Multide Ayla ve Melis var.
-----
Yine inanılmaz sıkıcı bir matematik dersindeydik. Çok sıkılmıştım. Melis te benim kadar sıkılmış olmalı ki dirseğini sıraya dayamış sırtını duvara vermiş boş boş etrafa bakınıyordu. Hayır o hiç te boş boş bakmıyordu. Hatta aptal aşıklar gibi sırıtarak bakıyordu. Baktığı tarafa kafamı çevirdiğimde bilin bakalım neyle karşılaştım: CAN
Can da bizim aptal aşığa
kaçamak bakışlar ve çapkın gülücükler atıyordu. Bu iki aptal aşığın sırrına ortak olmanın heyecanıyla bende ne sıkılma kaldı ne birşey. Ben de bu ikilinin bakışmasına ortak olup Melis'e piç smile atmaya başladım.İki saat oldu yahu. İki saattir Melis'e piç smile atmaktan çenem yoruldu ama bu aptala aşık gözünün önünde olduğum halde hala beni görmedi.
- Meliiiis!
dedim Melis'in dünyaya dönebileceği ama öğretmenin duyamayacağı bir düzeyde.
- Ne var Ayla yaa? Ne bağırıyorsun?
- Sen nereye bakıyorsun öyle bakalım?
- N-n-nereye bakıcam? Öğretmeni dinliyorum işte.
- Püü yalançıı! Sanki görmedim aptal aptal sırıtmalarını. Bir ağzının suyunun akmadığı kalmıştı vallaha.
- Hadi yaa! O kadar mı belli oluyordu. Off rezil oldum çocuğa. Ama çok yakışıklı değil mi Ayla yaa. Bide esmer tam benim tipim.
- Evet gerçekten yakışıklı. Rezil de olmadın canım o da sana öyle bakıyordu ama o ağzının suyuna hakim olabilmişti.
deyip Melis'in kızgın bakışlarına ve cimcirmelerine rağmen gülmeye başladım.
- Gülmesene kız..
Melis'in sözünü kesen bizim despot matematikçinin sözleri oldu.
- Ayla ve Melis burası gülüp eğlenme yeri degil. Eğer öyle bir yer arıyorsanız müdürün odası tam size uygun.
- Özür dileriz hocam. Bir daha konuşmayız.
Öğretmeni de böylece geçiştirdik ve aşırı sıkıcı olan derse geri döndük.
-----
Okul çıkışı Melis, Ada ve Eylül'ü İpek'le tanıştırmak istediğimden bir buluşma yeri ayarladım. Biz okul sonrası oraya giderken İpek te okuldan çıkıp direk oraya gidecekti.
Bulşma yerimiz olan kafeye gittiğimizde İpek daha gelmemişti. Kafeye gelmemizden 5 dakika sonra da İpek geldi. Siparişlerimizi verdikten sonra sohbete başladık. Biz kızlara İzmir'deki gezilecek yerleri, gittikleri mekanları, alışveriş yerlerini sorarken onlar da bize geldiğimiz yer hakkında sorular sormaya başladılar.
Beklediğim gibi kızlar İpek'le iyi anlaşmışlardı. Zaten İpek anlaşılamayacak biri değildi.
Tam herkes sohbete dalmışken ben;
- Eee Melis nasıl Can da çok yakışıklı çocuk değil mi?
Herkes Melis'e şaşkın gözlerle bakmaya başladı.
- Ne diyorsun Ayla yaa? Ne Can'ı?
- Canım diyorum ki gizleme anlat bakalım. Bize güvenebilisin.
Melis utanarak hepimize tek tek baktı ve başladı anlatmaya.
- Ya işte biz zaten Can'la geçen sene de aynı okuldaydık. Teog etütlerinde de aynı sınıftaydık. Geçen sene de birşeyler hissediyordum ona karşı ama bu kadar değildi. Ama şimdi tamamen bağlandım galiba.
- Vvooaavv
- Hadi hayırlısı
- Vay Melis hanım kaptınız yine yakışıklı çocuğu.
- Ne kapması Eylül yaa. Daha hiçbirşey yok ortada. Onun beni sevdiğini bile bilmiyorum zaten.
- Ben biliyorum. Kızım derste sana nasıl baktığını nasıl güldüğünü görmedin mi? Ben gördüm yani tam aşık olmuş gibiydi. dedim.
- Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.
- Hadi kızlar saat geç olmuş. Eve gidelim artık. dedi Ada ve evlere dağıldık.
İpek ve benim evlerimiz yakın olduğu için birlikte metroyla dönmüştük. İpek benden iki durak önce inince ben de kulaklıklarımı takıp müzik dinelemeye başladım.
Aşk kaç büyümden
Aşk dön ölümden
Aşk bir sebepten
Gel gir dünyamaAşk dön ölümden
Bir sebepten, gir dünyama
Aşk dön ölümden
Geç tenimden, gel gir dünyamaAşk vur yürekten
Aşk yak gönülden
Aşk geç tenimden
Gel gir kanıma
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lise hayallerim
Ficção Adolescentelise ye başladığımda kıvanç vuran ya da meriç tuna gibi birini bulamazsam o okulu yıkarım