2 yıl sonra
Yunus odasına giren ışıkları seyrediyordu. Uyanalı çok olmuştu ama yataktan kalkmak istemiyordu. 2 yıldır buradaydı ve normal bir hayat yaşıyordu. En azından normale yakındı. Bu iki sene içinde elektriği konusunda güçlenmişti. Bunun yanında zihinsel güçleri de ortaya çıkmıştı. Hakan'ın düşüncesine göre gücü beyninin sınırlarını zorluyordu.
İstemesede yorganı üzerinden attı ve yataktan çıktı. Ağır adımlarla salona indi. Hakan piyasada yoktu. Ama varlığını hissediyordu. Gülümseyerek kanepeye oturdu ve seslendi.
- Etkileyici giriş yapmaya mı çalışıyorsun?
Hakan şaşırmıştı. Onu nasıl farketmişti? Bulunduğunu anlayınca devam etmeden saklandığı yerden çıktı.
- Seni deniyorum. Ama beni korkutmaya başladın. Beni gördün mü yoksa daha farklı birşey mi?
- Varlığını hisettim.
- Beyninin sınırları ne kadar açıldı ki?
- Bilmem ki.
- Bugün güvenilir bir arkadaşım sana zihnin konusunda bazı testler yapacak hiçbir yere gitme!
- Ama bugün Beste ile buluşacaktım.
- Ertele o zaman.
Yunus Hakan'ın fikrini değiştiremeyeceğinin farkındaydı. Uzatmadan yerinden kalktı ve banyoya gitti. Yüzünü yıkadıktan sonra tekrar odasına döndü ve camına geçip telefonundan besteyi aradı.
''...''
- Alo.
- Beste. Cama gelsene bi.
Yunus birkaç saniye bekledi ve Besteyi evlerinin camının perdesini açarken görünce devam etti.
- Sana kötü bir haberim var.
- Ne oldu? İyisin değil mi?
- Ben iyiyim ama arıza babam sorun çıkardı. Bugün benle işi varmış. Anlayacağın sinemamızı ertelemeliyiz.
- ...
- Beste!
- Sorun değil sen iyi ol yeter.
- Gerçekten çok üzgünüm ama!
- Tamam dedim. Önemli değil.
- Sesin öyle demiyor ama!
- Ama Yunus. Bu beni bu hafta içinde 4. kez ihmal edişin. Kırılıyorum artık.
Yunus ne diyeceğini bilememişti. Ayrıca ihmalleri bile saymıştı. Hafifce de olsa istemeden güldü ve,
- Ama benide anla. Benim ailem senin ki gibi normal değil.
- Senin ailen mi var sanki? Başında sadece sahibin olan biri var.
- Ama anlamıyorsun bak.
- ''...''
- Beste!
Telefon kapanmıştı. Yunus Beste'yi sertce camı kapatıp perdeyi çekerken izledi ve telefonu yatağına fırlattı. Ellerini saçlarının arasında gezdirdi ve homurdandı. Ardından camı kapayıp tekrar salona indi.
- Baksana bu bahsettiğin arkadaşın ne zaman gelecek?
- 1 ya da 2 saate gelir.
- O zaman ben harabelere gidip antreman yapacağım. Adamın gelince ara beni dönerim.
Hakan başıyla onaylamıştı. Yunus telefonunu ve ekipmanlarını alıp dışarı çıktı. Hızlı adımlarla ilerleyerek ormanı geçip harabelere geldi. Çantayı yere koydu ve içinden yayını, oklarını ve ok atarken taktığı bilekliği aldı. Gidip yerden topladığı kaya parçalarını tek tek dizdi ve 14-15 metre uzaklaştı. İlk okunu yayına aldı ve gerdi. Enerjisini oka odakladı ve oku bıraktı. Ok büyük bir hızla gitti ve deydiği kayayı un ufak etti. Gücünü ok atarken de kullanıyordu. İstediği nesneye elektriği boşaltıyor ve onu kontrol ediyordu. Buda oku hem hızlı hemde patlayıcı yapıyordu. Çantasına koyduğu cihazı çıkardı ve okun gidiş hızına baktı. 200 km. Rekora yaklaşmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSANE GÖZYAŞI AVCISI
FantasyKimsenin bilmediği yerlerde ,ne duyulan ne de bilinen bir grup avcı. İnsanları onları bekleyen tehlikeden her ne pahasına olursa olsun korumaya and içtiler. Aralarından birisi varki ,işte o bambaşka. Onda farklı şeyler var. Bu insanlar Atalante'nin...