54- Anne (K.F.)

7.6K 435 72
                                    

Duyurudan sonra bir bölüm yazıp atayım dedim. Özleyenleri görünce duygulandım. Ama cidden ben de özlemişim bu iki salağı yazmayı. Unutmuş olabilirsiniz diye küçük bir hatırlatma ekliyorum;

Koray, ana karakter Tuna'nın kardeşi olan şerefsiz. 

Furkan, sarı kıvırcık saçlı, ana karakter Hakan'ın kuzeni.

Yanlışlar varsa özür dilerim çok iyi kontrol edemedim. İyi okumalarr <33


"Koskoca ev varken niye bizde takılıyorduk ki biz?" Diye sordum Furkan'ın odasında göz gezdirirken. Orospu çocuğunun odası Tuna'nın evinden büyüktü resmen ve sürekli bizim evde takılmak istiyordu.

"Sizin ev küçük ve tek koltuk olduğundan." Kaşlarımı çatarak ona döndüğümde anlamayan gözlerle ona bakıyordum.

"Ne alaka lan?" Omuz silkti ve sırıttı.

"Dip dibe oturmak zorunda kalıyoruz ve konuşmak veya televizyon izlemekten başka yapacak bir şey olmadığından seninle geçirdiğim zaman daha verimli oluyor." Kaşlarım gevşerken kıvırcık saçından bir tutamı tutup hafifçe çektim.

"Fakir olduğumu bu kadar ballandıra ballandıra anlatma amına koyayım." Kahkaha attığında gözlerimi devirip yatağa yüz üstü attım kendimi. Bu nasıl bir rahatlıktı oğlum ya? Resmen bulutlarda gibi hissediyordum. Haftalardır koltukta uyumaktan anatomimde içler dışlar çarpımı yaşanmıştı resmen. Nevresiminin yumuşatıcı kokusuyla gözlerimi kapatırken kıçıma sert bir şekilde vurulunca acıyla inleyip tek elimle acıyan yeri ovuşturdum. "Kudurma piç, uyuyacağım ben." O da kendini yanıma sırt üstü attığında yatağın sarsılmasıyla ofladım.

"Ne uyuması ya, daha sevişecektik." 

"Aşıksan vur saza, azdıysan bas bana." Yüzümün yarısı yatakla bütünleştiğinden sesim boğuk çıkmıştı. Furkan bu dediğime güldükten sonra yattığı yerden kalktı ve tam üzerime yattı yüz üstü bir şekilde. Bir an nefes alamazken devirmeye çalıştım ama hareket etmedi. "Canım biraz ağırsın sanki?" Diye zorlanarak konuşurken tam kalçamda hissettiğim çıkıntıyla sırıttım.

"Erkek adamız tabi ağır olucaz koçum." Sesini bilerek kalınlaştırıp konuştu.

"Ağır abi mi oldun şimdi?"

"Evet, ve bu ağır abi az sonra seni sikecek." Gözlerimi araladığımda popomu havaya kaldırarak itmeye çalıştım ama bu sadece aletini daha çok hissetmeme neden oldu.

"Furkan bayır domuzu gibi azdım diyen dayı gibi konuşma yemin ederim duvarla bütünleştiririm seni." Ellerini belime koyarken kıkırdadı ve boynuma doğru sokulup ensemi öpmeye başladı.

"Pardon aşkım." Aşkım diyen ağzını yemek istedim bir an ama şuan git gide çoğalan öpücükleri beni daha da çok mayıştırdığından gözlerimi tekrardan kapattım.

"Biraz daha öpersen kış uykusuna yatacağım."

"Mayıs ayındayız."

"Belki ben deve kuşuyum?" Birkaç saniye öpücükleri duraksadı ve düşündü.

"Deve kuşu kış uykusuna mı yatar?"

"Bilmem yatar mı?" Diye sordum ben de. Nerden biliyim öylesine söylemiştim ben.

"Kuşlar kış uykusuna yatmıyor ki mal." Diyerek kafama vurunca gözlerimi açarak ittim onu. Sırt üstü yatağa düştüğünde hızla kasıklarının üzerine oturdum bacaklarımı iki yana koyarak.

"Ne vuruyorsun lan, ben develerin familyasından olan deve kuşundan bahsediyorum belki." Yüzündeki o tam ortasına çarpmak istediğim sırıtması büyürken daha çok sinirlendim.

STAJYER - bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin