlatarak gezmişlerdi sadece. ne mark ne de haechan, birbirine karşı kükrememişti, ikisi de birbirini özlemişti ama buna ikisi de inanmak istemiyordu, sonuçta birbirlerinden nefret ediyorlardı.

sizce, bu gerçekten nefret mi? yoksa sadece yanılgı mı?

enemies to lovers | markhyuck Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin