13. | WWH |

30 8 3
                                    

Çok uzun tutmayaraktan, bölüme geçiyorum çünkü yeni kurgu için konular birikti.

Sadece yorum yapıp oy verirseniz sevinirim.

İyi okumalar.🤍🤍

•••

"Ya sabahın köründe bırakıp gitmiş, aptal gıcık deve adam!" En azından dün akşam ki gecemize saygı olarak gitmez diye düşünüyordum. Çoktan kalkıp aşağı inmişti. Bende kendi kendime söyleniyordum. Sanırım fazla yüksek sesli söylenmiş olacağım ki kapıda gördüğüm uzun boy ile sustum.

"Aptal gıcık deve adam ha?" Yanıma gelmeye başlamıştı. "Aptal gıcık deve adam? Bayılıyordun boyuma, ne ara gıcık kapmaya başladın?" Dibime kadar girmişti.
"Şey, hiç." Çenemden tutup ona bakmamı sağlamıştı. Öpecek sandığım için gözlerimi kapatmıştım ama kıkırdayıp geri çekilmişti. Ahh gerçekten, ne güzel intikam alıyordu öyle.

~~~

"Yogii, ne zaman kendi evimize gideceğiz? Başbaşa kalalım istiyorum artık." Göğsümde yatan ve bıcır bıcır konuşup dudağını büzen bu çocuğu, sürekli yemek istemem normal miydi? Bu kadar tatlı olmak zorunda mıydı? Kıkırdadım. "Gideceğiz bebeğim, hatta istersen gidelim şimdi. Başbaşa birşeyler yaparız." Sırıttığım da karnıma vurmuştu. "Ahh! Hey!" Gülmüştü.

"Olmaz, ayıp olur. Namjoon Hyung ve Jimin-shi'nin arasını düzeltmeden gitmem. İçim acıyor onları böyle gördükçe. Kocamann 9 yılı hop diye çöpe atmasınlar Yogii.." Gülümsemiştim. Güzel kalplim benim.
"Her ne kadar o Jimin'e pek ısınamamış olsam da, ederiz yardım. Ama affetmezse Namu'ya kızmak yok. Adam haklı." Oflamıştı.
"Ne yani, sen yapsan ben 3 güne affederdim. Sonuçta bi temas yok, birşey yok. Sadece açı farkıyla öyle gözükmüş iştee.. Bazen insan kendisini küçük bir sokak kedisi gibi hisseder Yogii. Sebebi ne olursa olsun, ilgiye aç olur ve bunun sonucunda ne yapacağını şaşırır. Hem Jimin de çok üzgün."

"Boşver şimdi bunları düşünmeyelim, çok açım azıcık yesem seni?" Gülmüştü. "Ya Yogiii!" Hafif kıkırdayıp yüzüne eğilmiştim, sesini taklit ederek. "Ya efendiim? Kkk." Gülümsemişti. Sürekli gülsün istiyordum.

Benden önce davranıp ensemden tuttuğu gibi dudaklarımızı birleştirmişti. Arada yaramaz olabiliyordu böyle. Hoşuma gitmiyor da değil. Tabi tam öpüşmemizin ortasında odaya baskın yemeseydik, daha hoşuma gidebilirdi tabi ki.

"HYUNG ADAM GAYMİŞ LAN KALKIN KALKIN AMINA KOYİM YİYİŞİYOLAR HALA." Hobi kulaklarını kapatmıştı, yüksek sesten hoşlanmazdı pek.
"Lan habeş maymunu! Sabah sabah ne bağırıyosun gerizekalı!" Sabahın saat 7'sinde fuhuş baskını yapar gibi odaya dalan ve bizi salona toplayan Jungkook'da dahil olmak üzere, hepimiz karşımda oturan, Namjoon'un boyların da ki çocuğa bakıyorduk. Ben ise Taehyung'un kulağıma fısıldadığı şey ile gülmemek için zor duruyordum.

"Hyung, bu çocuk yada adam herneyse. Niye yarım saattir telefonunun kamerasından kendisine bakarak iltifatlar ediyo? Deli mi bu?"

•••

Bilin bakalım bu uzun boylu, kendisini saatlerdir öven çocuk adam kim??

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bilin bakalım bu uzun boylu, kendisini saatlerdir öven çocuk adam kim??

Bölümleri artık kısa tutuyorum, çok bölüm olsun ama okuması sizi baymasın sıkmasın diye.<3

• Satır arası yorum yapıp oy verirseniz sevinirim.

İyi günler.🤍

Protector - {Sope}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin