soda ve yumruk

319 16 37
                                    

'kimbusik' WhatsApp Grubu
Emir, İlker, Fırat

+27 mesaj

Emir: çıktım ben

İlker yazıyor..

Fırat: hani amk

yalancı piç

İlker: sizin kapının önündeyiz biz

çabuk in

yoksa bu maganda topladığı taşları sizin cama atacak

Emir: şeytan mı taşlıyorsun amk

evden çıktım olarak bahsettim hem ben

binadan şimdi çıkıyorum

Fırat: seri o zaman

Fırat çevrimdışı

Emir: oha amk

kim bina kapısını tekmeliyor

lan

bittin sen Fırat

🧜‍♂️

Hâlâ tekmelenen kapıyla önümdeki 3 basamağı atlayarak koridora geldim. Koridorda seri adımlarla ilerleyerek bina kapısını açtım. "Oha lan, yavaş. Acıdı." Fırat'ın ayağı ben kapıyı açınca boşluğa gelmek yerine dizime gelmişti. Ve hiç de yavaş vurmuyordu.

"Hızlı diyorum, geldim diyorsun, neredesin diyorum, evdeyim diyorsun. Seni mi beklicez?" diyerek atarlandı. "Çok konuşma, hadi gidelim." diyerek İlker'e kaş işareti yaptım. O da Fırat'a gülerek beni onayladı. Üçümüz yan yana üç sokak ilerideki durağa ilerledik. Ve tam durağa geldiğimiz anda bineceğimiz otobüs ilerlemeye başladı.

"Lan! İlker koş tut otobüsü!" Fırat otobüsün peşinden giderken bizde onunla koşuyorduk. "Nasıl tutayım gerizekalı!" diyerek en arkamızdan İlker geldi. Hâlâ çok uzaklaşmamış olan ve hız yapmayan otobüs bizi görünce, yani sanırım, yavaşlayarak durdu.

Üçümüz tek sıra halinde binerek kartlarımızı okuttuk. Yine tek sıra halinde ilerleyerek sabahın sekizinde bile dolu sayılabilecek otobüste boş yer bakındık. Ta ki Fırat, "En arka üçlü boş." diyerek oraya ilerleyene kadar. Cam kenarına ben, yanıma Fırat, ve motor kısmına gelecek yere de İlker oturmuştu. "Of nefret ediyorum abi ben buradan, motor kısmında oturulur mu amına koyayım?" küfrü sessiz otobüste, kısık bir şekilde duyulmuştu. Bazısı bizim okulun öğrencisi olanlar, aralarında bizi tanıyanlar bu duruma gülerek karşılık vermişti. Bazı bakışlarsa ayıplayıcıydı. Kalanlar ise takmamıştı.

Yaklaşık 7 durak sonra otobüsten inerek yürüme mesafesiyle 10 dakika olan okula doğru ilerledik. "Sıçıcam çarkına!" diyerek elindeki telefonuyla daha hırslı bir şekilde oynamaya başladı. "Tuzak kurmuş bir de orospu çocuğu. E ben seni sikmez miyim?" son cümlesiyle sırıtarak otobüste oynamaya başladığı oyunu oynamaya devam etti. "Kazandım lan!" diye bağırdı biz okul bahçesinden içeri girerken.

"Sabah sabah oyun mu oynuyorsun yine?" diye sordu arkamızdan gelen Uğur.  O da bizimle yaşıttı ama farklı sınıftaydı. 9. sınıftan tanışıyorduk. "Hee. Kazandım yine, bu yüzden Emir bana kantinden soda alacak." demesiyle otobüste taktığım kulaklığı çıkararak ona büyüttüğüm gözlerimle baktım. "Peki bundan Emir'in haberi var mı Fırat?" diye sordu İlker benim yerime.

İddiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin