ben sana gelirken, pencere önünde yetiştirdiğim tüm çiçekler soldu. senin için sana attığım her bir adımda, ruhumu bir cehennemin tam ortasında, kalbimi ise haviyenin yedinci katında bıraktım. zihnimde çok insanı öldürdüm. çocukluğumu kanayan dizlerinde gömdüm. bu şehrin en karanlık sokaklarında terk ettim umutlarımı. ruhum ruhunu yuva bildi. o yuva da bir benim başıma yıkıldı. ben bir enkazın tam ortasında kaldım. ama şaşırıyorum küçüğüm, bir enkazın ortasında bile hâlâ seni seviyor oluşuma şaşırıyorum. harabe zihnimin toz duman düşünceleri arasında bile çok belirgin kalıyor o toprak rengi gözlerin. gözlerinin güzelliği paramparça etti kalbimi. ne ben öldüm kalbimin kanamasından, ne de bendeki seni öldürebildi o gözlerin. oysa sen benim, yaşarken öldüğüm en güzel ölümümsün.
- desamor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
abis.
Randomküçüğüm, seni sevmeye nerden başlanır bilmiyorum. sevmediğim dirilerden, sevdiğim ölülere kadar, bu ince hüznü kaburgamın altından sana sunmak isterdim.