PRANGA

•yollar kesişir•

"Bailondooo,bailondoooo...."
diye bağıra bağıra evin içinde şarkı söyleyen Defne'ye her an saldırabilirdi Gülce.
"Defne sesini kes yoksa şu önümdeki bilgisayarı rahatlıkla kafanda parçalayabilirim hayatım."
Ki bu cümle saldırma planının ilk aşamasıydı.
"Bailondooo,bailondaoo..."
Defne her zaman ki gibi Gülce'yi duymazdan gelerek elindeki saçma tarakla sadece tek kelimesini bildiği o harika şarkısını söylemeye devam ediyordu.Tabi Gülce'ye göre.
"Defne ben başımdaki beladan kurtulmak için çabalayım sen bağıra bağıra şarkı söyle!E ama nerede arkadaşlık,nerede dostluk?Hiç yakıştıramadım."
Bu cümle Defne'yi ikna etmeye yetmiş olacak ki elindeki yeşil tırtıklı tarağını bırakıp Gülce'nin yanına geldi.
"Noldu hala ikna olmadı mı senin şu katır inatlı baban?"
diye sordu Gülce'nin yaptığı işi anlamaya çalışırken.Gülce hala önündeki laptopla uğraşmaya devam ediyordu.
"Tabi ki hayır.Zaten beni insan yerine koyup telefonu yüzüme kapatmaması bile bir mucize."
"Gülce,seni dinlemeye meraklı olduğu için değil.Bir terslik çıkaracağından korktuğu için seni dinledi.Biliyorsun değil mi?"
diye arkadaşının elini tutarak içinden geçenleri söyledi Defne.Hep böyleydi o.Karşında kim olursa olsun,bir insanı yalandan daha fazla hiçbir şey yaralayamaz,mottosuyla hareket eder,kendi gördüğü gerçekleri söylemekten çekinmezdi.Şimdi olduğu gibi.Gülce başını laptobundan kaldırarak hüzünlü bir gülümsemeyle baktı şu dünyada sahip olduğu tek gerçek dostuna.
"Biliyorum."
diye cevap verdi.Babası Halit Karakaya.Hiçbir zaman önemsememişti Gülce'yi.Gülce annesini doğarken kaybetmişti.Babası ise liseden beri İstanbul'da okutuyordu kızını.Gülce hukuk okumuş ve İstanbul'da kendine yeni bir hayat kurmuştu.Babasıyla bayramdan bayrama telefonla görüşür onun dışında önemli bir şey olmadıkça aramazlardı birbirlerini.Babası Halit,Mardin'in aşiret ağalarından biriydi.Kendisini dün gece aramış Mardin'in en büyük aşiret ağasının yeğeni ile evlenmesini istemişti.Hemde binbir tehditle...Ki bu tehditlerin başında artık arkadaştan öte kardeşi olduğu Defne geliyordu
"Ee hala bir açık bulamadın mı sizin şirkette?"
diye sordu Defne.
"Hayır,Defne çıldıracağım.Adam öyle gizli yapıyor ki kaçakçılığını bir açık bulup beni evlenmeye zorlamaması için onu tehdit bile edemeyeceğim!"
diye o sarı saçlarını ellerinin içine alarak isyan ediyordu Gülce.
"Tatlım çok ayıp ne adamı o senin baban."
diye alaycı ve kin kokulu sesiyle konuştu Defne.Gerçekten nefret ediyordu o baba müsveddesinden.Biricik arkadaşı,canının en önemli parçası Gülce'yi düşürdüğü bu durum karşısında Mardin'e gidip o adamın gırtlağına yapışası vardı.Tüm bunları içinden geçirse de Gülce'ye yansıtmamaya çalışıyordu,arkadaşını daha fazla üzmemek için.
"Ne baba,ne baba sorma!"
mızmızlanarak ayağa kalkıp odasına gitti Gülce.
"Napıyorsun Gülce?"
"Gidiyorum Defne."
Bavulunu alıp eşyalarını doldurmaya başladı.
"Saçmalama kızım bir çıkış yolunu bulacağız.Bırak şunları"
"Tabiki bulacağız.Ama benim Mardin'de olmam lazım."
Kırmızı çantasından banka kartını alıp ufak bir kağıda şifresini yazıp Defne'ye uzattı.
"Bu benim banka kartım.İçinde epey para var.Şu kağıtta da şifresi yazıyor.Bu hesaptaki tüm parayı başka bir hesaba geçireceksin Defne tamam mı?"
"Anlamıyorum şimdi sen..." "Defne,sadece beni dinle arkadaşım.Burdan gidebilirim.Yurtdışına.Benimle gelir misin?Çün-"
"Kızım o nasıl soru öyle,kızarım ama bak!Ne yapmaya çalıştığını anlamasam da o plana beni de dahil etmezsen seni döverim Gülce."diyerek kendini Gülce'nin yatağına bıraktı.
"Ee anlat bakalım Gülce hanım şu planımızı."
Gülce de gülerek Defne'nin yanına oturdu ve sabah kafasında şekillenen planı hiçbir noktasını atlamadan Defne'ye anlatmaya başladı
"Vavv.Tek diyebileceğim bu kızım.Plana bayıldım ama ya terslikler olursa?Gülce ya gidipte dönemezsen?"
Defne tüm korkularını yine fütursuzca dile getirince duraksadı Gülce.Ya dönemezse,ya planı fark edilirse?Ya gerçekten o adamın karısı olursa?Derin bir nefes aldı:
"Gitmem lazım.Şu an elimdeki birikimle en fazla iki ay saklanabilirim babamdan.Adım soyadım Gülce Karakaya iken beni bulmaları çokta zor olmayacaktır.Hem merak etme eğer o adamın karısı olucaksam çok büyük bir hediye vereceğim sevgili eşime!"
Gülce planını dün gece tüm ince ayrıntısına kadar yapmıştı.Her ihtimali düşünerek...
"Ne demek o?Nasıl bir hediyeden bahsediyoruz?"diye soran Defne'ye gülümseyerek ayağa kalktı.
"Boşver sonra zaten öğreneceksin. Hadi çık Defne eşyalarımı toparlayacağım.Bu akşam da bir yere davetliyim evde yokum."diye söylene söylene Defne'yi kolundan tutup odasından çıkarmaya çalışıyordu.
"Ne demek boşver,ne demek davetliyim?Nereye gidiyorsun hem kimle...."
sözünü bitirmeden Defne'yi odasından dışarı çıkarmayı başarmıştı.Banyosuna girdi.Çırılçıplak kalana kadar soyundu.Boy aynasının önüne geçip kendini şöyle bir süzdü.
"Bakireliğimi tanımadığım bir adama teslim etmeye gidiyorum Defne!"diye kendi kendine fısıldayıp sıcak şohpenin altına durdu.