Hain

1. BÖLÜM

                           Başlangıç

Evin kapsını kapatıp ayakkabımı giymeye başladım yarım saat sonra bağcıklarımı bağlayıp okulun yolunu tuttum yolda tek başıma olduğum için yine yarım yamalak bildiğim şarkıyı söylemeye başladım kendi kendime sessiz bir şekilde söylediğim için herkes beni kendi kendine konuşan bir akıl hastası sanıcak ama iki saniye sonra unutacağım insanlar umrumda olmayacağı için söylemeye devam ettim.

Yolda yürümeye devam ettim, yol boştu sadece Anadolu Lisesi'ne giden egolu fesat sürüsü vardı böyle kendini havalı sanmışlar relax relax yürüyorlardı ben ise yine yalnız salak ilkokul çocukları gibi sekerek okula doğru yol aldım...

Hemen yanımdakı parka baktım bir "ah" çektim İhsaniye bunları hak etmiyordu parktaki bilmem kaç yıllık söğüt ağacını bile çünkü iki gün sonra harabeye dönüyor bunu o salak bücürler yapıyor olmalı Allah onlara cezalarını versin, her sabah ki sitemimden sonra yere bakıp yürümeye devam ettim bağcığım mı açılmış? Olamaz!...

Evet. Düştüm sanırım Allah belamı verdi yere düştüm gri okul pantolonumu kirlettim anam beni kesin bir şeyler yapacak ama "salla geç" diyerek ayağa kalktım  ve üstümü silktim yarım saatim zaten bağcıklara gitmişti nasıl oluyor anlamıyorum ama hemen açılıyorlar. Üstümü silkerken parkın oradaki halata kaydı gözüm sonra salak gibi sırıttım çünkü geçen hafta bizim sınıftan Akif, Talha,  Ahmet, Hatice ve ben okul çıkışı bu parka gelmiş ve bu halatı kuyunun üstündeki silindir şeklindeki tahtadan çıkarıp ip atlamıştık tam atladık sayılmaz çünkü ipin bir ucuna bir kova bağlamışlardı halat sayesinde kovayı kuyuya sokup su alıyorsun biz halatla zorda olsa ip atlamıştık çok kötü bir deneyimdi ama olsun eğlendik sonuçta. Allah'ım "Allah onların belasını versin. " Derken ciddi değildim lütfen onları affet onlar daha küçük. Asla kendim için sana dua etmiyorum o küçük mikroplar için ediyorum...

Okulun bahçesine girdim okulun iki bahçesi vardı biri ilkokul bahçesi biride ortaokul bahçesi, onların bahçesi bizimkinden daha büyük ve onların bahçesinde hem futbol hem de basketbol potası var yerlere seksekler çizilmiş çok güzel bir bahçeydi bizim ki ise onların yanında hiçbir bir şeydi ama Allah'tan kenarlara ağaç dikmişler bir tek onları seviyorum birde okulun arka tarafındaki ilkokul ve ortaokul bahçesini seviyorum orası ağaçlarla dolu birde hemen yanda ne olduğunu anlamdığımız böyle büyük bir şey metal borular birbirine geçirilmiş orda öylesine duruyor hocalar ona yaklaşmayın diyor ama biz umursamadan her fırsatta orada otururuz.

Bahçede kimse yok geç kaldım ama yine "salla geç" diyerek okula seke seke girdim yanımdan bir çocuk hızlıca merdivenlere doğru koştu bana bakıp"zil çaldı geç kalıyoruz koşsana. "Dedi ve arkasına bakmadan koşa koşa gitti banane oğlum ya! Diyerek okula girdim.

Yaylana yaylan merdivenleri çıktım oğlum yıllardır okula asansör lazım diyorum ama dinleyen kim?
Bir de bizim sınıfı okulun en üst katına ve en iç bölgesine koymuşlar öff bu çektiğim eziyeti kimse çekmiyordur.

Kapıyı çalmadan sınıfa girdim çünkü bizim sınıftan koridoru dolduracak kadar ses çıkıyordu. Evet hoca daha girmemişti dersimiz teknoloji Tasarım çünkü herkes keçesini masasına koymuştu. Sınıfı göz ucuyla yokladım...Tamdık. Aslı'lar bir köşede konuşuyorlardı, Hatice Mehmet'le uğraşıyordu,kardeşim Ahmet'le aynı sınıftaydık ama o benden küçüktü Ahmet Akif ile konuşuyordu Akif 'te de bi hal vardı her günkü gibi salaklıklar yada çarpılma hareketleri yapıp dikkati üzerine çekmiyordu.