İsveç x Türkiye

~10~

Kollarımı kuruttuktan sonra, yatağa yattım. Kollarımdaki çiziklere baktım bir süre, harika gözüküyorlardı... biraz daha kollarıma baktıktan sonra, uyumaya karar verdim.

1 gün sonra
Saat öğlen 01:39

Bugün biraz meşguldüm, önce Amerika'nın bana verdiği evrakları imzalamalıydım. Sonra ise, şu İsveç'in NATO'ya girme süreci ile ilgili şeyleri imzalama gerekmiş. Aman ne boş şeyler, ne gerek var buna? Ben zaten fikrimi çoktan söyledim. Giremez işte aq, neyse.

Bugün Amerika ofiste değil, evindeymiş. Bide beyfendiyim kapısına kadar gitcem evrak imzalamak için ha. Elimde olsa onada acı çektirir, onu kölem yapar ve belki onu cinsel şeyler için kullanırdım. Ama bunlar asla olmayacak şeyler olduğu için, fazla dişünmeye gerek yok. Mecburen kapitalistlerin yanında olmalıyım.
Nihayet, Amerika'nın evine gelmiştim. Kapıyı çaldım ve Amerika hemen kapıyı açtı

🇺🇸; Selam Turkey

🇹🇷; Çok konuşma, yapalım şunu bitsin

Amerika bir anlığına durdu ve beni yalandan süzdü, süzdükten sonra morali biraz bozuldu.

🇺🇸; Anyway, come in.

Ah kahretsin, kollarımda olan jilet izlerini gizlemeyi unutmuştum. Sanırım bu yüzden modu düştü. Amerika beni üst kata götürdü, ve boş bir odaya getirdi

🇺🇸; Evraklar burada

Amerika bana, neredeyse 5 ton olan kağıtları verdi, bir an dengemi kaybettim ama yinede düşmedim.

🇺🇸; Bir şey olduğunda alt kata gelirsin

Amerika alt kata doğru gitti. Odada sadece bir masa, sandalye ve bir kaç kalem vardı. Masaya oturup hepsini, olabildiğince hızlı hızlı imzalamaya başladım. Sessizliği sevmediğim için, telefonumdan müzik açtım.

🇹🇷; Sıkıcıı.

1 saat sonra

Evraklar neredeyse bitmek üzere idi. Ellerim ağrıyordu, ama bunu bir an önce bitirmeliydim. Amerika bir anda odaya geldi

🇺🇸; Nasıl gidiyor?

Amerika'ya pas vermedim, ve işime devam ettim.

🇺🇸; Artık bana ters davranma Türkiye

🇹🇷; Hem senle konuşurken, hemde bunları nasıl aynanda imzalayayım.

Amerika gözlüklerini çıkartıp, bana ters ters baktı.

🇺🇸; Mola verebilirsin, Turkey

🇹🇷; Gerek yok, iyiyim böyle ben!

Amerika yanıma yaklaşıp bana baktı, bu herif benim sinirlerimi bozuyor...

🇺🇸; Neden böyle davranıyorsun Turkey?

Kağıtları imzalamayı bırakıp, elimdeki kalemi masaya koydum. Ve Amerika'nın gözlerine umursamaz bir şekilde baktım.

🇹🇷; Bana Turkey deme.

Amerika bana daha çok yaklaştı

🇺🇸; Eskiden böyle değildin Türkiye, sorun ne?

Amerika'ya bakmaya devam ettim, hiç tepki vermeden, bir şey söylemeden, ona bakmaya devam ettim.

🇺🇸; T-Türkiye?

Amerika gözleirni benden çekmeye çalışıyordu, ama ben onunla göz teması kurmaya devam ediyordum

🇺🇸; Y-yapma şunu!!

Amerika bana hafif bir tokat attı, ama ben hala sakinliğimi bozmadan ona bakıyordum

🇺🇸; Sen, kollarına ne oldu!?

Ameirka ellerimi tuttu

🇹🇷; Aklına ilk ne geldiyse o

Amerika bir süre kollarıma baktıktan sonra, tekrar bana baktı. Amerika yoksa ağlıyor muydu?

🇺🇸; Neden Türkiye, neden bunu yaptın.

🇹🇷; Seni ilgilendirmiyor? Rahat bırak beni

Amerika bana sarıldı, bense onu itip yere düşmesini sağladım

🇺🇸; TÜRKİYE!

Aşağı kata doğru gittim, tam evden çıkacaktım ki Amerika beni belimden tuttu. Bu beni çok huylandırıyordu!

🇹🇷; BIRAK BENİ

🇺🇸; BANA HER ŞEYİ AÇIKLA TÜRKİYE!!

Amerika, beni bıraksın diye bir süre çırpındım. Ama o hayvan kadar elleri beni öyle bi sarmıştı ki, ondan şuan kurtulmam imkansızdı.

🇹🇷; OROSPU

Amerika bana şaşkın şaşkın baktı

🇹🇷; Yani öyle demek ist-

Amerika beni duvara sıkıştırıp, dibime geldi. Öyle ki, burunlarımız arasında
mesafe bile yoktu.

🇹🇷; H-

Amerika bana uzun süre baktı. Ben ise gözleirmi kapatmış, dişlerimi sinirden sıkıyordum.

🇺🇸; Söyleyecek misin artık?

🇹🇷; Ha-yır

🇺🇸; İyi, o halde bende söylememi sağlarım

Amerika yavaş yavaş, aramızda olan mesafeyi iyice kapatmaya, bana iyice yaklaşmaya başladı. Tam beni öpecekken kafamı çevirdim, Amerika kafasını duvara çarptı. Ben o an çabucak Amerika'dan kurtulup evden çıktım

🇺🇸; A- SENİİ!!!

3. Kişi gözünden

🇺🇸; Offf..

Amerika duvara yaslanıp oturdu

🇺🇸; Fırsat bu fırsattı... Bir daha ki sefere artık.

Amerika ayağa kalkıp odasına doğru gitti