secrets of eng. , taennie+liskook

21

soeng'in en uzun bölümü oldu hemmm de düz yazı 🥺🩵

iyi okumalar ballar 🍯🩵

✧

Müziğin sesinden mahrum kalan duvarlar, güzel yemek kokusu ile sarmalanınca Jungkook, Jimin'in kendisini çağıracağını anladığı gibi sırtını kapıya doğru dönüp uyuyormuş rolü kesmeye başladı.

Yavaşça açılan kapı, birkaç adım atılarak zeminde yankılanan terlik sesi ve fısıldayan ince sesli genç adam... "Jungkook?"

Yatakta yan bir şekilde uzanmış olan akşamdan kalma arkadaşının yanına adımladı ve kolundan dürterek sarstı vücudunu. "Bir şeyler yiyelim."

Jungkook, yatağın kenarına doğru yaklaşıp üzerindeki örtüyü daha çok üzerine çekti. "Uyuyorum." Uykulu bir sesle söylemeye çalışsa da Jimin hiç oralı olmadı.

"Kalk siktirtme belanı."

Gitmeden hemen önce üzerindeki örtüyü yere düşüren Jimin'e ağız dolusu küfür savurup yerinden doğruldu. Jungkook, bir tek onlara karşı çocuk gibi davranır, inat yapar, nazlanır ve ilgi isterdi.

Çocuklar birbirini o kadar iyi tanıyorlardı ki Jimin şu anda Jungkook'un gülümsediğini görmese bile biliyordu. Şu anda yatakta gülümseyerek oturan serseri ise bunu kanıtlıyordu.

Birden eskisi gibi konuşup devam edeceklerine adı gibi emin oldukları halde birbirleriyle uğraşıp durmaları bazenleri hepsine komik gelse de bu sefer Taehyung, her zamankinden daha üzgündü.

Aynı anda odalarından çıktıklarında göz göze gelseler dahi Taehyung, çok da uzatmadan Jungkook'un önünden öylece geçti ve yemek masasına oturdu. Jungkook da aynı şekilde masaya geldiğinde ekip tamamlanmış, masadaki yiyecekler onlar tarafından yenmek için leziz bir şekilde buharını odaya veriyordu.

"Tuzu versene."

Jungkook, Taehyung'la konuşmanın yolunu bulmak için saçma bir bahane bulduğunu tuzluğun önünde olduğunu görünce anladı. "Ha burdaymış."

Tuzu yerinde olan yemeğe biraz daha tuz ekerken ikinci kozunu ortaya sürdü. "Su versene."

Taehyung elindeki çubuğu tabağa sesli bir şekilde bırakıp gözlerini sabır dilercesine kapattı ve derin bir nefes aldıktan sonra "Kendin al." diyerek onu terslesediği halde işe yaramadı, Jungkook arsız biriydi.

"Alamam."

Taehyung 'neyse' dercesine kafasını yana eğip tekrardan çubuklarını parmakları arasına alıp önündekileri yemeye devam etti.

Jimin, ortamı yumuşatmak amaçlı ortak bir konu açmaya karar verdiğinde planının işlemesini umuyordu.

"Tatilde beraber Jeju'ya mı gitsek?"

Taehyung sessiz kalma taraftarıyken Jungkook ise sadece başını sallayarak cevabını vermeyi tercih etti.

"Dün gelmeseydin keşke." Jungkook yine Taehyung'u hedef alarak konuştuğunda bu süre zarfında arkadaşının yüzüne bakmayan genç adam, bu sefer göz teması kurarak ona cevap verdi.

"Değil mi? Değmezsin."

Jungkook, Taehyung'un kendisine sinir olduğu için böyle şeyler söylediğini bilse de dün yaşanan olaylarla birlikte bu da canını sıktı.