2. BÖLÜM

9 1 0
                                    

Alarmın kulaklarımda çınlamasıyla gözlerimi araladım ve yataktan hızlıca kalkıp şarjda olan telefonumu elime alıp alarmı kapattım. Bugün yeni okulumun ilk günüydü. Dolabımı açıp ne giyeceğime bakındım. Pudra pembesi bir kazak ve beyaz dar bir pantolon aldım ve giymeye başladım. Hala çok yorgundum. İkisini de üzerime geçirdikten sonra odamdaki büyük boydan aynadan kendime baktım. Gayet sade ve şık bir kombin olmuştu. Okul çantama kalemlik bir tane defter ve kulaklığımı atıp fermuarı kapattım ve çantayı sırtıma alıp odadan çıktım. Pantolonumun cebindeki telefonumu alıp saate baktım saat daha 8.14'tü ders 9'da başlıyordu ama ben erkenden okulda olmayı planlıyordum. Kapıya doğru yöneldim ve kapının yanındaki askıdan siyah şişme montumu alıp üzerime geçirdim siyah botlarımı da ayağıma geçirip kapıyı açtım. Hava çok rüzgarlı ve yerler ıslaktı. Kapıdan çıkıp okulun olduğu yöne doğru döndüm ve tanıdığım, şuanda en çok görmek istediğim kişi yirmi metre kadar önümde duruyordu. Ona bakıp gülümsedim ve elimi hafifçe kaldırıp salladım. Bana doğru yöneldi ve yavaş adımlarla bana doğru ilerlemeye başladı Yalının ilerlediğini görünce ona doğru ilerledim. Tam önünde durduðumda "Bugün kulaklıklarınız sizinle beraber değil mi Afra Hanım?" diye alayla sordu. "Tabi ki de yanımda onlar benim altıncı duyu organım nasıl unuturum kulaklıklarımı?" dedim ona karşılık vererek alaycı bir tavırla. Gülümsemesini büyütüp "eh herkes tamsa gidebiliriz." Dedi. Başımı salladım beni beklediğini zaten anlamıştım ama söyleyebilirdi dün akşam beraberdik. Ağır ağır ilerlemeye başladık. Birden durdu ve "Afra!" dedi kısık bir sesle. Ona döndüm ve noldu dercesine yüzüne baktım. Yanındaki siyah Mercedes model arabayı işaret etti kafasıyla ve "atla" dedi tekdüze bir sesle "senin mi?" diye sordum kendimi tutamayıp arabanın içine girmişti bende hızlıca girdim ve sırtımdaki çantayı onun yaptığı gibi arka koltuğa attım. Bana doğru dönüp sırıttı. Uf ama bu kadar da yakışıklı olunmaz be karşındakine yazık bide gözlerimin en derinine bakıp gülümsüyor ham yaparım seni çocuk . Kendine gel Afra kendindesin Afra sakin ol ."Erken doğum günü hediyesi, babamdan." dedi sırıtarak ve ekledi "ve ilk kez yan koltuğu dolu yani çantamı saymazsak." dedi. Onun kocaman gülümsemesine bende gülümseyerek karşılık verdim. Arabayı çalıştırıp okula doğru sürmeye başladı yaklaşık beş dakika sonra okulun önündeydik çantamı alıp arabadan indim ve şöfor koltuğunun olduğu yöne doğru  ilerledim Yalının hemen arkasında durdum ve "okulu dolaşacağım getirdiğin için teşekkür ederim." dedim önümdeki kocaman altı katlı binaya bakarken." çantalarımızı sınıfa bırakalım beraber dolaşırız." dedi "gerek yok yapmak zorunda değilsin sadece seni tanıyor olmam bana her konuda yardımcı olma zorunluluğu vermiyor sana."dedim aslında tek kalırsam sıkılacaktım ama beni yalnız bırakmayacağını da biliyordum "saçmalama okul büyük kaybolursun hem de istiyorum istemesem yapmam zaten" dedi ve yürümeye başladı bende onu takip ettim onun bir adımı benim iki adımım kadardı ona yetişmek için koşmam gerekiyordu koşarken yüzüne baktığımda eğleniyor gibiydi "bilerek mi yapıyorsun?" dedim sinirli bir ses tonuyla durdu ve bana döndü aramızda resmen hiç mesafe kalmamıştı serçe parmağım aramızdaki mesafeden daha uzun kalabilirdi. "Peşimden koşmanız hiç etik değil Afra Hanım" dedi alaycı bir ses tonuyla gözlerimi devirdim ve "okulda ağzımın içine girmeniz hiç etik değil Yalın Bey" diyerek karşılık verdim iğneleyici bir ses tonuyla. Hafifçe eğilip kulağıma "bu daha başlangıç dün bir bugün iki hemen mi sıkıldın?" dedi kıkırdayıp geri çekildim ve etrafıma baktım koridorda sayılı kişi vardı ve hepsi bize bakıyordu " sınıf nerde?" diye sordum kafasıyla 11-B yazılı kapıyı işaret etti . hızlıca ilerleyip sınıfa girdim Yalında hemen peşimden girdi ve en arka sıraya doğru ilerledi ben tahtanın önünde sınıfı inceliyordum. "Afra gelsene." dedi Yalın hızlı adımlarla ona doğru yürüdüm ve çantamı çantasının yanına koydum. "Hem sınıf hem sıra arkadaşıyız bide yan komşum oluyorsun çok şanslısın beni tanıdığın için." dedim bunu neden dediğimi bilmiyordum ama bütün günüm hep onunla geçecek gibi hissediyordum zaten saat dokuzdan dörde kadar okulda olacaktık ve evlerimizde yan yanaydı ve ben burada çok sıkılıyordum tanıdığım tek kişi de Yalındı. "Sende çok şanslısın genelde herkesle arkadaş olmam sadece birbirimizi tanırız benimle arkadaş olmaktan şikayetin mi var Afra Özcan?" dedi gülümseyerek çantamdan kulaklığımk aldım ve kulağıma geçirdim ve ona dönüp hayır dercesine başımı sağa sola salladım. "Burada da mı müzik dinleyeceksin?" dedi aslında evet dinlemeyi düşünüyordum ama böyle sorunca garip gelmişti "dinlemeyim mi?" dedim "Dinleme ben sana okulu gezdirip her yeri anlatırım teneffüslerde de beraberiz çıkışta da beraberiz evde dinlersin müziği yada benimle beraber de dinleyebilrsin ama en çok beni dinle konuşacak birşeyimiz olmazsa müzik dinleriz. Olur mu ?" dedi. Resmen benimle vakit geçirmek istiyoooooor. Ama bu geçici olabilir hemen kaptırma Afra kendine gel Afra kendindesin Afra.
"olur" dedim evet içimden kendime gelmemi söylüyorum ama çocuk bir şey sorunca tamam, olur, tabi ki, nasıl istersen falanlar filanlar neyse çok takmayalım konumuz bu değil konumuz okul gezmek. Kulaklığımı kulağımdan çıkarıp kutusuna koydum ve "hadi gidelim!" dedim hızlıca ilerledi cebimden telefonumu çıkardım ve saate baktım dersin başlamasına on beş dakika vardı "On beş dakikada bütün okulu gezdirebilecek misin?" diye sordum "hızlı yürürsen sekiz dakika da biter" dedi tekdüze bir sesle " hızlıyım zaten sadece senin bacakların uzun ve adımların daha büyük ve ben koşup sana yetişmeye çalışınca da bana 'poşomdon koşmonoz hoç otok doğol' diyorsun" dedim. Kıkırdadı . "Peşimden koşman etik değil çünkü." dedi gözlerimi devirdim ve devam etti "kucağımdayken daha hızlı oluruz aslında o yüzden öyle demiştim" dedi ve kahkaha attı "burada okulda kucağında sen beni"  dedim şaşkın bir ses tonuyla "okulda olmasak izin verecek misiniz Afra Hanım? "dedi sesi çok ciddi çıkıyordu "tabi ki hayır" dedim sinirli tekdüze bir sesle "dalga geçmeye devam edersen sınıfa gideceğim." dedim gözlerini devirdi ve "peki, sustum" dedi ondan sonra okulu gezdirdi ve okulu anlatmak dışında hiç konuşmadı sınıfın önüne tekrar döndüğümüzde "okuldakilerin bazıları zorbalık yapabilir yenisin sana bir şey söylerlerse cevap verme" dedi tamam dercesine kafamı salladım. Yapacaktım zaten eski okulumda da uğraşmıyordum bence bu çağın lise problemi okuldaki gereksiz zorbalık yapan insanlardı. İçeri girdik ve ikimizde aynı anda arka sıraya doğru yöneldik ve aynı anda oturduk. Ders kimyaydı evet sabahın bu saatinde ilk ders kimyaydı "hiç çekilmez şimdi." dedim ve başımı sıraya yasladım "bende böyle düşünerek derslerde uyudum daha dün bana gülüyordun benimde sene sonunda sana gülmemi istemiyorsan sıradan kaldır kafanı ve defterini çıkarıp dersi dinle" dedi emir verircesine "babanın söyleme şekline gülmüştüm yani eh sana gülmedim çalışkandır sınıfta kaldı falan dedi o yüzden yani offf alındığını bilmiyordum özür dilerim." dedim "özrünüzü telefon numaranızı verirseniz kabul ederim Afra Hanım "dedi ve elindeki telefonu bana uzattı hemen numaramı yazıp isim yazılan yere AFRA yazdım ve yanına kulaklık emojisi koydum. Telefonu ona uzattım ve telefona bakıp gülümsedi "sadece kulaklık koysan anlardım zaten ismini yazmaya neden uğraştın" dedi alay ederek "osmono noyo yozmoyo oğroşton" diyerek onu taklit edip gözlerimi devirdim ve öğretmeni beklemeye başladık öğretmen gelene kadar hiç konuşmadık. Hatta gün boyunca önemli bir konu hakkında konuşmadık teneffüslerde başımı sıraya koyup müzik dinledim Yalında benimle beraber dinledi hatta benim kulaklığımdan benim dinlediğim şarkıları dinledi.

GEZEGEN -texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin