Sen ben gibi/HyunLix]

11-Uuu centilmen

Benim saçma sapan hikayemi niye okuyorsunuz
Bide yazarken hiçbir noktalama işaretine dikkat etmediğimi hark ettim sorry
Neyse iyi okumalar.

--->>>

Canım(!) Arkadaşım jisung bu gün beni çok güzel(!) Uyundırdı. Mükemmel ve serinleticiydi.

Evet su ile:).

Tabiki bende çok güzel bir intikam aldım. Ve bunu hortumla yaptım. Hem zaten bahçedeki çiçeklerinde suya ihtiyacı vardı.

"Felix ağzına cıçıym lan ben sana azıcık şu döktüm sen beni hortumla suluyosun!. Yakışmadı sana"

"Sen onu en başta düşünecektin canım benim"

Dediğimde son kez bir suladım sonra suyu kapatıp içeri girdim. Tabi oda peşimden geldi.

"Eğer ben ise geç kalayım seni gebertirim!"

"Aman be bir 10 dk görme hyunjinnin yüzünü ölmezsin"

"Hayır ölür"

Dedi içeri girerken seungmin. Ne yaa ve evet ölürüm.

"Komikti ama gülmedim"

---

Evden çıktım şirkete geldim. Geç kalmamıştım. O sırada beni Yunu karşıladı. Yuna yeni stajerdi. Onu jisoo bulmuştu.

"Merhaba Felixie"

"Merhaba yuna"

Odama girdim bir kaç fotoğraf gelmişti onları inceledim.
Biraz zaman sonra kai içeri girdi.

"Felix şunlara bir bakarmısın ya sana zahmet"

"Bakarım getir bir şe-

"Ahhh kızlar!"(jisoo)

"Ne oldu!"(jennie)

"Ne oldu yA"(felix)

"Kız bağrıyo ayol"(kai)

Dışarı çıktığımızda jisoonun elinde en az 7-8 tane dosyayla gelmeye çalıştığını gördük.

Jennie yardıma gitti yuna ile kaldırdılar. Bizde köşede izliyorduk.

---

Odamda ki çiçeği sularken kapı çaldı. Gelen hyunjin beyin asistanıydı

"Efendim hyunjin bey sizi çağırıyor"

"Peki hemen geliyorum"

Dedim ve odadan çıktı. Hayır olsun gene ne oldu acaba.

Bende çıktım odadan hyunjin beyin odasına doğru ilerledim. Kapıyı çaldım içerden 'gir' sesini duydum ve girdim. Hyunjin masada oturmuş bir kağıda bıkıyodu.

"Buyurun efendim beni istemişsiniz"

"Evet felix bu akşam bir davet var ben,minho ve chan'da orda olucaz seninde gelmeni istiyorum. Orada bir kaç iş yaptığımız kişiler fotoğrafçımızın kim olduğunu merak ediyorlar"

Son dediğini bir gözünü kırparak ve sırıtarak söylemişti.
Ve neden beni merak ediyorlar ki?

"Iııı peki efendim o halde ne yapmam gerekiyor"

Dediğimde ayağa kalkıp yanıma ilerledi.

"Bu gün biz erken çıkacak sen evine gider hazırlanır beni ararsın, ben seni almaya gelirim"

"Tamam efendim anladım"

Dediğimde tam ağzımın önüne durdu. Bu adam harbi çok uzun, yada ben çok kısayım.

"Öyle her zamanki gibi çok güzel olmana gerek yok orada çok fazla insan olcak. Herkesin sana bakmasını istemiyorsun her zamanki gibi olma"

"A-anladım efendim başka bir şey yoksa gideyim"

"Bekle"

Dediğinde gene o sıcak sarılmasını verdi bana. Galiba benim sarılmam ona iyi hissettiriyor.

"Senin sarılman bana güç veriyor"

Dediginde dahada sardı beni, tabi bende onu. Bir kaç sn sonra ayrıldık.

"Peki şimdi daha iyiyim. Gidebilirsin sakın geç kalma"

"Tamam efendim izninizle"

---

Eve gelip bir güzel hazırladım. Eve erken geldiğim için bizimkilere hava atmayı da unutmadım tabi.

Öyle oturduğum yerde hyunjin beyi aradım. Hazır olduğumu ve gelip beni alabileceğini söyledim. Zaten bi 30 dk sonra geldi.

Kapıya çıktığımda bahçe kapısının önünde arabaya yaslanmış şekilde bekliyordu. Lan deja vu.

Yanına ilerledim. Bana güzel olma demişti ama kendisi çok yakışıklı olmuş.

"Ama felix güzel olma demiştim"

"Bana diyosunuz ama siz benden daha çok özenmişsiniz"

Güldü ve kapımı açtı. Uuu centilmen.

Arabaya bindik ilerlemeye başladık. Nere gideceğimizi bilmiyordum ama çok uzak olmadığını biliyorum. Bizim şirkete yakınmış.

___

Bir süre sonra araba durdu. Galiba gelmiştik.

Arabadan ilk o indi sonra gelip hemen kapımı açtı.

"Efendim hiç gerek yoktu"

"Hadi in güzelim hadi"

Bak yine. yapma şunu adam eriyorum.

İçeri girdik hemen channın yanına geçtik.

"Felix hadi seni biri ile tanıştırayım"

"Tamam efendim"

Bir masaya doğru ilerledik. Bir adam sırtı bize dönük bir şekilde duruyordu.

"Merhaba hyunjin"

"Merhaba"

Hyunjin bey biri ile selamlaşırken sırtı dönük adam bize doğru döndü.

Bu... Bu adam...

"Lee Felix"

Oydu.

___>>>

Hadi bakalımmmm
Acaba kim hahaha