Sa
--->>>
'Evet, sağolun teşekkür ederim'
Yarın hafta sonu olduğu için gece yarısına kadar bir şeyler yapabilirdik. Şimdi ise Seungmin ödül töreninde gibi konuşma yapıyordu.
'Evet şimdi sırada Choi Jisu'
3'ümüz alkışladık.
'Teşekkürler teşekkürler. Bu ödülü süt annem olan Lee Felix için kaldırıyorum'
Hepimiz güldük.
Bir 10 dk sonra yattık zaten.
---
Bugün pazar o kadar mesudum ki anlatamam. İlk ben kalktım kahvaltı hazırladım. Evet adamın dibiyim. O sırada arkamdan ses geldi.
'Lan köpek madem böyle şeylerin vardı niye söylemiyosun köpek'
'Bizimde var böyle marifetlerimiz hocam'
Dedim ve hazırlamaya devam ettim. Handa bana yardım etti zaten.
*
Kahvaltıyı yaptık etrafi toparladık, temizlik yaptık, bahçeyi bi güzel hallettik. Yani güzel bir ev hanımı olduk.
Akşam yemeği ne yesek diye düşünüyorduk. O sırada Lia konuştu.
'Hadi dışarıda yiyelim'
'Halim yok'
Dedi seungmin. Sonra han seçenek sundu.
'Bahçede çardakta yiyelim'
'Hiç uğraşamam'
Seungmin gene tersledi.
'İnsanların hevesini sömürmek gibi bir alışkanlığın mi var '
Dediğimde başını ağır ağır salladı. Bir kaç dk sonra telefonum çaldı. Araya hyunjin bey di. Kalkıp açtım.
-Hey Felix naber ne yapıyorsun?
İyi hyunjin bey oturuyorduk. Bir şey mi oldu neden aradınız ?
-Şey için aradım ya yemek yedin mi?
Hayır bizde tam ne yesek diye düşünüyorduk
-Tamam şimdi be seni almaya gelicem beraber yiyelim.
Sözün vardı unutun mu.Aaa evet hyunjin bey ben bir evdekilere sorayım ne yapıcaklarmış.
-Tamam Felix geri dön bana.
Dedim ve kapattım. Bizimkilerin yanına gittim.
'Siz başınızın çaresine bakın ben Hyunjin beyle yemeğe gidiyorummm canımm'
'Vay anasını bizim niye patronunuz yok'
'Onun patronu ona aşıkta ondan'
Dedi han seungmin lafı üzerine. Ne var yani olamaz mı.
'Off boş boş konuşma ben gidiyorum hazırlanıcam'
'Götün salam gelsin'
Diye son kez bağırdı arkamdan han.
---
Hazırdım. Kapıdan çıkmadan önce ayakkabılığın yanındaki boy aynasından kendime baktım. Üstümde kısa belimin hafif açıldığı beyaz bir gömlek. Altımda ise siyah bol kumaş bir pantolon vardı.
Kapıyı açtığım gibi kapının önünde arabaya yaslanmış şekilde beni bekleyen hyunjin beyle karşılaştım. Ah kalbim.
'Aah felix merhaba'
'Merhaba hyunjin bey'
'Hadi bin arabaya seni güzel bir yere götüreceğim'
'Hemen efendim'
Dedim ve ön koltuğa oturdum oda çoktan şoför koltuğuna geçmişti.
Yolda ikimizde konuşmuyorduk. Ama sessizliği hyunjin bey bozdu.
'Çok güzel olmuşsun. Gözlerimi alamıyorum senden'
Doğru yoldan çok bana baktı.
'Sağol efendim sizde çok yakışıklı olmuşsunuz'
Ay utandım ayol.
Kısa bir şekilde kıkırdadı.
'Sanada sağol'
---
Çoktan varmıştık. Çok şık ve pahalı gözüküyordu. Arabadan inip biraz ilerledikten sonra yanıma geldi.
'Beğendin mi'
'Evet tabiki dışı bu kadar güzelse içi nasıl kim bilir'
'Seninki gibi oda güzel. Hadi girelim bu bizim ilk ciddi randevumuz'
Randevumuz.
'A e-eevet öyle'
Beni omuzlarımdan tutup girişe doğru çekiştirdi.
İçeri girdik, sipariş verdik, yemeğimiz yemeğe başladık.
'Hoşuna gitti mi hmm'
'Tabi ki efendim çok teşekkür ederim gerçekten'
'Önemli değil. Bu ilk ola bilir ama son olmasın lütfen'
'Bana kendimi değerli hissettirdiniz'
'Değerlisin zaten güzelim'
Güzelim.
--->>>
Güzelim şok skjsjdniaiqk
Güzelim ya güzeller güzelimHyunjin evin yok
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen ben gibi/HyunLix]
FanfictionBir reklam şirketinde stajyerlik yapan Lee Felix şirketin CEOsu Hwang Hyunjin'le aralarında bir bağ oluşmaya başlar. "Ne sen ben gibi insanlar işte" "Emin misin"